Avrupa Birliği (AB) karşıtı partilerin oylarını artırdığı Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Brüksel'de bir araya gelen liderler seçim sonuçlarını değerlendirdi. İngiltere ve Fransa'da Avrupa Birliği'nde 'reforma gidilmesi' gerektiğini söyledi.
Abone olAvrupa Birliği (AB) karşıtı partilerin oylarını artırdığı Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından Brüksel'de bir araya gelen liderler seçim sonuçlarını değerlendirdi.
İngiltere ve Fransa'da Avrupa Birliği'nde 'reforma gidilmesi' gerektiğini söyledi.
İngiltere Başbakanı David Cameron Brüksel'in "çok büyük ve çok müdahaleci" olduğu söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise Avrupa'nın "kendi ülkesinde olan bitene dikkatini vermesini" istedi.
Fransa iktidardaki Sosyalist Parti, aşırı sağ Ulusal Cephe'nin (Front National) büyük oranda gerisinde kalmış, İngiltere'de de Başbakan David Cameron'un Muhafazakâr Partisi, Birleşik Krallıklar
Bağımsızlık Partisi (UKIP) karşısında yenik düşmüştü.
Diğer AB ülkelerinde de popülist ve aşırı sağ partiler Avrupa Parlamentosu'nda konumlarını güçlendirirdi fakat, AB yanlısı partiler yine de toplamda oyların çoğunu aldı.
AB üyesi ülkelerin 28 lideri ilk defa Salı günü bir araya gelip seçim sonuçların değerlendirdi.
Toplantıyı izleyen muhabirler, liderleri evlerine döndüklerinde 'zor günlerin beklediğini' söylüyor.
'Avrupa'nın sorunu'
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ülkede çıkan sonuçları, "ıstırap verici" olarak niteledi.
Almanya'nın AB yanlısı Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble'un "faşist" olarak tanımladığı Ulusal Cephe, Fransa'da oyların yüzde 25'ini alarak sandıktan birinci çıkan parti oldu ve François
Hollande'ın mensubu olduğu Sosyalist Partisi'ni listenin üçüncü sırasına itti.
Brüksel'de konuşan Hollande, "Evet, bir sorun var" dedi ve "Ama sorun yalnızca Fransa'da değil ve yalnızca Fransa'nın çözüm bulması gereken bir mesele değil. Bu aynı zamanda Avrupa'nın da sorunu" diye ekledi.
Hollande, Brüksel'deki zirveyi "önceliğin büyüme, istihdam ve yatırım" olduğu konusunda bir teyit olarak kullanacağını söyledi.
Ulusal Cephe Başkanı Marine Le Pen de seçmen kitlesini "Fransa'yı savunmak için" kullanacağını ifade etti.
İngiltere Başbakanı David Cameron da "Avrupa Birliği bu sonuçlara aldırış etmeden hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edemez. Değişime ihtiyacımız var" dedi.
Cameron, "Avrupa'nın büyüme, istihdam gibi meselelere odaklanması gerektiğini kavrayan bir bakışa gereksinim duyuyoruz" diye devam etti.
AB yanlıları 'çoğunlukta'
UKIP İngiltere'de oyların yüzde 27'sini almasıyla son bir yüzyılda ilk defa, İngiltere'deki seçimlerde Muhafazakâr Parti veya İşçi Partisi dışında bir parti sandıktan birinci çıkmış oldu.
Avrupa Birliği karşıtı partilerin önde çıkmasına rağmen Avrupa Komisyonu'nun görevi dolmasına kısa bir süre kalan lideri Jose Manuel Barroso, AB yanlısı partilerin hala "katı ve işleyen bir çoğunluğa" sahip olduklarını söyledi.
Avrupa genelinde seçime katılım oranı yüzde 43.1. Geçen sene bu oran daha düşüktü.
Avrupa Parlamentosu ilk kez AB'nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nun yeni başbakanın seçiminde de söz sahibi olacak.
Parlamenterlerin yarısından çoğunun (en az 376 üye) oyunu alan aday Avrupa Komisyonu Başkanı seçilecek.
Partiler Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi başkan adaylarını açıklamış ve bu da seçmenlere başkanın belirlenmesinde de söz sahibi olma imkanı vermişti.
Seçimler sonrası Avrupa Komisyonu Başkanlığı için en güçlü aday ise Avrupa Halk Partisi EPP'nin aday gösterdiği eski Lüksemburg Başbakanı ve Euro Bölgesi Başkanı Jean-Claude Juncker.