Türkiye'nin niyet mektubuna olumlu yanıt veren IMF, AK Parti hükümetine övgüler yağdırdı. IMF Başkanı, güçlü politakalardan dolayı hükümeti kutladı.
Abone olUluslararası Para Fonu IMF'nin İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye'nin gelecek 3 yıl için 10 milyar dolarlık yeni Stand-By anlaşmasını onayladığını açıkladı. IMF'den yapılan açıklamada, toplam 10 milyar dolarlık Stand-By anlaşmasının, Mayıs 2008 tarihine kadar, Türkiye'nin ekonomik ve finansal programını desteklemek amacıyla onaylandığı belirtildi. Kredinin ilk kısmı hemen Türkiye'nin kullanımına bırakılırken, her bir kredi 837.5 milyon dolarlık 11 eşit parça halinde verilecek. IMF İcra Direktörleri Kurulu aynı zamanda Türkiye'nin 2006 yılında IMF'ye yapması gereken 3.8 milyar dolarlık geri ödemenin bir yıl ertelenmesi yönünde Türk hükümetinin talebini onayladığını da bildirdi. IMF Başkanı Rodrigo de Rato, İcra Direktörleri Kurulu'nun onayından sonra yaptığı açıklamada, ''Türkiye'nin ekonomik performansı bir kuşaktır en güçlü döneminde. Son üç yılda büyüme ortalama yüzde 8 oldu. Enflasyon 30 yılı aşkın zamandır en düşük düzey olan tek hanelere düştü. IMF destekli bir önceki program altındaki güçlü politika uygulaması, bu etkili performansı artırdı. Avrupa Birliği'nin üyelik müzakerelerini başlatma kararıyla birlikte bu, Türkiye'nin ekonomik görünümünde büyük bir değişime işaret ediyor'' dedi. Türk yetkililerin yeni 3 yıllık programla, ekonomik performans bakımından kazanımları artırma ve kalan zayıflıkları azaltma şansı bulacağını belirten Rato, hükümetin, faiz dışı bütçe fazlasının GSMH'ya oranını yüzde 6.5'ta tutma kararlılığının, kamu borcunu düşürmeye yardım edeceğini ve cari açığı dizginlemeye yardım edeceğini kaydetti. Rato, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının devam etmesi ve gelecek yıl hedeflenen enflasyonla, enflasyondaki düşüşün pekiştirileceğini belirtti ve bu makro ekonomik politikaların, faiz oranlarının daha da düşürülmesiyle sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunacağını vurguladı. Rodrigo de Rato, ''Yapısal mali reformların uygulanması, yeni programın başarısında merkezi rol oynayacak. Vergi yönetimi reformu, tam olarak uygulanmalı ve kayıtdışı ekonominin boyutu küçültülmeli. Vergi reformunun toplam geliri artırmaya odaklanması gerekiyor, vergi sistemini basitleştirerek ve vergi muafiyetini ortadan kaldırarak. Seçici vergi kolaylığı sağlamak verginin temelini erozyona uğratıyor, uygulamayı zorluyor, bundan kaçınılmalı. Gider reformu, aşamalı olarak sosyal güvenlik açığını düşürmeli ve harcama kalitesini iyileştirmeli'' dedi. Rato, Türk yetkililerin yapısal reform gündeminin, büyümenin sürdürülmesine yardım etmesi gerektiğini kaydetti. Yeni bankacılık yasasının bu yıl sonuna doğru geçmesinin, bankacılık denetimini kuvvetlendireceğini belirten Rato, bu yılın özelleştirmeleri ve Yatırım Danışma Konseyi'nin bu yılki tavsiyelerinin uygulanmasının başarısının, iş ortamının iyileşmesine yardım etmesi gerektiğini vurguladı. Rato ayrıca, Türkiye'nin son güçlü büyüme performansının, yeni iş imkanı yaratılmasına yardım etmesinin sağlanması gerektiğini belirtti. IMF Başkanı, ''Güçlü politikalarıyla Türk yetkililer, Türkiye'nin ekonomik performansını değişimden geçirdiler. Bir yandan AB üyelik müzakereleriyle bağlantılı reformlar, daha fazla ekonomik ilerleme için umut verici oldu. Türkiye, son IMF destekli programın altında gerçekleştirdiği güçlü performansla uluslararası toplumun desteğini, yeni program için hak ediyor. Şimdi Türk yetkililerin önündeki mesele, son başarının sürmesi ve bu başarının üzerine yenilerinin inşa edilmesi için yeni programın tam olarak uygulanmasıdır'' ifadelerini kullandı. Yeni Stand-By programıyla ilgili IMF'den yapılan açıklamada, ''Türkiye, IMF destekli son programı başarıyla tamamladı ve etkili bir sonuca ulaştı. Böylece yeni program için sağlam temeller oluşturdu. Bu reformlar, Türkiye'nin yüksek enflasyon, düşük ve kırılgan büyüme tarihinde kararlı bir sonu getirdi'' denildi. Yeni programın hedefleri arasında ise, ''büyümenin sürdürülebilirliği için gereken koşulları yaratma ve yaşam standardının yükseltilmesi, işsizliğin azaltılması, AB ekonomilerine yaklaşmaya yardım edilmesi ve IMF desteğinden düzenli bir çıkışın sağlanması'' sayıldı.