Muharrem İnce, Ahmet Hakan'a verdiği röportajda çok iddialı konuştu. İnce, Başbakan Davutoğlu'nun "kolay lokma olduğu" söyleyerek "Onu paçavraya çeviririm" dedi.
Abone olINTERNETHABER.COM
Ahmet Hakan merakla beklenen "Çarşamba röportajları"nın ilkini, CHP'de "parti içi muhalefetin başını çeken" Yalova milletvekili Muharrem İnce ile yaptı. Gazetede birinci sayfada sürmanşetten verilen röportajda Muharrem İnce, partisiyle ve Başbakan Davutoğlu'yla ilgili olay yaratacak açıklamalarda bulundu.
Çarpıcı röportajda partisinin muhalefet anlayışını yerden yere vuran İnce, Kılıçdaroğlu'nun yetersiz kaldığını ileri sürdü ve Erdoğan'ın iktidarının 13 yıllık hakimiyetini de "muhalefetin zayıflığı"na bağladı. Asıl gücün Erdoğan olduğunu vurgulayan İnce, Davutoğlu için "kolay lokma" yakıştırmasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nu "koltuğa yapışmak"la suçlayan İnce, Kılıçdaroğlu'nda bulduğu 9 olumsuz özelliği tek tek açıkladı. Özellikle "İddiasız ve şerefli bir ikinciliğe razı oluşu, sağcılara bayılıp solcuları sevmemesi, cesur olmaması" şeklinde sıraladığı maddeler dikkat çekti.
İşte Ahmet Hakan'ın İnce'yle yaptığı o röportajdan çarpıcı noktalar:
"AKP'NİN PARASI VE İMKANI ÇOK"
SORU: Siz AK Parti’yi yenebilir misiniz?
Tabii ki. AKP’nin tek bir avantajı var: Parası ve imkânı çok. Ama paranın insanlık
onurunu yenemediğini Yalova seçiminde gördük. Eğer parayla kazanmak
mümkün olsaydı bizi boğarlardı Yalova’da, yüzde 10 bile alamazdık.
SORU: Genel başkan olursanız CHP seçimde yüzde kaç oy alır?
2015’te yüzde 30’un altında kalırsam bırakırım. 2019’da birinci olmazsam
bırakırım.
"DAVUTOĞLU KOLAY LOKMA"
SORU: Rakip olarak Erdoğan yerine Davutoğlu’nu mu tercih edersiniz?
Fark etmez. Önce Davutoğlu yıkılacak, sonra sıra Erdoğan’a gelecek.
SORU: Ahmet Davutoğlu başbakan oldu. Şöyle mi diyorsunuz: Erdoğan zor
rakipti, Çankaya’ya çıktı... Davutoğlu ise kolay lokma...
Evet. Daha kolay lokma. Onun da toplumu tanıma konusunda zaafları
olduğunu düşünüyorum.
"ONU PAÇAVRAYA ÇEVİRİRİM"
"Davutoğlu hayalci. 49 vatandaşımız rehin, Libya’da, Irak’ta, Kuzey Afrika’da
80 milyar dolarlık kontrat iptal edilmiş, müteahhitlerimiz zor durumda. Türkiye’nin
sınırları değişiyor. Kimin komşusu olduğumuz belli değil. AB hedefi kalmamış. 1.5
milyon Suriyeli aç, sefil ülkemizin kentlerinde dolaşıyor. Kısacası Davutoğlu,
Türkiye’nin başını belaya sokan biri. Bu kadar başarısızlıktan sonra nasıl oluyor da
bir üst göreve geçebiliyor? Ben onu meydanlarda yıkacağım. Faşistler, diktatörler
balkonlarda konuşur... Solcular, devrimciler meydanlarda konuşur. "
İNCE'YE GÖRE KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN 9 OLUMSUZ ÖZELLİĞİ
- BİR: Ortak akla inanmıyor. Evet, herkesi dinliyor ama sadece dinliyor
Dinlemenin ötesinde bir şey yapmıyor.
- İKİ: Bilimsel yöntemlerden uzak. Algı yönetimi nedir bilmiyor, kamuoyu
araştırmaları yaptırmıyor.
- ÜÇ: Sağcılara bayılıyor, sağcıları çok seviyor. Solcuları sevmiyor, solculardan
uzak duruyor.
- DÖRT: Cesur değil... Cesur çıkışlar yapmıyor, yapamıyor... Risk almaktan
kaçınıyor.
- BEŞ: İddiası yok. Hep şerefli ikinciliğe razı, birinci olacağım diyemiyor. Meydan
okuyamıyor.
- ALTI: Eskiden daha açık, daha devrimciydi ama değişti. Artık daha kapalı ve
devrimcilikten uzak.
- YEDİ: Halkı tanımıyor. Halkın dokusunu bilmiyor. Halkın nasıl düşündüğünü,
olaylara nasıl yaklaştığını kestiremiyor.
- SEKİZ: Bırakmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. O da koltuğa yapışıp kalan
siyasetçilerden biri haline geldi.
- DOKUZ: Farklı yerlede farklı konuşuyor. Güneydoğu’da özerklik diyor, Batı’da
başka bir şey söylüyor.
SORU: Koltuğa yapıştı mı?
Evet. 2002’deki Kılıçdaroğlu olsaydı, dört seçimi başaramadığında
‘Muharrem gel bakalım, sende bir umut var, bir ışık görüyorum sende’ der ve
koltuğu gönüllü devrederdi.