Beşir Atalay, İmralı'yla yürütülen görüşmelerin hedefini açıkladı.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, önümüzdeki kış döneminin terörün bitirilmesi için önemli bir fırsat olduğunu söyleyerek İmralı'daki görüşmelere her kesimin destek vermesi gerektiğini söyledi. Terör konusunda AK Parti'nin başından beri izlediği tutarlı bir çizginin olduğunu belirten Atalay, 'Herkes bunu bilsin, biz bu işe konjonktürel bakmıyoruz. Türkiye'nin gerçekten en önemli sorunları neyse, onların üzerine gidiyoruz" dedi.
TRT 1'de yayınlanan Enine Boyuna programına konuk olan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, hükümetin terör sorunu karşısında benimsediği politikalarla ilgili açıklamalar yaptı. AK Parti politikalarına bir bütün olarak bakmak gerektiğini ifade eden Atalay, AK Parti hükümetlerinin en önemli hedeflerinin Türkiye'yi normalleştirme hususunda belirlendiğini söyledi.
KISA SÜREDE SONUÇLANABİLİR
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İmralı yapılan görüşmelerde geçmişte yaşanan tecrübelerin göz önüne alındığını söyledi. Atalay, sürece destek verilmesi halinde hızlı yüreyeceğini ve iyi sonuç elde edilebileceğini kaydetti. Terörün bitmesi için özellikle de 2009'dan bu yana iyi analizler yaptıklarını kaydeden Atalay, bütün enstrümanların kendi yerinde değerlendirme politikası izlediklerini söyledi. Özellikle 2011 ile 2012 yıllarına iyi bakmak gerektiğini vurgulayan Atalay, sürecin yeni olmadığını ancak zaman zaman kesintiler olabileceğini kaydetti.
"GEÇMİŞTEKİ BÜTÜN TECRÜBELERİMİZİ KULLANIYORUZ"
Bu yeni süreç içerisinde yeni teşebbüsler ve görüşülebilecek yeni kanalların ortaya çıkabileceğini daha önceden ifade ettiklerinin altını çizen Atalay, şimdi bu süreç içerisinde devletin yetkili kurumlarının büyük bir paylaşım içerisinde işlerini iyi yaptığını kaydetti. Atalay, gelinen noktayı şöyle özetledi:
"Hükümetimizin bu konudaki kararlılığı, ciddi tutumu, herkes bunu bilsin. Yani biz bu işlere konjonktürel falan bakmıyoruz. Türkiye'nin gerçek sorunları neyse onların üzerine gidiyoruz. Şimdi bu süreçte de geçmişteki bütün tecrübelerimizi kullanıyoruz. Çok önemli tecrübelerimiz var, bütün bu tecrübelerimizi kullanıyoruz."
SÜREÇ BALTALANDI YORUMU
Eski tecrübeler göz önüne alındığında bugün ki sürecin geçmişten farkının ne olduğuna Atalay, geçmişte yaşananlarda zorlukların olduğunu belirterek, bir siyasi parti olarak toplumdan gelen tepkiler ile muhalefetin tutumu ve muhatapların provokatif eylemlerinin bundan büyük rol oynadığını söyledi. 2011'de devletin kurumlarının yine görüşmeler yaptığını ve seçim sonrasında iyi bir atmosferdin de yakalandığını bildiren Atalay, halktan destek almalarına rağmen konunun Habur'da istismar edildiğini dile getirdi. Hükümetin kurduklarında terör konusunda daha hızlı adım atmayı düşündükleri sırada yaşanan provokasyonlara dikkat çeken Atalay, "Silvan saldırısı ve peşinden MİT Müsteşarımız Hakan Fidan'ın görüşmelerinin dışarıya sızdırılması tam bir provokasyon. Bu konuya bakıldığında uluslararası faktörleri de göz önüne almamız lazım. Dolayısıyla burada provokasyonlara çok dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu.
"SÖYLENENLER SENARYODAN İBARET"
Tabuların yıkıldığı ve her şeyin konuşulduğu bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Atalay, İmralı ile yapılan görüşmelerin içeriği ile ilgili olarak konunun hassasiyetinden dolayı yorum yapmak istemediğini söyledi. Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün ki basına baktığımızda çok senaryolar var. Ama bunların hiçbirisi yok. İşte bunlar alınıyor, şunlar veriliyor vs. Bunların hiçbirisi resmi ağızlardan yapılmış açıklamalar değil. Herkes kendi senaryosunu kuruyor. 'Olsa olsa bu iş böyle olabilir' gibi."
Beşir Atalay, muhatap konusunda ise şu ifadeleri kullandı: "Ana hedef silahsızlaştırma. Bunun içinde çok enstürman var. Bu enstürmanlarının her birinin sorunun çözümünde rolü ve değeri var. Hedef terörü bitirmek. Hükümet bu konuda son derece kararlı. Alınabilecek risklerin hepsini alıyoruz. Burada elinizde uygun enstrüman var da kullanmıyorsanız, bu da sorundur. Yani elinizde olan enstrumanları en iyi şekilde değerlendirmek. Ondan sonra uluslararası enstrumanlar var. Komşularınız var, başka ülkeler var; Kuzey Irak'tan Amerika'sına uzanan. İçeride siyasi boyutu var. Diyelim ki BDP. Biz ilişkimizi BDP ile hiç koparmadık ama onlar katkı vermedi. Biz siyaset kurumuna çok önem veriyoruz, içeride en önemli aktör olması lazım. BDP de bu süreçlerin kıymetini bilmedi."
"İMRALI KENDİNE GÜVENİYOR"
İmralı ile yaşanan süreçte güven sorunun ne durumda olduğuna ise Atalay, şimdiden bu anlamda bir şey ifade etmek istemediğini, kurumların görüşmelerinin devam ettiğini belirtti. Atalay, kendilerinin kararlı olduğunu ve belli bir stratejilerinin olduğunu da vurgulayarak, İmralı'ya güven noktasında 'göreceğiz' ifadesini kullandı.
Kendisinin bu işle uğraşmaya başladığından bu yana Türkiye'nin bu sorunları hep çözebileceğini düşündüğünü fakat zor olduğunu da bildiğini dile getirdi. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını artık daha güçlü olduğunu vurgulayan Atalay, şuanda yürütülen çalışmalar için erken ifadeler kullanmak istemediğini aktardı. Atalay, provokasyonlara da dikkat çekerek, bu sürece herkesin olumlu katkıda bulunması noktasında özellikle ana muhalefet partisinin destek vermesinin önemine işaret etti.
"PAZARLIK YAPMADIK"
"10 yılda attığımız demokratik adımların pazarlığını kimse ile yapmadık" diyen Atalay, Kandil'in bazı taleplerinin olduğu yönündeki haberlerle ilgili olarak, öyle bir şeyin olmadığını, bunların erken yorumlardan ibaret olduğunu söyledi.
Terörün bitmesi noktasında İmralı ile yapılan görüşme süreci için Atalay , son olarak şu ifadeleri kullandı: "Bu süreç herkesin desteği ile ne kadar iyi yürürse, hızlı yürürse o kadar iyi demektir. Ama görmek lazım. Erken iyimserlik ve yüksek beklentiler bazen yanlış sonuçlar doğurabiliyor. Süreç devam ediyor, özellikle bu önümüzdeki kış dönemi bir fırsattır, bu değerlendirilebilir. Herkes bunu anlarsa, katkı verirse daha kısa sürede sonuçlanabilir."