Erdal İnönü, son zamanlarda zedelendiği söylenen "Laiklik"le ilgili önemli açıklamalar yaptı. İnönü'nün gündemi bununla sınırlı kalmadı. Ermeni sorununa da ışık tuttu.
Abone olSabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü, laikliğe aykırı davranışların özendirilmemesi gerektiğini söyledi. İnönü, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) düzenlediği toplantıda, ''Gelişen ve Değişen Şartlar Altında Türk Dış Politikası'' konusundaki görüşlerini açıkladı. Siyaset ve dış politikayla ilgilenmediğini, ancak altı aylık Dışişleri Bakanlığı döneminde Türkiye'yi temsil etmekten büyük zevk aldığını belirten Prof. Dr. İnönü, AB, ABD, Ermeni, Kıbrıs ve laiklik konularında görüşlerini anlattı. Türkiye'nin, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren Atatürk'ün ''Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'' ilkesiyle hareket ettiğini, bugün de devletin dış politikadaki geleneklerini sürdürdüğünü anlatan İnönü, ''Ülke dış politikası hangi hükümet gelirse gelsin temelinde değişmez. Bazı ufak tefek değişiklikler olabilir ama temelde değişmez'' diye konuştu. Genç Türkiye Cumhuriyeti gençlerinin Avrupa uygarlığı içinde büyüdüğünü kaydeden İnönü, Türkiye'nin bir çok uluslararası kuruluşta kurucu üye olarak yer aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'nin AB üyeliği doğal bir hedeftir. Bizim yaşantımız Avrupalı gibidir. Yurtdışına çıktığımızda (Avrupa'ya gidiyoruz) diyoruz. Oysa biz zaten Avrupa'nın içindeyiz. Biz Güney Avrupa ülkesiyiz. Oysa (Batı Avrupa'ya gidiyoruz) demeliyiz. AB'ye elbetteki gireceğiz. Avrupa Topluluğu ile 1963'de ortaklık sözleşmesi yapmışız. Üyelik aşamasına gelmişiz. Yunanistan da üyelik için başvurmuş. Yunanistan'la birlikte Avrupa Topluluğu'na gireceğiz ama o zamanki hükümetler ilgilenmemiş. Yunanistan üye oldu ve bunu hep bizim aleyhimize kullandı. Şimdi müzakere tarihi verildi. Fransa ve Hollanda da Avrupa Anayasası için referandum yapılacak. Ancak biz eninde sonunda AB'ye gireceğiz. Zaten biz Avrupa'dayız. Hangi hükümet gelirse gelsin AB'ye girmeyi başaracağımıza inanıyorum. Bir gün AB'ye gireceğiz ve farkında olmayacağız. Bu 10 sene içinde olacak.'' Sözde Ermeni soykırım iddiaları hakkında da görüşlerini dile getiren İnönü, Türkiye'nin AB'ye yaklaştıkça bazı ülkelerin isteklerinin ortaya çıktığını vurguladı. İnönü, ''Türkiye AB'ye yaklaştıkça son istekler de artıyor. Son kez (Türkiye'den ne koparırsak kardır) diye düşünülüyor. Biz de oraya girdikten sonra bu istekler ortadan kalkacak. Biz sağlam durmalıyız. Soğukkanlılığımızı korumalıyız. Sözde Ermeni soykırımı iddialarından bir şey çıkmaz'' dedi. Türkiye'de laikliğe aykırı davranışların özendirilmemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. İnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de laikliği, devleti kuranlar istedi. Bugün de laikliği koruyan devletin kendisi. Laikliği koruyacak olanlar ise aydınlar, bilim adamları ve halkımızdır. Laiklik, yaşamın bir parçasıdır. Onu karartmamak lazımdır. Zaman zaman laikliğe karşı mücadele verenler çıkıyor. Laikliğe karşı mücadele veren partilere karşı sosyal demokratlar daha güçlü olmalıdır. Ancak son zamanlarda sosyal demokratlar güçlenemiyor. Bu son derece vahim bir durum. Sosyal demokratlar güçlü bir siyaseti ortaya koymalıdırlar. Bunu da nasıl yapacaklar bilemiyorum.''