IMF, Doğu ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinden sermaye çıkışının devam ettiğini ve Fed’in tahvil alımını azaltma programına paralel olarak özel sektöre akan fonların düşebileceği uyarısını yaptı
Abone olUluslararası Para Fonu (IMF), Doğu ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinden sermaye çıkışının devam ettiğini ve Fed’in tahvil alımını azaltma programına paralel olarak özel sektöre akan fonların düşebileceği uyarısını yaptı.
IMF, Doğu ve Güney Doğu Avrupa ülkelerindeki sermaye hareketleri ve kredi genişlemelerine ilişkin raporunda, Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed), geçen yıl mayıs ayındaki tahvil alımını azaltabileceği açıklamasının ardından, bölgedeki çoğu gelişme yolundaki ülkelerin fon bulmasının zorlaştığı bir süreç başladığını anımsattı.
Yatırımcıların, mayıs ayından sonra yükselen piyasalardaki risk getiri hesaplarını gözden geçirmeye başladığı belirtilen raporda, yeni yatırımlarda ortaya çıkan çekingenlikten özellikle cari veya mali açığı yüksek ülkelerin daha fazla etkilendiği kaydedildi. Yeni ortamda bankaların geçen yılın ortalarından bu yana bölge ülkelerine gönderdikleri fonları azaltma sürecinin devam ettiği görüşüne yer verilen raporda, sermaye çıkışının aynı hızda devam ettiği vurgulandı.
Fed’in tahvil alımını azaltmaya devam etmesi ve Avrupa bankaları için yapılacak stres testine bağlı olarak dış fon bulma şartlarının 2014'te de zor olacağı denilen raporda, küresel ekonominin yüksek faiz ortamına doğru sürdürdüğü geçişte bu ülkelerde son zamanlarda görülen tarzda oynaklığın da devam edeceği kaydedildi.
Türkiye’deki fonlarda azalma meydana geldi
Yabancı bankaların Türkiye’deki fonlarını 2013’ün üçüncü çeyreğinde GSYH’nin yüzde 0.6’sına eşit bir oranda azalttığına dikkat çekilen raporda, tüm bölge genelinde azalma oranının GSYH’nin yüzde 4’üne eşit olduğu belirtildi. Türkiye ve bölgedeki pek çok ülkede kredi genişlemesinin 2013 Eylül’üne kadar güçlü bir seyir izlediğini belirtilen raporda, bölge genelinde özellikle küçük ve orta boy işletmelerle büyük firmalara yönelik kredilerde standart sıkılaşmaya başlamasına paralel olarak daralma beklendiği kaydedildi. Raporun beklentiler bölümünde, bölge geneli için büyümenin kırılgan olacağı ve özellikle küçük ülkelerin fon akışından çok net ihracatlarına dayanacakları belirtildi. Raporda, dış finansman akışının 2014 yılı boyunca sıkıntılı olabileceği belirtildi.
RAPORDAN NOTLAR:
• Yatırımcılar, mayıs ayından sonra yükselen piyasalardaki risk getiri hesaplarını gözden geçirmeye başladı.
• Fed’in tahvil alımını azaltmaya devam etmesi ve Avrupa bankaları için yapılacak stres testine bağlı olarak dış fon bulma şartları 2014 yılında da zor olacak.
• Türkiye ve bölgedeki pek çok ülkede kredi genişlemesi 2013 Eylül’üne kadar güçlü bir seyir izledi.
• Özellikle küçük ve orta boy işletmelerle büyük firmalara yönelik kredilerde standart sıkılaşmaya başlamasına paralel olarak daralma bekleniyor.
Türkiye FATF'nin koyu gri listesinde kaldı
Küresel kara para aklama ile terör finansmanıyla mücadele faaliyetleri yürüten Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye’yi koyu gri listede tuttu. İran ve Kuzey Kore’nin kara listede olduğu raporda, Türkiye, Cezayir, Ekvador, Etiyopya, Endonezya, Myanmar, Pakistan, Suriye ve Yemen para aklama ile mücadele ve terör finansmanıyla mücadelede FATF’nin koyu gri listesinde kaldı. Geçtiğimiz hafta Paris’te bir araya gelen Mali Eylem Görev Gücü terörizm finansmanı yolsuzluklarıyla mücadele konusunda Türkiye’nin önemli adımlar atmaya devam ettiği ve son mahkeme kararlarıyla da bunu gösterdiğini ifade etti. Türkiye’nin bu alandaki ilerlemesinden duyduğu memnuniyeti ifade eden FATF, ilerlemenin terör finansmanı suçları standartlarına büyük ölçüde uygun olduğu belirtildi.
FATF, buna rağmen Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi Önergesi’nin 1267 ve 1373 maddelerindeki terörist varlıkları belirleme ve dondurması konusunda bazı endişeleri olduğunu belirtti. FATF Türkiye’yi stratejik eksikliklerini gidermek ve eylem planını uygulama süreci konularında teşvik ediyor. Mevzuat değişikliğindeki katedilen mesafeye rağmen, Türkiye’nin uygulama eksiği nedeniyle koyu gri listedeki yerini koruyacağı belirtilirken, uygulama sorununu aşması halinde bu listeden çıkmasının da metodolojik olarak en az 1 yıl süreceği ifade edilmişti. OECD bünyesinde Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu olarak da bilinen bir kuruluş olan FATF, G7'nin girişimiyle 1989’da kuruldu.