İngiltere’de yeni Maliye Bakanı Jeremy Hunt’ın göreve başladıktan sonra, Başbakan Liz Truss’ın ekonomik vaatlerinin aksi yönünde adımlar atmaya başlaması, ülkeyi kimin yönettiğinin tartışılmasına yol açtı.
Abone olBakan Hunt, Başbakan Truss’ın hâlâ hükümeti yöneten kişi olduğunu söyledi.
Fakat Truss’ın açıkladığı planların bugüne kadar ekonomide büyük çalkantılara yol açması nedeniyle Muhafazakar Parti içinde bazı siyasetçiler Truss devrinin kapanması gerektiğini düşünüyor.
Başbakan Truss’ın yazın başbakanlık yarışında en büyük vaadi vergileri azaltmaktı.
Truss Eylül’de göreve başladıktan sonra görevlendirdiği Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng vergi indirimi içeren bir “mini bütçe” açıklamış fakat bunun kamuda daha fazla borçlanmaya yol açacağı endişesiyle sterlin büyük değer kaybetmişti.
Truss’ın Cuma günü görevden aldığı Kwarteng’in yerine atadığı Hunt ise önceki planlardan geri dönüldüğünü, vadedildiği gibi bir vergi indiriminin yapılamayacağını söyledi.
Bunun üzerine medyada, Hunt’ın Kabine’deki en güçlü üye olduğuna dair yorumlar çıkmıştı.
Hunt ise bu iddiaları reddetti ve “Yetkiler Başbakan’da” dedi:
“Eleştirileri dinledi ve değişti. Siyasetteki en zor şey olan değişimi yapmaya istekli.”
Hunt parti liderliği peşinde olmadığını da söyledi ve artık partisinin lider değiştirmeye değil liderin arkasında birleşmeye ihtiyacı olduğunu söyledi:
“Olabilecek en kötü şey, yeni ve uzun bir liderlik yarışı olur.”
Muhafazakar Parti’nin iç kuralları, yeni liderin bu şekilde değiştirilmesini ilk bir yıl boyunca yasaklasa da bazı Muhafazakar Partili vekiller, Truss’ın görevde ikinci ayı dolmadan başbakandan hoşnutsuzluklarını açıkça dile getirmeye başladı.
Bazıları Twitter hesaplarından da Truss’ın istifa etmesi gerektiğini paylaştı.