Yeni bir araştırma, insan beyninin ''mutluluk'' yönünde ''taraf'' tutarak çalıştığını ortaya koydu.
Abone olDünyanın çeşitli yerlerinde yapılan araştırmada, otobiyografik hafıza ve mutluluk konusunda yapılan çalışmalar incelendi. Winston-Salem Eyalet Üniversitesi'nden Richard Walker ve meslektaşları, insanların geçmişteki olumlu anılarını hatırlama yönüde eğilimli olmasının iki nedenini saptadı. Bunun ilk nedeninin, muhtemelen, insanlar yaşamları boyunca olumlu deneyimler geçirmek istedikleri, olumsuz şeylerden kaçındıkları için, hoş olayların sayısının hoş olmayanların sayısından fazla olduğu belirtildi. Farklı etnik ve dinsel gruplar ile onlu yaşlarının sonundakilerden 50'lerinin başlarında olanlara kadar, çeşitli yaş grubundan insanlar arasında yapılan araştırmada, bu kişilerin yaşamlarında olumsuz olanlardan çok olumlu olaylar yaşadıkları saptandı. İkinci olarak, hafıza sisteminin, iyi duygulara kötülerden daha farklı ''muamele ettiği'' düşüncesini destekleyen veriler bulundu. Buna göre, insan hafızasında güzel duygular kötülerden daha kalıcı oluyor. Bu, eşitsiz muamele sürecinin mekanizmalarından biri ''asgarileştirme'' olarak biliniyor. İnsanlar normal mutluluk seviyelerine dönmek için, yaşamlarındaki olayların etkisini asgarileştirmeye çalışıyorlar. Biyolojik olarak, toplumsal olarak ve idrak yoluyla olan bu asgarileştirme süreci, genellikle olumsuz olaylar söz konusu olduğunda daha güçlü işliyor. Dr. Walker, ''Bu, olumsuz olayların duygusal etkisini, olumlu olanlara oranla köreltme yönünde bir eğilim olduğu anlamına geliyor. Bu köreltme doğrudan vuku buluyor, çünkü insanlar yaşamlarındaki olaylara görece olumlu açıdan bakmaya yönlendirilmişlerdir'' dedi. Araştırmacılar, ılımlı depresyon geçiren insanlarda hoş ve hoş olmayan duyguların unutulması sürecinin eşit olduğunu, depresyonun artmasının ise kötü olayları unutma eğilimindeki tahribatın büyüklüğüyle bağlantılı olduğunu bildirdiler.