Borsaya güven ve ilgiyi artırmak isteyen Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yerli ve yabancı yatırımcıyı çekecek bir adım daha attı
Abone olNew York Borsası modelini esas alan SPK, İMKB-30 endeksinde yer alan şirketlere bağımsız üye bulundurma şartı getirdi.
Düzenleme, Turkcell'in olağanüstü genel kuruluna yönelik olduğu yorumlarına sebep olsa da özellikle küçük yatırımcı ve yabancı sermayenin yüzünü güldürecek. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunda zorunlu bir uygulama olarak göze çarpan düzenlemeyle, küçük yatırımcıların etkin bilgilendirilmeleri ve şirket yönetimlerinde adil temsil edilmelerinin önü açılmış olacak.
Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesi ve Uygulaması'na ilişkin tebliğin kapsamı genişletilerek İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) tamamı 1-2 yıl içerisinde bağımsız üye bulundurmak zorunda kalacak. Borsa'nın geçen haftaki uygulamasının ikinci ve üçüncü aşamasında kurumsal yönetim komitesi oluşturulması ve yönetici ücretlerinin kamuya açıklanmasının yer alacağı belirtiliyor. SPK'nın son uygulaması gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin sermaye piyasasına bakıldığında çoğunlukla zorunlu bir uygulama olarak göze çarpıyor.
Örneğin Amerika ekonomisinin kalbi sayılan New York Borsası'nın kotasyon (borsaya kabul) şartları arasında bağımsız yönetim kurulu üyelerinin varlığı ana unsur olarak göze çarpıyor. Bunun yanı sıra dev ABD şirketleri için kurumsal yönetim komitesinin oluşturulması ve yönetici ücretlerinin belirli esaslara bağlanarak kamuya açıklanması gibi temel kurumsal yönetim prensipleri ilk sırada yer alıyor.
Dünyanın önde gelen bir başka ekonomisi olan İngiltere'nin Londra Borsası'nın kotasyon şartlarına bakıldığında da benzer bir durum görülüyor. Yönetim kurulunun etkili bir biçimde çalışmasını sağlayacak şekilde gerekli yetenek, bilgi, tecrübe ve bağımsızlığa sahip kişilerden oluşturulması öngörülüyor.
Brezilya'da ise yeniden yapılandırma gibi önemli işlemlerde genel kurul onayının aranması ve yönetim kurulunda bağımsız üye bulundurulması gibi uygulamalar kotasyon şartları arasında yer alıyor. Avrupa Birliği direktiflerinde de spesifik bir sayı belirtilmemekle birlikte yönetim kurullarındaki çatışmaların önüne geçmek amacıyla bağımsız yönetim kurulu üyesinin seçilmesinin yanı sıra halka açık şirketlerin ücret politikalarının kamuya açıklanmasının uygun olacağı belirtiliyor.
Sermaye piyasalarında yeni bir dönemin önünü açan uygulamanın tek bir şirkete özelmiş gibi değerlendirilmesine SPK karşı çıkıyor. Tebliğin salt bir ortaklık düşünülerek hazırlandığına yönelik ithamları değerlendiren üst düzey bir yetkili, "Kurulun 2003 yılından bu yana yaptığı düzenlemeler incelendiğinde söz konusu tebliğin itham edildiği şekilde olay bazında bir uygulama olmadığı rahatlıkla görülebilir. Kurumsal yönetim ilkelerinin zorunlu uygulamasının sinyallerinin, ilkelerin ilk yayınlandığı 2003 yılından itibaren verildiği, o tarihten bu yana ilkelerde yer alan birçok düzenlemenin de mevzuatımıza tüm halka açık şirketleri kapsayacak şekilde işlendiği görülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Sekiz yıl önce yayınlanan Kurumsal Yönetim İlkeleri halka açık anonim ortaklıklar başta olmak üzere, özel sektör ve kamuda faaliyet gösteren tüm anonim şirketlerin faaliyetlerinin uluslararası standartlarda sürdürülebilmesine imkan sağlayan bir yönetimi hedefliyor.