Hükümetin sır gibi sakladığı "Kayıtdışı Ekonomi ve Vergi Uyumu" başlıklı IMF raporu, tüyler ürpertici. Rapora göre kaybolan 100 milyar doların ne kaydı var ne de raporu..
Abone olEkonomi yönetiminin beş aydır sır gibi sakladığı "Kayıtdışı Ekonomi ve Vergi Uyumu" başlıklı IMF raporunda, illegal ve kayıtdışı faaliyetlerin Türkiye ekonomisinin üçte biri ile yarısı arasında bir büyüklüğe sahip olduğu ileri sürüldü. IMF'ye göre, resmi milli hasılanın 200 milyar dolar civarında olduğu dikkate alınırsa Türkiye'de hesabı kitabı tutulamayan yıllık 100 milyar dolarlık ekonomik hareket yaşanıyor. Jesus Seade başkanlığındaki teknik destek heyetinin geçen yılın aralık ayı sonunda hazırladığı rapor Türkiye izin vermediği için bugüne kadar yayınlanmadı. İşgücünde kayıtdışı 101 sayfadan oluşan raporda işgücü piyasasının büyük ölçüde kayıtdışı kaldığı anlatılırken, "özel sektörde çalışanların yüzde 50'den fazlası asgari ücretli olarak istihdam edilmektedir. Sosyal güvenlik primlerinin yüksek olması kayıtdışı işgücünün yaygın olmasını desteklemektedir" denildi. Raporda, nisan tarihli son niyet mektubuna da giren ve yasa taslağı geçen haftalarda Başbakanlığa gönderilen "yarı özerk gelir idaresi başkanlığı" teşkilatıyla ilgili kapsamlı değerlendirmeler de yapıldı. Denetim elemanlarının yalnızca yüzde 5'inin vergi takibiyle görevli olması eleştirilirken, bu oranın dünyada yüzde 30'lar seviyesinde bulunduğu ifade edildi. Götürü vergi istendi Götürü usulde vergilemenin yeniden uygulanması, yıllık cirosu 5 milyar liranın altında kalan işletmeler ile yolsuzluk ve hayali ihracata neden olan KDV iadelerinde "teslim kaydıyla yapılan işlemlerin" vergilendirilmemesi önerilen raporda, SSK ve Bağ - Kur'un prim tahsilat birimlerinin Maliye'ye bağlanması istendi. Maliye bürokrasisi bu raporu "IMF kalıplarıyla hazırlanmış. Her ülkeye aynı önerilerde bulunuyorlar" diyerek eleştirdi. Tekstilde KDV yüzde 8'e indirilsin tavsiyesi IMF raporunda şu ifadelere yer verildi: * 5 milyar liranın altında ciro yapan mükelleflerin defter tutma zorunluluğu kaldırılarak vergi daireleriyle ilişkisi kesilmeli. * Yıllık cirosu 50 milyar lirayla 5 milyar lira arasında bulunan işletmelerden basit usulde değil götürü usulde vergi alınmalı. * Gelir Vergisi oranıticari işletmelerde yüzde 10, hizmet üreten işletmelerde ücret ödemelerinin yüzde 25'i kadar olmalı. * Bankacılık sisteminden geçirilmesi zorunlu işlemlerin miktarı 10 milyar liranın altına çekilmeli. * Kayıtdışıyla mücadele bir kampanya şeklinde ve sektörel temelde yapılmalı. Kampanya özelikle tekstil ve turizm alanlarında yoğunlaşmalı. * KDV'de yüzde 1'lik oran kaldırılmalı. Fındık benzeri işlenmemiş tarım ürünlerine tam muafiyet getirilmeli. Aynı listedeki diğer ürünlerin KDV'si yüzde 8'e çekilmeli. * İhracatçılara yapılan KDV iadesi ödemelerindeki aksaklıkların giderilmesi için "teslim kaydıyla yapılan işlemlere" dair iade sisteminden vazgeçilmeli. * Tekstil ve ilaçtaki KDV oranları mutlaka yüzde 18'den yüzde 8'e çekilmeli. Vergi politikaları tespit edilirken özellikle tekstil sektörü üzerindeki negatif etkiler dikkate alınmalı. * SSK ve Bağ - Kur primleriyle ilgili incelemelerde Maliye Bakanlığı denetçileri yetkili olsun. * Sosyal güvenlik kayıtlarıyla muhasebe defterlerinin bir arada ve karşılıklı denetimi kayıtdışılığı azaltır. * Gelirler kontrolörlerinin bölgesel vergi idareleri bünyesinde çalışması gerekir. * Raporda ayrıca hesap uzmanlarının merkezi kurul yapısını koruması istendi.