Fransa Bisiklet Turu, İngiltere parkurlarını tamamladı ve Fransa'ya geçti. Yarışı başından beri izleyen Cüneyt Kazokoğlu, Tur'un İngiltere'de bıraktığı izleri yazdı.
Abone ol
, İngiltere'deki son etabında Cambridge'den Londra'ya geldi, Buckingham Sarayı'nın önünden dönüp tören geçişleriyle ünlü The Mall'da bitti.
Takımlar da Pazartesi günü Londra'dan kalkan dört uçakla Paris'a uğurlandı.
Tur, Cumartesi günü Leeds'ten, kraliyet ailesinin üyelerinin de katılımı ile başladı.
Bir gün önce çok fazla hareket olmasa da, sokaklardaki trafoların dahi bisiklet motifleri ile süslendiği şehirde pubların "Cumartesi saat 5'ten itibaren kahvaltı verilir" duyuruları beklenen kalabalıkların habercisi gibiydi.
Cumartesi sabah, Leeds'te tıklım tıklım olan şehir merkezi, İngiltere'nin son yıllarda nasıl bir bisiklet ülkesi olduğunun da kanıtı oldu.
Tur'un birinci etabının bittiği Harrogate, etabın favorilerinden ünlü İngiliz sprinter Mark Cavendish'in de annesinin doğum yeri.
Dolayısıyla birinci günün sonunda, Leeds-Harrogate etabında yol kenarlarına doluşan bir milyondan fazla seyirci Cavendish'in etabı zaferle bitirmesini bekliyordu.
Ancak, etap sonundaki toplu sprintte meydana gelen kazada Cavendish kötü şekilde düştü, etabı zar zor, acılar içinde bitirdi, ardından da Tur'u bıraktığını açıkladı.
Oysa iki yıl önce ne güzel başlamıştı her şey.
İskoç bisikletçi Chris Hoy velodromda, Bradley Wiggins Londra olimpiyatında altın madalyaları alıyorlar, sonrasında Fransa Turu'nda Bradley Wiggins yarışı kazanan ilk İngiliz sporcu oluyordu.
Ancak İngiliz takımı SKY'in Wiggins'i kadro dışı bırakıp, 2012'de beraber yarıştığı Chris Froome'u takıma dahil etmesiyle kriz patladı.
Froome Fransa Turu'nu kazandı kazanmasına ama Wiggins'in taraftar kitlesine erişemedi.
Bu yıl SKY'in yöneticisi Dave Brailsford'un tercihini yeniden Froome'dan yana kullanması, teknik olarak anlaşılabilir olsa da Tur öncesinde hayal kırıklığı yarattı denebilir.
Wiggins'in olmaması, Cavendish'in kaza yapıp Tur'u bırakmasından sonra Tur'da kürsü için elde kalan sadece Froome iken, Brailsford gazetecilere önceki gün bir de "Fransa Turu'nu bir Fransız bisikletçi ile kazanmayı isterim" diye demeç verdi.
Bütün bunları rağmen İngiliz taraftarlar "bozulsa da bozuntuya vermeyip" mizahı bir metinlikle karşıladılar.
Seyirci Faktörü
Bu yıl Yorkshire'daki "büyük başlangıç" İngiltere'de düzenlenen spor etkinliklerinde büyük seyirci çekmenin sorun olmadığını bir kere daha gösterdi.
Fransa Turu'nun birinci etabını (Leeds-Harrogate) yol kenarından 1 milyondan fazla, ikinci etabı (York-Sheffield) ise polisin tahminlerine göre 2.5 milyondan fazla seyirci izlemiş.
Yorkshire'da tırmanışlardaki insan seli, genel olarak sporun, özel olarak da bisikletin ne kadar tutulduğunun kanıtı.
Onlarca bisikletçi, tüylerinin diken diken olduğunu, hiç böyle bir tezahürat beklemediklerini ifade ettiler.
Fransa Turu'nun geçeceği şehirlerdeki süslemeler, taraftarların evlerinin bahçelerine masa, sandalyeleri çıkarıp, şehirleri bir festival havasına sokmaları unutulur sahneler değil.
Seyirci ilgisi o kadar yoğundu ki, ilk iki etabın koşulduğu Leeds-Harrogate-York üçgeninde özel tren seferleri düzenlendi, çıkışı seyredip bitişe yetişmek için saatlerce istasyonlar önünde kuyruk bekledi binlerce kişi.
O kadar ki Fransa Turu yöneticisi Christian Prudhomme, Yorkshire çıkışının Tur tarihinin en kalabalık başlangıcı olduğunu söyledi.
Londra'da ise parlamento binasının bulunduğu Westminster'dan Buckingham sarayı önüne ve etabın bittiği The Mall'a kadar insan seli görülmeye değerdi.
Sabah saatlerinden itibaren yollar dolmaya başlamış, çoluk çocuk piknik örtülerini, sandalyelerini getiren seyirciler önce yol kenarında ilk sırada bir yer kapmanın, sonra da yerlerini kaptırmamanın telaşı içindeydiler.
Şehirdeki üç dev ekranlı seyirlik saha (Canary Wharf, Trafalgar Square, St James's Park/GreenPark) güzel havanın da etkisiyle tıklım tıklım doluydu.
Çimlere uzanmış, şezlonglara yatmış insanlar hem yarışın tadını çıkardılar, hem spor kültürü üzerine ders verdiler.