Sedat Peker’in, SBK Holding’in sahibi firari Sezgin Baran Korkmaz’ın silindiğini iddia ettiği 45 milyon dolar alacağıyla ilgili İnan Kıraç'tan açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun devreye girdiği iddiasını yalanlayan Kıraç, "Biz sorunumuzu hukuk yoluyla çözdük ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldık" dedi.
Abone olSezgin Baran Korkmaz, tutuklanmadan bir saat önce Sözcü yazarı Deniz Zeyrek'e yaptığı açıklamada, bir grubun Kıraça Holding hisselerinin İnan Kıraç'a devredilmesi ve bunu yaparken istediği paranın yarısından vazgeçmesi yönünde baskı yaptığı iddiasını dile getirdi. Korkmaz, Veyis Ateş'in de bu grup adına kendisiyle pazarlık ettiğini ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da bu çerçevede devrede olduğunu ileri sürdü. Deniz Zeyrek bugünkü yazısında İnan Kıraç’ın açıklamalarına yer verdi. İşte Zeyrek'in yazısının ilgili bölümleri...
Önce avukatı Levent Göktaş aradı
Sabah saatlerinde Kıraç'ın avukatı Levent Göktaş aradı. Sezgin Baran Korkmaz ve Veyis Ateş ekseninde dönen tartışmanın kendileriyle bir ilgisi olmadığını, sorunu 10 günlük bir hukuki maratonla çözdüklerini anlattı. Göktaş, ikinci kez aradığında yanında İnan Kıraç'ın olduğunu söyledi ve telefonu Kıraç'a verdi. Ben de “Olayı sizden de dinlemek istiyorum” dedim.
Kıraç'ın verdiği yanıtları aynen aktarıyorum:
“Şirket (Silcolux) satıldığında, hukuki açıdan önce bana sorulmalıydı. Kanun, o şirket (Silcolux) bizim hisselere ortak olduğu için önce bize teklif edilmesini zorunlu kılıyor. Ancak öyle yapmamışlar. Doğrudan SBK'ya satmışlar. Naum kardeşler yanımda büyüdü. Ancak bir sorun yaşadık ve bana eziyet etmek için olsa gerek böyle bir iş yapmışlar.
Ben şirketlerimi ayakta tutmak zorundayım ve o hisseleri kaybedemezdim. Haliyle geri almak için hukuki yollara başvurduk. Onlar bize alacak davası açarken biz de Silcolux'un satışı konusunda dava açtık. Hukuki sürecin sonunda 6 milyon dolar karşılığında hisselerimizi geri aldık.”
Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı'nı devreye soktunuz mu?
İnan Kıraç'a, “Peki diğer tarafta bir pazarlıktan söz ediyorlar. Cumhurbaşkanı'nı, İçişleri Bakanı'nı devreye soktunuz mu?” sorusunu yönelttim. Şu yanıtı aldım:
“Cumhurbaşkanı ile görüşmemin bu konuyla ilgisi yoktu. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde şoförsüz otobüs sürüşü sırasında görüştük. Herhangi bir şey istemedim. Sayın Bakanı (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu kastediyor) devreye soktuğumuz da doğru değil. Konuşulan şeyler her neyse tamamen bizim dışımızda yaşanmış. Biz sorunumuzu hukuk yoluyla çözdük ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldık. 40-54 milyon yazılıyor. 6 milyon dolar, Türk Lirası olarak o rakama denk geliyor.”
Bir roman yazılmaya çalışılıyor ama ben böyle bir insan değilim
İnan Kıraç, isminin bu tür tartışmalara karıştırılmasına da üzülmüş. Eşi Suna Kıraç'ın vefatından sonra üç ay işlerle ilgilenmemiş ve döndüğünde de bu tartışmayla karşılaşmış. Bu konudaki düşüncesini de şöyle aktardı:
“Bunlar güvenilir adamlar değil. Bir roman yazılmaya çalışılıyor ama ben böyle bir insan değilim. ‘Her şeyi hukuk çerçevesinde bitirin' dedim ve hukuk çerçevesinde hallettik. Bana maliyeti 6 milyon dolar oldu. İsmimi karıştırdıkları için hakikaten çok üzgünüm.”