İngiltere'nin önde gelen medya kuruluşları Guardian, Financial Times ve Economist, seçime 2 gün kala Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı haberlerle dikkat çekti.
Abone olBir süredir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarına karşı haberler yayınlayan İngliiz basını seçimlere 2 gün kala doz arttırtı.
Guardian gazetesi Erdoğan için 'diktatöryal güçler' elde etmek istediği iddiasında bulunurken, Finacial Times açık açık AK Parti'ye anayasayı değişterecek çoğunluğu vermeninin Türkiye için kötü olacağı yorumunda bulundu.
Economist ise seçim sonucuyla ilgili AK Parti'nin yüzde 40'ın üzerinde bir oy alacağını ancak "Bazı muhalefet partileri artık daha çekici" diye yazdı.
FUAT AVNİ'Yİ REFERANS GÖSTERDİLER
Guardian gazetesi Simon Tisdal imzasıyla bugün yayınlanan haberinde medyada yer alan seçim sonuçlarıyla oynanacağı iddialarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kızdırdığını söyleyerek onu "gergin" olarak tanımlıyor.
Haberde kamuoyu yoklamalarının da Erdoğan'ın muhaliflerine beklenmedik bir destek olduğunu gösterdiğini yazıyor.
Erdoğan'ın kendisine muhalif olan basınla zaten pek iyi geçinemediğini yazan gazete, şimdiyse bunun açık bir savaşa dönüştüğünü söylüyor; ancak Erdoğan'ın öfkesinin "daha derinde daha kişisel bir rahatsızlıkta yatabileceğini" söylüyor: Erdoğan "seçmenin ruh halini ölümcül bir biçimde yanlış okumuş olmaktan giderek daha fazla korkuyor."
Haberde Erdoğan'ın parlamentoyu kenara iterek "diktatöryal güçler" elde etmek istediğini söyleniyor.
Tisdal, kolayca kazanmaya alışmış olan Erdoğan'ın muhalefet partilerinin güçlenmesiyle "şaşkınlığa uğradığını" yazıyor.
Fuat Avni isimli Twitter hesabından isimleri verilen ve seçim sonuçlarıyla oynayacakları iddia edilen sandık görevlilerine ve yine Fuat Avni'nin 200 gazetecinin gözaltına alınacağına dair iddiasına değinen Tisdal, Türkiye'nin Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 149. sırada olduğunu hatırlatarak, Fuat Avni'nin iddiasının inandırıcı görüldüğünü söylüyor.
Haber, Erdoğan'ın Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ı hapsetmeye yemin ettiğini, hafta boyunca BBC, CNN ve New York Times'a çattığını söylüyor.
Guardian'in haberi şu sözlerle bitiyor: "Eğer (Erdoğan) Pazar günü istediğini alırsa, durdurulamaz olacak. Eğer engellenirse kin dolu gazabı tehlikeli bir şekilde serbest olmuş olacak."
TARİHİ SEYİR DEĞİŞECEK
Financial Times gazetesi bugünkü başyazısında Türkiye'de "Pazar günü yapılacak olan seçimler ülkenin tarihinin seyrine karar verebilir" diye yazıyor.
Türkiye'de seçmenin Pazar günü vereceği oyla aslında Erdoğan'a "yürütme gücünün neredeyse tüm tekelini" verip vermemeye karar vereceklerini söyleyen gazete, Erdoğan'ın anayasayı başkanlık sistemi getirecek şekilde yazabileceği meclis çoğunluğunu AK Parti'ye vermenin "Türkiye için kötü olacağı" yorumunu yapıyor.
AK Parti'nin bunun için gereken 400 sandalyeyi almasının "mümkün görünmediğini" söyleyen başyazı, Pazar günkü seçimlerde "anahtar değişkenin," "İkisi de geçen yüzyılda sıkışıp kalmış olan, Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün takipçileri ya da aşırı sağcı milliyetçiler" değil, "Kürt yanlısı bir koalisyon olsa da, laik Türklerden, liberallerden ve soclulardan destek alan Halkların Demokratik Partisi (HDP)" olduğunu söylüyor.
Türkiye'de yetkililerin HDP'nin barajı aşmaması için seçim sonuçlarıyla oynayacağına dair ciddi endişeler olduğunu yazan Financial Times, seçim sonuçlarının ülkenin "tarihinin gidişatını" değiştirebileceğini söylüyor.
Erdoğan'ın daha fazla güç elde etmesi "feci olur"
Yazı Erdoğan'ın "daha fazla güç - ve bu gücü kullanırken onu kontrol edebilecek olan sadece birkaç tane kalmış kontrol (mekanizmasını) ezip geçebileceği araçları elde etmesi feci olur" ifadeleriyle son buluyor.
TEPKİ OYLARI NE KADAR ÇOK OLACAK?
Economist dergisi bu haftaki sayısında yayınlanan ve Pazar günkü genel seçimleri ele alan makalesinde "Tepki oyları ne kadar çok olacak?" başlığını kullanarak "AK Parti 7 Haziran'da neden geçmişte olduğu gibi iyi bir sonuç alamayabilir" diye soruyor.
Dergi AK Parti'nin 7 Haziran'da yüzde 40'ın üzerinde oy alacağını ancak buna rağmen gücünü kaybettiği yorumunu yapıyor.
Buna göre daha önce AK Parti'nin lehine olan şeyler artık "tersine dönmüş" durumda. Economist'e göre AK Parti'nin en güçlü olduğu alan, ekonomi, artık ivme kaybediyor.
Ayrıca dergi "Doğrudan seçilen ilk cumhurbaşkanı olan, AK Parti'nin eski karizmatik başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, giderek daha despotik ve erişilmez oldu" ifadelerini kullanıyor. Ve ekliyor: "Ayrıca bazı muhalefet partileri artık daha çekici oldu."
ULTRA SEKÜLER DİNAZOR GİTTİ
Economist CHP'nin eskiden sahip olduğu Erdoğan karşıtı retoriği artık bir kenara bırakarak, AK Parti'yi ekonomi konusunda sert şekilde eleştirdiğini yazıyor. Dergi CHP'nin ön seçimine değinerek, kadın adaylardan bahsediyor ve CHP'deki "ultra-seküler dinozor gitti" ifadelerini kullanıyor.
Yine de CHP'nin yüzde 26'yı geçmesinin beklenmediğini yazan Economist, HDP'nin oylarının Erdoğan'ın başkanlık sistemi "hayalleri" konusunda kritik önemde olduğunu yazıyor.
Economist "Türkiye'nin her yerinden süslü püslü yaşlı kadınlar, hipsterlar ve fabrika işçileri HDP'ye oy vereceğini söylüyor, ya 'Demirtaş'ı sevdikleri için' ya da 'Erdoğan'ı durdurmanın tek yolu' olduğu için. Bu büyük bir değişim" diyor.
HDP'nin AKP'yi destekleyen Kürtleri kazanması gerektiğini yazan dergi, siyaset bilimci Behlül Özkan'ın sözleriyle yazıyı noktalıyor: "İstanbul ve İzmir gibi büyük Batı kentlerindeki Kürtler anahtarı tutuyor" diyor Özkan, HDP'nin zaferi "hiçbir şekilde garanti değil."