İngiltere Başbakanı David Cameron, AB konusunda referandum isteyen parti içi isyan hareketini muhalefetin yardımıyla aşabildi.
Abone olİngiltere Başbakanı David Cameron, lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin parlamento grubunun Avrupa Birliği konusundaki en büyük isyanıyla karşı karşıya kaldı.
Partili milletvekillerinin İngiltere'nin AB üyeliğinin devamı konusunu referanduma sunma girişimi, Cameron'un koalisyon ortağı Liberal Demokratlar ve ana muhalefet İşçi Partisi'nin desteğiyle başarısız oldu.
Teklif, 111 evet oyuna karşılık 483 hayır oyuyla reddedilmiş olmasına karşın, gelinen nokta Cameron için ciddi bir sıkıntıya işaret ediyor.
81 muhafazakar milletvekilinin teklifin kabulü yönünde oy kullandığı anlaşılıyor. İki milletvekili her iki tarafa da oy verip fiilen çekimser olarak sayıldı; 12'si de oylamaya katılmadı.
650 sandalyeli Avam Kamarası'nda Muhafazakar Parti'nin 306 üyesi bulunuyor.
Tepkiler
İşçi Partisi Genel Başkanı Ed Miliband, sonucun Başbakan için küçük düşürücü olduğunu öne sürerken, kendi parlamento grubunu ikna etmekten aciz kalan başbakanın İngiltere'yle ilgili konularda nasıl ikna edici olabileceğini sorguladı.
Bir Başbakanlık sözcüsü ise, teklifin kabulü yönünde oy kullananların görüşlerine saygı duyulduğunun altını çizerken, ''Ancak hükümetin de ulusal çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerekir'' dedi.
Eğitim Bakanı Michael Gove ise hükümet ve milletvekillerinin Avrupa'ya aktarılan yetkilerin geri alınması gerektiği konusunda "birlik halinde" olduğunu söyledi.
İngiltere'nin AB'ye üyeliğinin tartışmaya açılması ve referanduma sunulması konusunda başlatılan imza kampanyasına 100 binden fazla kişinin destek vermesinin ardından konu zorunlu olarak parlamento gündemine taşınmıştı.
Önerge, yapılacak referandumda 'İngiltere AB üyesi olarak kalsın mı, üyelikten ayrılsın mı, yoksa şartları yeniden müzakere etsin mi?' diye sorulması isteniyordu.
Beş saat süren tartışmalar ve ardından yapılan oylama da Cameron'un başbakanlık görevine gelmesinin ardından karşılaştığı en büyük parti içi isyan hareketiyle sonuçlandı.
Hükümetin oylamayı kaybetmesi beklemiyordu, hatta kaybetse bile sonucun bakanlar kurulu için bağlayıcılığı da yoktu.
Ancak isyan hareketi Cameron'un parti içindeki otoritesine darbe olarak görülülüyor.
Bundan önceki son büyük parti içi isyan hareketi John Major'un başbakanlığı döneminde 1993'te Maastricht Anlaşması'nın onaylanması konusunda yaşanmıştı. Ancak o zaman 41 üye ret oyu verdi.