En antidemokratik kararını sigara konusunda aldı. En çok neye kızardı? İşte Erdal İnönü...
Abone ol Erdal İnönü, yaşamını yitirdi. Türkiye, büyük bir siyasisini kaybetti. Şimdi ondan kalan, duyduğunda ya da okuduğunda insanın yüzünde hafif bir tebessüm oluşturan anıları var.O'NU EN ÇOK BUNLAR KIZDIRDI
Erdal İnönü'yü siyasi hayatında en çok kızdıran, rahatsız eden durum, olmayacak bir isteği dile getirenlerin, babasının anısına sığınma girişimleriydi. Muhatapları "Babanız olsaydı yapardı" diye ısrarlarına yanıtı ise yine keskin bir zekâ ürünüydü: "Öyleyse gidin babamı bulun."
SİGARA YASAK, OYLAMA YOK
Hayatının her döneminde demokrasi kuralları içinde çoğunluğun kararına saygı gösteren Erdal İnönü'nün sigaraya tahammülü yoktu. Parti Meclisi toplantılarının duman altında yapılmasından da oldukça rahatsızdı. Bir gün ani bir kararla Parti Meclisi'nde sigara içilmesini yasakladı. Ezici çoğunluklarına güvenen tiryakiler, bu kararın oylanmasını istiyorlardı. İnönü önce bir salona baktı ardından da lider olarak nihai kararını açıkladı: "Antidemokratik kararlarda oylama yapılmaz."
NE YAPTIK Kİ, PLAKET VERİYORSUNUZ?
Van'da yapılan bir MYK toplantısı sonrası Nilgün Süher, Erdal İnönü'ye "Vali bey izninizle size bir plaket verecek" dedi. Herkes İnönü'nün bu nazik öneriyi kabul edeceğini beklerken "Hayır izin vermiyorum, plaket işine bir son verelim. Biz daha yeni geldik, hiçbir şey hak etmedik" dedi.
BİR DE 'ALET' ÇIKARDILAR!
Her konuda olduğu gibi deprem konusunda da kendine özgü esprileri olan İnönü, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bir konferansta "Depremin büyüklüğü ve şiddetinden sonra bir de aletsel büyüklüğü diye bir şey çıkardılar. Zaten her şey aletle ölçülür. Aletin büyüklüğünden bana ne? Son derece tuhaf bir şey. Bilim adamlarına bunun yanlış olduğunu söyledim, umarım düzeltirler" dedi.
ÖYLE BİR YAZIYI OKUDU Kİ...
Lise yıllarında edebiyat dersinde Orhun Anıtları'nı iyice öğrenmesi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le 1995 yılında Dışişleri Bakanı olarak yaptığı Moğolistan gezisinde işe yaradı. Orhun Anıtları'nın bulunduğu yerde aklında kalan "Üze tengri, asra yir telinmeser, Türk budun, ilingin törüngin kim artatı? (Üstten gök çökmese, altta yer delinmese, Türk ulusu, ilini, töreni kim bozabilir)" sözlerini okuması çevresindeki uzmanları etkiledi ve şaşkına çevirdi.