Tarihçi Mustafa Armağan, İnönü'nün 'kinci' olduğunu savunarak bu yüzden Atatürk'ün cenazesine bile katılmadığını söyledi.
Abone olA Haber’de Sinan Tatlı’nın hazırlayıp sunduğu Arka Plan’da bu hafta Lozan’ın perde arkası ve Atatürk’ün son dönemlerinde İsmet İnönü ile aralarında yaşanan gerginlik mercek altına alındı.
Programa konuk olan tarihçi-yazar Mustafa Armağan Lozan’dan İnönü’ye kadar bugüne kadar hiç dillendirilmemiş çok çarpıcı açıklamalarda bulunarak “İnönü aşağılık kompleksi yüzünden Atatürk’ün cenazesinde katılmamıştır” dedi.
İnönü’nün kindar bir insan olduğuna da dikkat çeken Armağan, “Şevket Süreyya Aydemir’in “İkinci Adam” tabirini “kinci adam” olarak değiştirmek gerekir.” şeklinde konuştu.
“İNÖNÜ AŞAĞILIK KOMPLEKSİ YÜZÜNDEN KATILMADI”
Mustafa Armadağan ikili arasındaki ilişkiyi şöyle anlattı;
-İsmet İnönü sadece Atatürk’ün İstanbul’da yapılan asıl büyük cenaze törenine katılmamakla kalmadı, aslına daha önce de hastalığı sırasında da kendisinin yanına, özellikle ağırlaştığı dönemde gitmedi. Ankara’da oturdu ve onu ziyaret etmek için çeşitli teklifler fırsatlar ortaya çıktığı halde -en yakın arkadaşı 13-14 sene beraber çalışmışlar, Lozan’da beraber hareket etmişler- hastalığı sırasında -ki o yaklaşık 1,5 yıl sürüyor- ziyaret edip bir geçmiş olsun dileğinde bulunmamış olması… Yok onu öldüreceklermiş de… Öldürürlerse öldürürler, kim öldürecek? Bundan korkmuş da, gitmemiş de… Bence bunların hiçbir geçerliliği yok.
-Nitekim Atatürk’e nasıl öfke duyduğu, o görünüşteki “ellerinizden öperim, “siz benim velinimetimsiniz” gibi göz boyayıcı söylemleri bir kenara bırakırsanız, Atatürk karşısında nasıl bir aşağılık kompleksine kapılmış olduğu, onun yerine geçip, onun resimlerini duvarlardan paradan puldan kaldırma, Nutuk’u yasaklama -nutuk yasaklanmıştır İnönü döneminde- gibi Atatürk’ün izini silme, izlerini ortadan kaldırma çabası bu aşağılık kompleksinin tezahürlerinden bence.
HEP ATATÜRK'Ü HAKSIZ GÖSTERDİ
-Dolayısıyla hatıralarını okuduğunuz zaman da Atatürk orman çiftliği meselesinde hep haksız olanı Atatürk olarak gösterir. O haksızdı, hatta biraz itham eder; karlı şirketini devlete vermedi, zarar eden şirketlerini devlete kakaladı gibi tabirler kullanır. Bunu bir çok yerde hatıralarında söyler. İnönü’nün cenaze törenine gitmeyişinin asıl sebebi kendinsin başbakanlıktan atılması, bu ağır bir darbedir İnönü’ye ve onun bu kadar uzun bir süre iktidarda kalmış bir başbakanın başarısız bulunarak, artık Türkiye’ye zarar vereceği anlaşıldığı için görevden alınmasını bir türlü hazmedememiştir.
İNÖNÜ “İKİNCİ ADAM” DEĞİL “KİNCİ ADAM”
-Bütün İnönü döneminde 4 tane şeker fabrikası yapılmışken, 1937 Eylül’den, 1938 Ekim’ine kadar Celal Bayar döneminde 4 şeker fabrikası daha açılmıştır. O 1,5 yıllık Celal Bayar hükümeti dönemi neredeyse bütün İnönü hükümeti dönemindeki ekonomik atılımları ikiye katlamıştır. Bu olay karşısında Bayar’a da çok kin duymuştur.
-Bence Şevket Süreyya Aydemir’in “İkinci Adam” tabirini “Kinci Adam” olarak değiştirmek gerekir. Çünkü çok kin duyan ve kendisine bir şekilde zarar vermiş, kendisine bir şekilde karşı çıkmış herkesi hiç affetmemiş ve sonuna kadar da bu affetmeyen kinini devam ettirmiş olan birisidir, ki en büyük kin duyduklarından birisi de Menderes’tir. Menderes meclis kürsüsünden “paşa artık düş bu milletin yakasından, bu millet artık seni istemiyor anla bunu” dediği için bunları hep defterine yazmış ve idamı sırasında önüne bir sürü fırsat geçtiği halde, bir sürü Milli Birlik Komitesi üyesi kendisini ziyaret esip “paşam idamlar konusunda fikriniz nedir?” dediği zaman dahi “İdam etmeyin” diyememiştir. Dolayısıyla Atatürk’ün cenaze törenine katılmayışı bence bir tesadüf değil, orada bir aşağılık kompleksi ve bu kadar uzun süren ve kendisine göre çok parlak olan bir başbakanlıktan alınmış olmasını hiçbir zaman affetmemiştir.