İngiliz gazetelerinin birinci sayfaları bugün yine Irak savaşına ve Powell'in Ankara'yı ziyaretine ayrıldı. İlginç ayrıntılar için tıklayın..
Abone olİngiliz gazetelerinin birinci sayfaları bugün yine Irak savaşına ayrıldı. Gazetelerde ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın Ankara ziyaretine dair yorumlar yer alırken arka sayfalarının ise Türkiye maçıyla dolu olması dikkat çekti. İngiliz gazetelerinin bazılarının manşetinde Amerikan-İngiliz kuvvetlerinin Bağdat'a yönelik harekatın eşiğinde olduğu anlatıldı. Guardian, "George Bush, Körfez'deki komutan Tommy Franks'e, Bağdat muharebesini başlatması için yeşil ışık yaktı" ifadesini kullandı. Katar'daki merkez komutanlığından bir kaynak, "Önümüzdeki 4 gün kritik" dedi. POWELL'LA NE KONUŞULACAK? Independent'ın Brüksel muhabiri, Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın Ankara ziyaretinin sebeplerini irdeledi. Habere göre, bozulan ilişkileri düzeltmek için yaptığı ziyarette Powell, Irak'a karşı kuzey cephesinde Ankara'nın yardımını isteyecek. Yazıda, Türkiye'nin savaşa pratikte destek olmak isteyeceği spekülasyonlarından söz edildi. Muhabir bunu bir diplomatik kaynağa dayandırdı ama nasıl bir yardımın söz konusu olabileceğini belirtmedi. Türk halkının yüzde 90'ı savaşa karşıyken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, bu konuda yine parlamentoya başvurmak yerine "düşük profilli" yani fazla gösterişli olmayacak bir yardımı tercih edebileceği belirtildi. Times'ın konuya ilişkin değerlendirmesinin biraz daha net olması dikkat çekti. Gazetenin dış haberler müdürü, "Türkiye ve Brüksel'de Powell'ı kimse ciddiye alır mı?" diye sordu. Türkiye'nin Amerika ile yakınlaşma isteğinde olduğu görüşünü bu yazar da paylaştı. Ama asıl meselenin başka olduğunu, şöyle anlattı: "Bush yönetimi içinde, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve diğerlerine karşı mağlup olmuş bir siyasetçi olarak Powell'ın bu ziyaretteki vaatleri ne kadar ağırlık taşıyacak? Birçok haberde Powell'ın bu ziyareti istemediği çünkü gözünün arkada kalacağı belirtildi. Ama onu eleştirenler de, telefon yerine bizzat ziyaret etseydi muhataplarını, Atlas Okyanusu'nun 2 yakasındaki anlaşmazlığın bu kadar derin olmayacağı görüşünde." "POWELL'IN TÜKİYE'DE ELE ALACAĞI 2 ACİL MESELESİ VAR" Yazar, Irak'ta savaş sonrası kurulacak düzen konusunda istediğini yaptıramayan Powell'ın bu ziyaretlerle Bush yönetimindeki etkisizliğini kabul etmiş olduğunu, bu yüzden ihtiyaç gördüğü diplomasiye yöneldiğini anlattı. Powell'ın Türkiye'de ele alacağı iki acil meselesi bulunduğunu kaydeden yazar, "Türkiye'nin, Kürtler ayaklanırsa Irak'a asker sokmayacağına dair söz vermesini istiyor. Şimdiye kadar Türkler Amerika'nın baskılarına boyun eğdi bu konuda, ama bunun daimi kalacağına dair söz vermiyorlar. Başkan Bush'un temsilcisi Zalmay Halilzad, harekete geçmeden Amerika'ya resmen danışması konusunda Türkiye'yi ikna etmeye çalışıyordu ve sonuç alamadığı belli olunca Powell'ın ziyareti gündeme geldi. Bu meselenin aciliyeti Kerkük'ten kaynaklanıyor" dedi. Bu şehrin belki Basra'dan daha zengin petrol rezervlerine sahip olması sebebiyle Irak savaşının en önemli ganimeti olarak görüldüğünü anlatan Times yazarı, bağımsızlık peşindeki Kürtlerin, kuracakları devletin yaşaması için Kerkük'ü altın pınarı olarak gördüklerini yazdı. Yeni bir tezkere pazarlığının artık gündemde olmadığını belirten yazar, Irak'ın kuzeyinde askeri varlığı olmayan Amerika'nın Türk ordusunu zorla durdurabilecek durumda olmadığını kaydetti. Yazar, ekonomik yardım paketi de iptal olduğuna göre bu alanda da Amerika'nın Türkiye'yi zorlayacak bir silahı olmadığını kaydetti. Powell'ın sonuçta "elinde hiçbir diplomatik silahı bulunmadan Türkiye ile ilişkileri düzeltmeye gittiği" belirtildi. Yazar, "Amerikan yönetimi isteksizce de olsa uzun vadede böyle değerli bir müttefiki uzaklaştıramayacağını kabul etmiş durumda" dedi. "AMERİKA'NIN TAKTİKLERİ SADDAM'A YARIYOR" "Amerika'nın taktikleri Saddam'a yarıyor" başlığı altında Guardian, Amerika'nın Irak davasına Müslüman dünyasının anlayış göstermesini sağlamanın Suriye ve İran'ı tehdit ederek mümkün olmayacağını belirtti. Başyazısında gazete, bu yanlış eğilimi Savunma Bakanı Rumsfeld'in başlattığını, ama, Suriye'nin Irak'a askeri yardımda bulunduğu iddiasının kanıdını kamuoyuna gösteremediğini yazdı. Rumsfeld'in iddiasına dayanak olan Amerikan istihbaratının ise, yaptığı değerlendirmelerle gün geçtikçe itibar kaybettiğine dikkat çeerek "Acaba Paul Wolfowitz'in hayali gerçeğe mi dönüşüyor. Yani Amerika, Ortadoğu'nun efendisi olmaya mı hazırlanıyor? Ya İran ve Suriye gibileri diz çökmezse, onlar da işgale uğrayacak ve İngiltere de sadakatle katılacak mı? Bu Amerikan yanılgıları tehlikeli" dedi. Guardian, bölgesel istikrarsızlığı yayma tehlikesinin, bu kadar çok insanın bu aptalca savaşa karşı çıkmasının sebeplerinden biri olduğunu anlattı. Gazetede Irak'ın gerilla taktiklerini terörizm gibi gören Amerikan askerlerinin, böyle çarpışmalar için eğitilmemiş oldukları ve bu yüzden de sivil can kaybının arttığı, bunun da Arap dünyasını tahrik ettiği kaydedildi. Gazetede ayrıca "Batılı sivil hedeflere karşı intikam amaçlı terör saldırılarının hala başlamamasının şaşırtıcı" olduğu belirtildi.