BIST 9.653
DOLAR 34,58
EURO 36,32
ALTIN 2.982,13
HABER /  EKONOMİ

İnşaat küçüldü ama çimento aynı!

Çimento sektörü 2009'da 6 milyar lira ciro yaptı. 2010'da da bunun aşağısına düşmeyi beklemiyorlar.

Abone ol

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Adnan İğnebekçili, 2009’da sektörün ihracatla birlikte toplam 6 milyar lira civarında cirosu bulunduğunu belirterek, "2010 yılında ciromuzda büyük farklılık olmaz. Sektör karlılığının en iyi ihtimalle 2009’la aynı düzeyde kalmasını bekliyorum" dedi.

İğnebekçili, TÇMB’nin yıllık değerlendirme toplantısındaki konuşmasında, dördüncü çeyrekte yakalanan büyümenin, inşaat hariç tüm sektörlerde yansımasının görüldüğünü, inşaat sektörünün bu dönemde yüzde 6,6 küçülerek yılı toplam yüzde 16,50 küçülmeyle tamamladığını kaydetti.

Sektördeki duruma rağmen yurt içi çimento tüketiminde önemli kayıp yaşanmamasının, sevindirici olduğunu dile getiren İğnebekçili, "Bu olumlu gelişmenin, belirli bir zaman aralığı ile 2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren inşaat sektöründe de yansımasını göreceğimi ümit etmekteyim" dedi.

İğnebekçili, 2004 yılından itibaren sektördeki büyüme ortamının 2007’de çimento yurt içi tüketimini 46 milyon ton ile tarihi zirveye taşıdığını ancak, yurt içi talebin 2008’de krize bağlı olarak yüzde 7’lik daralmayla 43 milyon tona düştüğünü, 2009’da talebin 2008 ile aynı kaldığını anlattı.

2008’de yurt içi talepte yaşanan düşüşün yanı sıra ülke genelinde yeni kapasitelerin yarattığı fazla kapasite baskısıyla sektörün ağırlıklı olarak dış pazarlara yöneldiğini hatırlatan İğnebekçili, daralan iç pazara rağmen ihracattaki atılımla üretimdeki daralmanın telafi edildiğini, 2009 yılı kapasite kullanım oranının önceki yıl olduğu gibi yüzde 85 düzeyini koruduğunu söyledi.

İğnebekçili, "Bu kapasite kullanım oranı ülke sanayinin geneline bakıldığında hiç de fena görülmeyebilir. Ancak, ihracatın geçen yılki olağanüstü performansını dikkate almazsak, bu oranın yüzde 60 seviyelerinin altına düşeceğini göz ardı etmememiz gerekir" diye konuştu.

Türkiye’de 2009 sonu itibariyle 47’si entegre, 17’si öğütme olmak üzere toplam 64 fabrika bulunduğunu kaydeden İğnebekçili, 2009 yılı toplam çimento üretiminin 59,2 milyon ton, iç tüketimin 42,7 milyon ton düzeyinde gerçekleştiğini belirtti.

İğnebekçili, ülke genelinde iç satışların önceki yıl ile aynı düzeyde iken, pazarın coğrafi bölgeler itibariyle farklılıklar gösterdiğine işaret ederek, 2009’da Marmara ve Ege’de yüzde 15’in üzerinde daralma yaşandığını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da benzer oranlarda büyüme olduğunu anlattı.

Bu farklılaşmanın, ekonomik faaliyetlerin yüksek olduğu bölgelerde krizin etkisinin daha fazla olmasından kaynaklandığını vurgulayan İğnebekçili, ekonomik faaliyetlerin yoğun olduğu bölgeler krizden daha fazla etkilenirken, krizden çıkış ortamında da daha süratli toparlandığını söyledi.

-"DIŞ PİYASALARA AĞIRLIK VERİLMELİ"-

Adnan İğnebekçili, ekonomide istikrarlı büyümeye paralel olarak iç talebin canlandırılması gerektiğine değinerek, talebin canlandırılmasında konut sektörüyle birlikte ertelenmiş olan altyapı yatırımlarının yeniden başlatılmasının önemine dikkati çekti.

Yeni konut yatırımlarında deprem riski yüksek şehirlerden başlayarak kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi, kamu finansman olanaklarının öncelikle bu yönde kullanılmasının "elzem" olduğunu kaydeden İğnebekçili, "Ülke olarak depremlerin yıkıp yerle bir ettiği konutların yeniden inşası mecburiyetine düşmeden deprem öncesi alınacak tedbirlerle mevcut konut stokumuzu depreme dayanıklı hale getirmek mecburiyetindeyiz" dedi.

İğnebekçili, beton yol yapımının yaygınlaştırılmasının ülke kaynaklarının verimli kullanılması açısından önemli olduğunu belirtti.

Kriz ortamında sektörü meşgul eden bir diğer konunun, son yıllarda daha da büyüyen fazla kapasite sorunu olduğuna değinen İğnebekçili, şu bilgileri verdi: "Son 5 yıl içinde ülkemizde yapılan yatırımlarla yurt içi klinker üretim kapasitemiz yüzde 56’lık artışla 40,3 milyon tondan 63 milyon ton seviyesine çıkmıştır. Bu, 100 yıllık geçmişimizde yaratılan kapasitenin üçte birini son 5 yıl içinde gerçekleştirdiğimiz anlamına gelmektedir. Bu kapasitenin, tümünün kullanılması durumunda Türkiye’de 75 milyon ton civarında çimento üretimi gerçekleştirilebilir. Bu da, ihracatı dikkate almazsak tam kapasite kullanımı için yurt içi pazarın yüzde 75 büyümesi anlamına gelmektedir." İğnebekçili, iç piyasa durgunluğunun kısa sürede ortadan kalkmayacağı dikkate alınarak, sektör oyuncularının mümkün olduğunca dış piyasalara ağırlık vererek, üretim planlaması yapması veya düşük kapasiteyle çalışmayı kabul etmesi gerektiğini söyledi.

2009’daki ihracat hamlesinin 2010’da da sürdürülerek toplam ihracatın 20 milyon ton düzeyinde devam etmesi gerektiğine işaret eden İğnebekçili, geçen yıl ihracatta bir önceki yıla oranla yüzde 48 artış olduğunu, özellikle Afrika pazarı ihracatın yükselmesiyle geleneksel pazarlar Irak ve Suriye’de talebin büyümesinin, ihracatı 16,5 milyon ton seviyesine çıkardığını anlattı.

-"2010’DA İÇ PİYASA SATIŞLARI ARTAR"-

Adnan İğnebekçili, soruları yanıtlarken, sektörde yabancı yatırımcıların 2011’den itibaren Türkiye piyasasına daha fazla ilgi göstereceğini, 2011’den sonra bu alanda "yeni bir dalga"nın beklediklerini kaydetti.

Sektörün 2010 yılındaki büyümesinin satış olarak yüzde 5’ten aşağı olacağını düşünmediğini ifade eden İğnebekçili, ciro tahmini yapmanın güç olduğunu belirterek, "Türkiye’nin her yerinde farklı fiyatlar var. Geçen yıl satış olarak her ne kadar önceki yılla aynı kalsak da, fiyatlarda yüzde 20’ye varan düşme olduğu için toplam ciromuz yüzde 20 civarında düştü" dedi.

İğnebekçili, inşaat sektörünün yüzde 16,5, çimento sektörü satış rakamları olarak yüzde 10 civarında düştüğünü, ihracatın toplam satışların miktar olarak üçte birini karşıladığını, "Bu yıl iç piyasanın yüzde 5 artacağını tahmin ediyoruz. İhracatı da yüzde 5 artırırsak mükemmel olur" diye konuştu.

Zaman içerisinde Irak’tan ithalat "tehdidi"nin ortaya çıkabileceğine değinen İğnebekçili, şunları anlattı: "Rusya ekonomisine güveniyorum, Rusya ekonomisi mutlaka kendini toparlayacak. Toparladığı anda da konut ve altyapı ihtiyaçları devam ediyor.

Ayrıca Soçi Olimpiyatları var 2014’te. 2011’den itibaren Rusya ihracatının yine eski 3 milyonluk rakamlara ulaşacağını zannediyorum. Bu yılki tahminlerimizi yaparken, Rusya ihracatında gelişme olmayacağını düşündük. Geçen yıl yeni pazarlara girdik, Batı Afrika pazarlarına. Oralara daha sağlam basmak istiyoruz ki 20 milyon tonun üzerini garanti edelim. Bunun üzerine Rusya gelirse, belki Türkiye 20 milyon tonun oldukça üzerine çıkabilir." İğnebekçili, 2010’da tonaj olarak üretimin ve iç piyasa satışlarının artacağı, ihracatın tonaj olarak hemen hemen aynı seviyede kalacağı tahminlerini dile getirerek, "Cironun değişmeyeceği kanaatindeyim. 2009’da iç piyasanın cirosu yaklaşık 4 milyar lira civarındaydı. İhracatla birlikte toplam 6 milyar lira civarında ciro var. Bu ciro değişmez, bunun çok değişeceğini zannetmiyorum.

2010 yılında ciromuzda büyük farklılık olmaz. Sektör karlılığının en iyi ihtimalle 2009’la aynı düzeyde kalmasını bekliyorum" dedi.