BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,38
ALTIN 2.839,03
HABER /  GÜNCEL

İngiltere hükümetinden Guardian'a müdahale

Guardian gazetesinin elindeki, Amerikan istihbaratından sızdırılmış bilgilerin yok edilmesi için gazeteyle görüşülmesi emrini, doğrudan Başbakan David Cameron'un verdiği ortaya çıktı.

Abone ol

Guardian gazetesinin elindeki, Amerikan istihbaratından sızdırılmış bilgilerin yok edilmesi için gazeteyle görüşülmesi emrini, doğrudan Başbakan David Cameron'un verdiği ortaya çıktı.

Başbakanlık kaynakları, gazeteyle görüşmeleri yürüten yetkilinin bizzat Kabine Müsteşarı Sir Jeremy Heywood olduğunu doğruladı.

Herşey Guardian gazetesinin, eski ABD ve İngiltere istihbarat örgütlerinin nasıl yasa dışı bir şekilde vatandaşlarını izlediğine ilişkin bilgileri içeren gizli belgeleri yayınlaması ardından başladı.

Gazetenin Genel Yayın Müdürü Alan Rusbridger, başbakan adına hareket ettiğini söyleyen en üst düzeyde bir yetkilinin kendisiyle temasa geçtiğini ve Snowden dosyalarının iade veya imha edilmesini talep ettiğini söylüyor.

Rusbridger, iki ay süren görüşmeler ve mahkemeye verilme tehditlerinden sonra geri adım atmak zorunda kaldığını, İngiltere'deki dinleme faaliyetlerinden sorumlu istihbarat kuruluşu GCHQ'dan iki güvenlik uzmanı nezaretinde, gazetenin bilgisayarlarındaki bazı dosyaların 20 Temmuz tarihinde imha edildiğini kaydediyor.

'Ulusal güvenliğe tehdit'

Rusbridger, bu ayrıntıları ilk olarak açıkladığı dünkü yazısında, kendisiyle başbakan adına görüşen yetkilinin ismini vermemişti.

Ama Independent ve Daily Mail gazeteleri, dün Guardian ile temasa geçen yetkilinin Sir Jeremy Heywood olduğunu yazdılar. BBC iç siyaset muhabiri Chris Mason bu haberlerin doğru olduğunu söylüyor.

Başbakanlıktan kaynaklar BBC muhabirine, "Guardian gazetesi ile temasa geçmemiş olsaydık, bu tam bir görevi ihmal olurdu" dediler.

Bu kaynaklara göre hükümet, "gazetenin elindeki gizli dosyaların yanlış kişilerin eline geçmesi halinde, bunun ulusal güvenlik açısından bir tehdit oluşturabileceğinden" korktu.

Yine aynı kaynaklara göre, Başbakanlık ile Guardian gazetesi arasındaki görüşmeler, Başbakan David Cameron, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg ve Dışişleri Bakanı William Hague'nin açık onayıyla ve bilgileri dahilinde yapıldı.

Başbakan yardımcısının sözcüsü, kabine müsteşarının Guardian gazetesinden "yanlış ellere düştüğü takdirde ulusal güvenlik tehdidi içerebilecek belgeleri" imha etmesini talep etmesini, "makul" bir istek diye niteledi.

Sözcü, "Başbakan yardımcısı, bunun yasal yollara başvurmaktan daha iyi bir yol olduğunu düşündü. Güvenlik konusunda gerekli adımları atarken, bir yandan da Guardian gazetesinin haber yayınlama hakkının korunmasını arzuluyordu" dedi.

Kabine müsteşarıyla bir dizi görüşme ardından, Guardian genel yayın müdürü Rusbridger, kendi ifadesiyle "gazete tarihinin en tuhaf olaylarından birinin" gerçekleşmesine razı oldu.

Eski ABD Ulusal Güvenlik Kurumu görevlisi Edward Snowden tarafından sızdırılan gizli belgeler, gazetenin bodrum katında bilgisayar hafızalarından, iki İngiliz ajanın gözetiminde silindi.

'Kopyaları var'

Guardian genel yayın müdürü Rusbridger, bu dosyaları İngiltere hükümetine teslim etmeme konusunda kararlıydı, onun için istihbarat-dinleme örgütü GCHQ'dan iki ajan gözetiminde dosyaları ellerimizle imha ettik. Ajanlar sabit diskin hangi parçalarının, nasıl imha edilip parçalanacağını da söylediler" diyor.

Rusbridger, dosyaları hükümete teslim etmenin, gazete açısından "kaynağına ihanet" anlamına geleceğini düşündüklerini anlatıyor.

Ama dosyaların sözü edilen 20 Temmuz tarihli tuhaf imha işleminden önce kopyalandığı ve Guardian gazetesinin Snowden dosyaları konusundaki yayınına devam edeceği, ancak bunu ABD üzerinden yapacağı anlaşılıyor.

Geçici olarak Rusya'ya sığınan eski Amerikan istihbarat görevlisi Edward Snowden, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA'nin Amerikan vatandaşlarının internetteki faaliyetlerini ve telefon konuşmalarını yasa dışı izlemeye aldığını ifşa eden belgeleri sızdırmıştı.

Guardian gazetesi, Snowden'ın, bu konuda bir dizi haber yapan muhabiri Glenn Greenwald'a binlerce dosya ulaştırdığını belirtiyor.

Brezilya'da yaşayan gazeteci Greenwald'ın partnerinin hafta sonunda İngiltere'den transit geçerken Heathrow havaalanında polis tarafından "Terörle Mücadele Yasası"na dayanılarak 9 saat alıkonması, bilgisayarı, cep telefonu ve hafıza kartlarına el konması tartışma yaratmıştı.