BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,79
ALTIN 2.970,96
HABER /  GÜNCEL

İnfaz yasa tasarısı Meclis'te

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı. CHP'li Orhan Eraslan tasarı ile ilgili eleştirilerini sıraladı.

Abone ol

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı. Tasarı üzerinde CHP Grubu'nun görüşlerini dile getiren Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, AB sürecinde ceza mevzuatının baştan sona değiştirildiğini hatırlatarak, ancak kısıtlı zamanda yapılması nedeniyle yeterince irdelenemediğini savundu. İnfazın insan özgürlüğüyle ilgili olduğunu belirten Eraslan, ''Ne bir hükümlünün görüşü alındı ne de yeteri kadar tartışıldı'' dedi. Hükümetin TBMM'ye sevk ettiği tasarının, Hukukçu Sulhi Dönmezer tarafından hazırlanan eski tasarıyı ''mumla aratacak ölçüde kötü'' olduğunu öne süren Eraslan, düzenlemenin ne Adalet Komisyonu'nda ne de alt komisyonda ''yeteri kadar incelenemediğini'' ifade etti. Tasarının gerekçesinin temelinde F tipi cezaevlerinin çoğaltılmasının yattığını ileri süren Eraslan, ''hükümlüyü pişman etme ve ibret ettirme'' düşüncesiyle hazırlandığını söyledi. F tipi cezaevlerinin ideal olmadığını, ancak cezaevleri konusundaki tartışmanın ''F ve E tipi cezaevlerine sıkıştırıldığını'' ileri süren Eraslan, ''Hürriyetini kaybeden hükümlünün diğer hakları ne olacak?'' diye sordu. Getirilmek istenen infaz sisteminin iyileştirme ve bireyselleştirmeyi hedef aldığını belirten Eraslan, iyileştirmenin gönüllülük esasıyla yapılması gerektiğini, aksi durumda insan hakları ihlali olarak değerlendirilebileceğini vurguladı. Tasarıyla şartla salıverilme süresinin uzun tutulduğunu söyleyen Eraslan, ''Yeni TCK'da cezalar artırıldı. Ancak yeni sistemde, cezaevinde geçirilmesi gereken süre, cezanın üçte ikisi oranında olacak. Bu, çok yüksektir; beşte üçe indirilmesi gerekir. Eskiden taammüden adam öldürme suçunda hükümlü 9.5 yıl yatıyordu ama şimdi 24 yıl yatacak. Ölçü kaçmıştır'' diye konuştu. Yeni infaz sistemi nedeniyle cezaevlerinin yetersiz kalacağını, yeni cezaevleri yapılması zorunluluğunun ortaya çıktığını ifade eden Eraslan, ''İnfaz memurları için para bulamayan Maliye Bakanı, yeni cezaevi yapmak için parayı nereden bulacak?'' dedi. Eraslan, ''insanın yalnızlaştırılarak sosyalleştirilemeyeceğini'' belirterek, F tipi cezaevlerinin insanının ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisinin artık kabul edildiğini söyledi. Eraslan, konunun önemi nedeniyle tasarıyı engellemeyeceklerini ancak, eksikliklerini dile getireceklerini kaydetti. ''AB'NİN DE SIKINTILARI VAR'' AK Parti Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu tasarının hazırlanmasında toplumun hassasiyetlerinin dikkate alındığını söyledi. İktidar ve muhalefet olarak AB sürecinde çok önemli anayasa ve yasa değişiklikleri yaptıklarını belirten Durdu, ''İnanıyorum ki müzakere tarihi verildiğinde, bu 2 yıllık performansımızın yüzde 50'siyle çalışmalarımızı sürdürsek, çok daha büyük işler yapmış olacağız'' dedi. AB'nin de sıkıntıları olduğunu, imzalanan Avrupa Anayasası'nın belirsizliklerle dolu olduğunu belirten Durdu, bunların nasıl giderileceğinin de belli olmadığını söyledi. Adalet Bakanlığı bütçesinin yetersiz olduğunu belirten Durdu, ''Bu bütçeyle, bakanlığa yüklenen görevlerin yerine getirilmesi mümkün değildir'' diye konuştu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasa Tasarısı'nın, ceza hukuku alanındaki temel düzenlemelerle ilgili son yasa olduğunu bildirdi. TBMM Genel Kurulu'nda tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerine geçilmesi kabul edildi. Bakan Çiçek, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, tasarının yasalaşmasından sonra CMUK'un yürürlüğü ile ilgili tasarı dışında ceza hukuku alanında bu kapsam ve içerikte bir yasanın gündeme gelmeyeceğini söyledi. 80 yıllık Cumhuriyet döneminde ceza hukuku alanındaki en köklü değişikliklerin bu parlamento döneminde yapıldığını belirten Çiçek, başta anamuhalefet partisi CHP olmak üzere tüm milletvekillerine katkılarından dolayı teşekkür etti. Çiçek, CHP'lilerin en az AK Partililer kadar bu düzenlemelerin gerçekleşmesinde pay ve şeref sahibi olduklarını tarihe not düşmek istediğini söyledi. Türkiye'nin modernleşmesi konusunda 17 Aralık tarihinin büyük önemi olduğunu ifade eden Çiçek, İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin çıkarması istenen bu tasarının da bugün yasalaşacağını ümit ettiğini kaydetti. Çiçek, böylece Türkiye'nin, alnı açık, başı dik bir şekilde tarihin önüne çıkacağını, bu nedenle bu tasarının tarihi bir önemi bulunduğunu bildirdi. Bireye, insan hak ve özgürlüklerine önem verdiklerini de vurgulayan Bakan Çiçek, diğer yandan toplum düzenini korumayı amaçladıklarını ifade etti. Çiçek, toplum düzeni bozulduğunda kargaşa ve kaos ortamında en fazla özgürlüklerin zarar gördüğünü belirterek, ''Bir taraftan suç işlemiş kişinin topluma yeniden kazandırılması hedefiyle infazı yaparken diğer taraftan da suç işleme ihtimali olan kişileri caydırabilmek, toplumu suçtan koruyabilmek amacıyla bir düzenleme yapılması gerekiyordu'' diye konuştu. Bakan Çiçek, tasarı hazırlanırken ceza infaz kurumlarında düzeni ve disiplini sağlayacak önlemlere de yer verildiğini bildirerek, ''Bir devlet ceza infaz kurumlarında düzeni sağlayamıyor, otoritesini hukuka uygun olarak tesis edemiyorsa o zaman o devlet vatandaşına güven veremez'' dedi. Her suçun bir mağduru olduğunun bilindiğini kaydeden Bakan Çiçek, mağdurların adalete güvenini sağlayacak hükümlerin de tasarıda yer aldığını belirtti. Bakan Çiçek, bu dört hedefi yakalamaya çalışırken uluslararası metinlerde yer alan hükümlere de tasarıda yer verildiğini, daha önce ceza hukuku alanında çıkarılan yasalara ters düşmeyecek bir anlayışla tasarının düzenlendiğini kaydetti. Değiştirilen yasanın 13 Temmuz 1965 yılında yürürlüğe girdiğini ve 40 yıllık bir tecrübe yaşandığını ifade eden Çiçek, ''Bu yasa, en tecrübi yasadır. Bunun arkasında devlet olarak 40 yıllık tecrübemiz var'' dedi. Yasalar çıkarılırken daha uzun zamana sahip olmayı kendilerinin de istediğini, bu doğrultuda eleştirileri doğal karşıladıklarını bildiren Çiçek, ''Keşke Türkiye'nin zamanı olsaydı. Keşke Türkiye AB yolunda tasarıları daha geniş bir biçimde tartışabilseydi'' diyerek konuşmasını tamamladı. Adalet Bakanı Çiçek'in konuşmasının ardından yapılan oylamayla tasarının maddelerine geçilmesi kabul edildi.