BIST 8.664
DOLAR 34,35
EURO 37,43
ALTIN 3.021,64
HABER /  GÜNCEL

İngiltere'den gönderilen terör zanlıları

İngiltere tarafından ABD'ye iade edilen beş terör zanlısından ikisi bugün Connecticut'ta mahkemeye çıkarıldı.

Abone ol

İngiltere tarafından ABD'ye iade edilen beş terör zanlısından ikisi bugün Connecticut'ta mahkemeye çıkarıldı.

İkili Afganistan ve Çeçenistan'da teröristlere destek vermekle suçlanıyor.

Bunlardan, Babar Ahmed terör örgütleri için para toplamakla, Seyla Talha Ahsan da aşırı görüşlü bir internet sitesi yönetmek ve Taliban için para toplamakla suçlanıyor.

Yüksek Mahkeme'nin başvurularını reddetmesi ardından beş kişi iki uçakla ABD'ye gönderilmişti.

Bulardan biri olan radikal Müslüman din adamı Ebu Hamza el Masri de bugün terör suçlarından New York'ta mahkeme önüne çıkacak.

Savcılar, hakkında 11 ayrı suçlama olan Ebu Hamza'nın Yemen'de dört kişinin öldüğü bir kaçırma olayına karıştığını, ayrıca Oregon eyaletinde "terör örgütleri için eğitim kampı kurmaya çalıştığını" söylüyor.

Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park camiinde imamlık yapmış olan Ebu Hamza daha önce İngiltere'de de ırk temelinde nefret yayma ve adam öldürmeye teşvik suçlamalarından 7 yıl hüküm giymişti.

ABD'de de yargılanıp hüküm giyerse Ebu Hamza'nın büyük olasılıkla ömür boyu Colorado'da ABD'nin en sıkı kurallarla korunan cezaevinde tutulacağı tahmin ediliyor.

Zanlılar arasında ayrıca 1998'de ABD'nin Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine düzenlenen saldırılara karışmakla suçlanan Adil Abdülbari ve Halid el Fevvaz bulunuyor.

AİHM'nden iadeye destek

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bu yılın Nisan ayında İngiltere tarafından ABD'ye iade edilmemek için başvuran beşilinin başvurularını reddetmişti.

Mahkemenin başvurusunu reddettiği beş kişiden biri, İngiliz basınının 'Kancalı İmam' adını taktığı, radikal Müslüman din adamı Ebu Hamza el Masri'ydi.

Zanlılar ABD'de kendilerini bekleyen uzun hapis cezalarının muhtemel tecrit cezası da içereceğini belirterek, bunların Avrupa insan hakları sözleşmesine göre kötü muamele tanımına gireceğini savundu.

Sözleşmeye göre "Kimse işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da cezalandırmaya tabi tutulamaz".

Fakat mahkeme müebbed hapis ve tecritin insan haklarını ihlal anlamına gelmediğine karar verdi.