İngiliz gazetelerinde bugün..

İngiliz gazetelerinde bugün yer alan haber ve yorumlarda, Irak savaşı, ABD'nin Suriye'ye yönelik uyarı konuları ele alındı.

İngiliz gazetelerinde bugün yer alan haber ve yorumlarda, Irak savaşı, ABD'nin Suriye'ye yönelik uyarı ve tehditleri, 7 esir Amerikalı askerin kurtarılışı ve ABD önderliğindeki güçlerin Saddam Hüseyin'in doğum yeri Tikrit'i hedef alması konuları ağırlıklı olarak ele alındı. Financial Times'ın manşetindeki haber, ABD'nin dikkatleri Suriye'ye yönelttiğini aktardı. Habere göre, Washington dün Şam'a Irak savaşıyla ilgili en ağır suçlamayı yaptı. Gazete, ABD Başkanı George W. Bush'un Suriye'nin kimyasal silaha sahip olduğuna inandıklarını söylediğini yazarken, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve üst düzey generallerin Suriye'yi Saddam Hüseyin rejimi ve "paralı askerler"ine destek vermekle suçladığını belirtti. Financial Times'ın birinci sayfasındaki fotoğraf, 2 Amerikan deniz piyadesini Bağdat'ta yağmacı olduğundan şüphelenilen bir Iraklıyı yere yatırarak, ellerini kelepçelerken gösterdi. SURİYE'YE TEHDİT Times gazetesinin manşetinde de, ABD'nin Suriye'ye yönelik uyarısı yer aldı. Times, ABD'nin Suriye'ye, "Ya işbirliği yap ya da çatışma riskinini göze al" dediğini yazdı. Times'ın birinci sayfasındaki bir diğer haber ise, Bağdat'ın düşüşünün Başbakan Tony Blair ve İşçi Partisi'ne desteği arttırdığını bildirdi. Gazeteye göre, kamuoyunda, askeri müdahalenin doğru olduğu yönündeki destek artışı, Irak kentlerindeki yağmalama ve düzensizlik haberlerine rağmen geldi. Times, yerel yönetimler için yapılacak seçimlere 2.5 hafta kala, seçmenin yüzde 64'ünün Irak'a yönelik müdahaleye olumlu baktığını aktardı. Bu desteğin, Blair hükümetinin son bir yıl içinde ulaştığı en yüksek oran olduğuna dikkat çekildi. Independent gazetesinin manşetinde, Irak'a esir düşen Amerikan askerlerinin kurtarıldığını gösteren fotoğraflar yer aldı. Hemen altındaki haberde, Saddam Hüseyin'in doğum yeri olan Tikrit'e ilerleyen Amerikan deniz piyadelerinin Samarra kasabası yakınlarında esir tutulan 7 askeri kurtardığı anlatıldı. Independent'ın birinci sayfasındaki bir diğer haber ise, dün Tikrit'e giren Amerikan askerlerinin Saddam Hüseyin'e bağlı güçlerin son direnişini kırmaya çalıştığını bildirdi. Daily Telegraph ve Guardian gazetelerinin birinci sayfasında da, Amerikalı esir askerlerin kurtarılışını gösteren aynı fotoğraf yer aldı. Fotoğraf, kurtarılan Amerikalı esir kadın askeri, 2 Amerikan deniz piyadesinin koruması altında uçağa götürülürken gösterdi. Daily Telegraph manşetinde, "Deniz piyadeleri Saddam Hüseyin'in son kalesi için çarpışıyor" derken, Guardian, "Son kale de çöküyor" diye yazdı. ABD'NİN ORTADOĞU'DAKİ EMELLERİ Independent'ın başyazısına göre, Amerika'nın Suriye'ye yönelik saldırıları, açık bir şekilde, Ortadoğu'daki emellerini gösterdi. Gazete, ABD'nin daha Irak'ta silahlar susmadan Suriye'yi dünya barışı ve güvenliğinin yeni tehdidi ilan ettiğini, Amerikan yönetimi içinde Ortadoğu'nun tümüyle yeniden şekillendirilmesini isteyenlerin bulunduğunun sır olmadığını aktardı. Independent, "Bu kişilere göre, Irak bir başlangıçtı" dedi. Independent'ın Bağdat'taki ünlü savaş muhabiri Robert Fisk bugünkü haberinde, "Amerikalılar, 2 dokunulmaz bakanlığı yağmacılardan korudu" başlığı kullanıldı. Fisk, Planlama, Eğitim, Ticaret, Sanayi, Dışişleri ve Kültür Bakanlıkları ve hatta Bağdat'taki arkeoloji müzasinin yağmalanmasına, yakılmasına seyirci kalan Amerikan askerlerinin, 2 bakanlığı yüzlerce asker, tank ve zırhlı araçlarla koruduğunu anlattı. Bu bakanlıkların, gizli istihbarat belgelerinin bulunduğu İçişleri Bakanlığı ile Petrol Bakanlığı olduğuna dikkat çekildi. PETROL EKSENİ Daily Telegraph gazetesinde yer alan yorum yazılarından birinde de petrol konusu ele alındı. George Trefgarne imzalı yazıda, "Petrol ekseni, sıraya girmek zorunda" başlığı kullanıldı. Yazar, BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'ta savaşa karşı çıkan 2 daimi üyesi Fransa ve Rusya'nın Saddam Hüseyin rejimiyle petrol anlaşmaları yapmış olduğunu anlattıktan sonra, "Petrol ekseni, bu savaşta kötü adamları desteklemenin bedelini ödeyecek, onlar da herkes gibi sıraya girmek zorunda kalacak" dedi. Guardian gazetesinin yorum sayfalarında, İngiltere Başbakanı Blair'i, ellerini kavuşturmuş dua ederken gösteren bir karikatür yer aldı. Karikatürde Blair'in ağzından şu sözler döküldü: "Tanrım bana rehber ol! Şimdi, özgürlüğü götürmek için Şam'ı mı bombalasam, yoksa barış sürecini ilerletmek için Dublin'i mi?" Guardian'daki bir başka karikatürde, bombalanan savaş alanında, elinde sihirli değnek bulunan Amerikalı bir sihirbaz resmedildi. Sihirbaz, "Abra-Bağdat-Raa!" diyerek, bir miğferden, ihale anlaşması çıkardı. Bu karikatürün hemen altında yer alan, Naomi Klein imzalı yorum yazısında ise "Satın almadan önce, bombala" başlığı kullanıldı. Klein, Irak'ta planlananın yeniden inşa değil, soygun olduğu yorumunu yaptı. YOLSUZLUK İDDİALARI ÇELEBİ'NİN YAKASINDA Guardian'daki bir başka haberde ise, Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon'un Saddam Hüseyin'in yerine geçmesini istediği Irak Ulusal Konseyi lideri Ahmet Çelebi'nin, ülkenin güneyindeki Nasıriye kentinin önde gelenleriyle görüşmelere devam ettiğini, ancak, Ürdün'de 200 milyon dolarlık banka yolsuzluğu yaptığı iddialarının yakasını bırakmadığı anlatıldı. Haberde, 1992 yılında Ürdün'de gıyabında yargılanarak 22 yıl hapis cezasına mahkum edilen Çelebi'yle ilgili olarak, Londra'da çalışan bir bankacının, "Çelebi, Ürdün rejiminin üst düzey yetkililerinden birinin karısı iç çamaşırı satın alsın diye 20 bin dolar transfer ettiğini söyledi" iddiasına da yer verdi. Times gazetesi, Ahmet Çelebi'nin gidişiyle birlikte Irak'ın yeniden canlandırılmasının merkezi olması beklenen Nasıriye kentinin, kolera salgını korkusu, suç sarmalı, sefalet ve tam bir kaosla karşı karşıya kaldığını, kentte elektrik, su ve polisin bulunmadığını aktardı. 13 yaşında doğum yeri olan Nasıriye'den ayrılan 58 yaşındaki Çelebi'nin kentte tanınmadığını anlatan Times, ama bu durumun kendisini yıldırmadığını, 11 yıl önce Irak Ulusal Konseyi'ni kuran Çelebi'nin Washington'da güçlü dostlar edindiğini yazdı. Irak'ın güneyindeki bir başka kentten, Basra'dan bir habere yer veren Daily Telegraph gazetesi ise, "Basra hastanesinin yoğun bakım ünitesinde oksijenin bitmesi nedeniyle 3 bebek ölü doğdu" dedi.