BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

IMF ücretliyi tırpanlayacak

Türkiye'de IMF programları en çok ücretli kesimi vurdu. IMF ile üç yıl daha birliktelik söz konusu. Dolayısıyla işçi, memur ve asgari ücretliyi sıkıntılı günler bekliyor.

Abone ol

IMF’yle yeni bir üç yıllık dönem daha geçirecek olan Türkiye’de IMF programlarının uyulandığı son beş yılda en yüksek faturayı ücretlilerin ödediği belirlendi. 2004 yılındaki nispi toparlanmaya karşın, beş yıl boyunca uygulanan ekonomik politikalar çerçevesinde işçilerin reel ücretleri son beş yılda yüzde 23 oranında, asgari ücret yüzde 17.4, memur maaşları ise yüzde 5.4 oranında azaltıldı. Türkiye’deki ücretlerin yüksekliğinden yakınmaya başlayan IMF’nin, bu tutumunun yarın onaylanması beklenen üç yıllık ekonomik program dönemine damgasını vurması bekleniyor. Hükümetin, AB’ye geçen yıl sonunda sunduğu ve IMF desteğiyle sürdürülecek yeni ekonomik programın da temelini oluşturduğunu açıklanan 2005-2007 yılylarını kapsayan Katılım Öncesi Ekonomik Program’da çalışanların reel felirlerinde önemli bir artış öngörülmediğini belirtmişti. Türkiye’deki ekonomik politikalarda IMF’nin belirleyici konumda olduğu son beş yılda özellikle sanayi sektöründeki verimlilik artışına karşın reel ücretlerin neredeyse dörtte biri oranında azaldığı belirlendi. Söz konusu dönemde ücretlilerin gerçek satın alma gücündeki gerileme yüzde 23 olarak hesaplandı. DİE’nin 1997 yılındaki ortalama ücret düzeyini 100 kabul ederek oluşturduğu reel ücret endeksi 2004 yılının tamamında 83.5’e kadar geriledi. 2000 yılında 110.2 olan reel ücret endeksi, 2001 yılındaki krizde yüzde 14.2 oranında azalarak 87.8’e kadar inmişti. 2002 yılında da yüzde 7.2’lik azalmayla erimeye devam eden reel ücretlerde 2003 yılında da yüzde 6.3 oranında bir düşüş yaşandı. 2004 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 1.3 oranında artış kaydeden reel ücretler bu artışa karşın 2000 yılındaki düzeyinin hala yüzde 23 altında bulunuyor. DPT’nin oluşturduğu reel ücret endekslerine göre de son beş yılda asgari ücretteki reel gerileme ise yüzde 17.4 olarak hesaplandı. 1999 yılında 134.4 olan reel asgari ücret endeksi, 2000 yılında yüzde 13 oranında azalarak 86.8’e, krizin yaşandığı 2001 yılında da yüzde 14.6’lık gerilemeyle 85’e kadar geriledi. 2002 yılında yüzde 1.5’lik artışla 101.2 olan reel asgari ücret endeksi 2003 yılında 113.7, 2004 yılında ise 111 olarak belirlendi. Memur maaşlarında ise son beş yılda 5.4 oranında gerileme yaşandı. 1999 yılında 103.4 olan memur maaşının satın alma gücü, 2000 yılında 114.4 düzeyinde bulunuyordu. Ancak 2000 yılında memur maaşının satın alma gücü yüzde 11.7 oranında gerileyerek 91.4’e düştü. Memur maaşının satın alma gücü, 2001 yılında 93.3, 2002’de 106.3, 2003’de 105.4, 2004 yılında ise 108.2 olarak gerçekleşti. Memur emeklisinin aylığı ise reel olarak 2004 yılının sonunda 98.3’e kadar geriledi. SSK emeklisinin aylığı ise 97 düzeyinde bulunuyor. 1998 yılından 2002 yılına kadar 92.6’yla 90.2 arasında değişen Bağ-Kur emekli aylığı 2003 yılında 122.5, 2004 yılında ise 127.9 seviyesine çıktı. "ÜCRETLERDEKİ GERİLEME DEVAM EDECEK" Türkiye’nin 1 Aralık’ta AB’ye sunduğu Katılım Öncesi Ekonomik Program’da, "2005-2007 döneminde de sıkı maliye politikasına devam edilmesi ve gelirler politikasının hedeflenen enflasyonla uyumlu şekilde tasarlanması nedeniyle çalışanların reel gelirlerinde önemli bir artış öngörülmediği" belirtilmişti. Orta vadede gelirler politikasının fiyat istikrarı, verimlilik ve karlılık parametreleri göz önüne alınarak belirleneceği vurgulanan programda, kamu kesimi ücret politikasında ileriye dönük endeksleme (hedef enflasyon) politikasına devam edileceği, Hükümetin özel sektörün de enflasyon hedefiyle uyumlu bir ücret politikası izlenmesi için sosyal taraflar arasındaki uzlaşmayı sağlamak için Ekonomik ve Sosyal Konsey gibi zeminleri kullanmaya devam edeceği vurgulanmıştı. Söz konusu programın, IMF ile yürütülecek yeni ekonomik programın da temelini oluşturduğu açıklanmıştı.