BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.956,78
HABER /  GÜNCEL

İngiliz bakandan Irak endişesi

İngiltere'nin Yatırımlar Bakanı Clare Short, Irak'ın başkenti Bağdat'ta ciddi kargaşa yaşandığını belirtti.

Abone ol

İngiltere'nin Uluslararası Yatırımlar ve Kalkınma Bakanı Clare Short, Irak'ın başkenti Bağdat'ta ve ülkenin güneyinde ciddi kargaşa yaşandığını belirtti. Avam Kamarası'nda milletvekillerine son durumla ilgili bilgi veren Short, Bağdat'ta önemli bir insani krizin yaşandığına da işaret ederken, başkentte elektrik ve su hatlarının kesik, hastanelerde gerekli tıbbi malzemenin bitmek üzere olduğunu, birçok sağlık kuruluşunda da jenaratörlerin hizmet dışı kalmaya yüz tuttuğunu söyledi. Bunların büyük insani acılara yol açabileceğine dikkat çeken Short, Irak'ın bütününe insani yardımların bir an önce ulaştırılması ve kesintiye uğrayan bazı hizmetlerin yeniden sağlanabilmesi yönünde çaba harcadıklarını bildirdi. Bağdat ve güneydeki bazı kentlerde olduğu gibi Kerkük'te de halkın yağmalama hareketlerine giriştiğini hatırlatan Short, buradaki durumu da yakından izlediklerini ifade etti. Short, BM'ye bağlı insani yardım kuruluşlarının bölgeye gidebilmesi için durumun biraz daha düzelmesi ve güvenliğin sağlanması gerektiğini belirtti. Türkiye-Irak sınırında da, BM Gıda Programı çerçevesinde Irak'a ulaştırılmak üzere önemli miktarda yardımın bekletildiğini, bunun da ilk fırsatta Irak'a gönderileceğini söyleyen Short, Irak'a yapılacak insani yardım için bütçeye ek ödenek konulduğunu, halen insani yardımın yapıldığı Afrika'daki bazı ülkeler ve Filistin gibi yerlerin yardımlarının kesilmeyeceğini kaydetti. Short, BM'nin ''gıda karşılığı petrol'' programının da yeniden hayata geçirilmesi için çabalarının sürdüğünü bildirdi. Irak halkını bekleyen insani krizler arasında kara mayınları ve son hava harekatı sırasında atılan, ancak patlamayan bombaların bulunduğuna dikkat çeken Short, Cenevre Sözleşmesi'nin ''işgalci ülkelerin sorumluluklarına'' dair bölümünü okurken, salondan bazı milletvekilleri laf attı. Short, ''işgalci'' sözcüğünün sözleşmede geçen bir sözcük olduğunu, kendi durumlarını yansıtmadığını, ''bu nedenle de utanacak bir şeyleri olmadığını'' savundu.