BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İngiliz basını günah çıkarttı

Müzakere Çerçeve Belgesi'nin 3 Ekim'e sarkması Avrupa'yı sarstı.The Times ve The Independent gazetesinin iki yazarı Avrupa Birliği'ni ve Türkiye'yi değerlendirdi.

Abone ol

İngiliz basını, AB'nin Türkiye ile müzakerelere başlaması konusunda çabalar sürerken birliğe yönelik uyarılarını sürdürüyor. The Times gazetesi, Koç Üniversitesi tarih profesörü Norman Stone'un yazdığı konuyla ilgili bir makaleye yer verdi. Stone, AB'ye, enerjik, dürüst ve değişimini tamamlamış bir Türkiye ile karşı karşıya bulunulduğunu hatırlatarak, ''Böyle bir ülke niye bize ihtiyaç duysun ki'' sorusunu yöneltti. Boğaziçi tüneli projesi ile Bakü-Ceyhan petrol boru hattının Türkiye ile Batı arasında kurduğu bağlara işaret eden Stone, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin, bölgede ''Belçika büyüklüğünde bir alanda'' yarattığı değişime de dikkati çekti. ''Türkiye'nin AB'ye üye olarak alınıp alınmamasına ilişkin tartışmalar sırasında, bu büyük projelerin akıllardan çıkartılmaması gerektiğini'' belirten Stone, ''Türkiye'nin sorunları bulunduğunu, ancak ülkenin aynı zamanda müthiş bir büyüme oranı olduğunu ve bunun günlük yaşam içinde her yerde hissedebileceğini'' anlattı. İspanya ile Türkiye arasındaki benzerliğe dikkati çeken ve İspanya'nın AB üyesi olduğu dönemde benzer eleştirilere hedef olduğunu hatırlatan Stone, bu ülkenin AB'ye katıldıktan sonra hızla modernleştiğini kaydetti. Avrupalılara Türkiye ile ilgili itirazlarını bir yana bırakmaları çağrısında da bulunan Stone, ''Türkiye'nin Avrupa'ya, tek başına bütün Doğu Avrupa ülkelerinin toplamından daha çok Avrupa'ya kazandıracakları bulunduğunu'' vurguladı. ''Türk insanının çalışkanlık gibi bir geleneği ve komünizm tarafından yok edilmemiş bir dürüstlüğü bulunduğunu'' kaydeden Norman Stone, ''Aslında Türkler o kadar çok şeyi başarıyor ki, insan gerçekten AB'ye katılmaya ihtiyaçları var mı diye sormaktan kendini alamıyor'' ifadesini kullandı. ''AB'nin bazı kurallarının, Türkiye'yi Türkiye yapan bazı özelliklere zarar verebileceğini bile düşünmek gerektiğini'' belirten Stone, örnek olarak, ''ülkede küçük atölye ve dükkanların, AB'nin bazı gereksiz kurallarının tersine istedikleri kadar çalışabildiğini'' gösterdi. ''Türklerin aileyi birlikte tutup sağlıklı bir sosyal ortam yaratmayı başardıklarını'' da belirten Stone, burada bir çantanın çalınması bile televizyonda haber olduğuna dikkati çekti. Stone, AB üyeliği söz konusu olmasa da, Türkiye ve Türk halkının yararlı değişimi tek başına da sürdürebileceğine işaret ederek, ''Eğer ille de AB üyeliği istiyorlarsa bizimkini verelim'' diye espri yaptı. -AVRUPA'NIN CEHALETİ- The Independent gazetesi yazarı Maureen Freely de Türkiye'nin AB üyeliği konusunda kaleme aldığı makalede, 'Türkiye'yi yanımıza alma konusunda başarısız olursak ve onu sosyal demokrasiden uzaklaştırırsak, bunun tek suçlusu biz oluruz'' görüşünü vurguladı. ''Avrupa'nın Türkiye ve bu ülkenin geçmişine dair büyük bir cehalet içinde bulunduğuna'' işaret eden Freely, Türkiye'nin Müslüman bir ülke olmasından kaynaklanan itirazlara karşılık, ''bu ülkenin 80 yıllık bir laiklik geçmişi bulunduğuna'' işaret etti. Yazar, ''böyle bir ülkeye Hıristiyan kulübünde yer verilemeyeceği'' görüşlerini de, ''Bu sadece Avrupa'da yaşayan 15 milyon Müslümanın bu kıtaya kattıklarını değil, Türkiye'nin NATO üyesi olarak verdiği hizmeti de görmezden gelmektir'' uyarısında bulunarak yanıtladı. ''Türkiye'nin bugüne kadar dikkatlerden kaçmış en güzel yönünün bütün etnik kökenlerini kucaklaması olduğunu'' da belirten yazar, ''Türkiye'nin kızdırılması, yanlış anlaşılması ve sonuçta Avrupa ailesinin içine çekilememesi halinde, sosyal demokrasiden uzaklaşabileceğini ve bunun suçlusunun da yine Avrupa'nın kendisi olacağını'' vurguladı.