Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmelerde 49 ildeki yeni/eski tesislere verilecek teşvikin detaylarını tartıştıklarını belirtti.
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, Teşvik Yasa Tasarısı'nın kısa sürede son halini alacağını belirterek, ''Kararlar kesinleştikten sonra bunların bütçeye etkisi ve bu bütçeye etkisini telafi edecek adımlar nedir? Bunların da kararı verilir'' dedi. Babacan, NTV'de katıldığı programda, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Teşvik Yasa Tasarısı'na ilişkin bir soru üzerine Babacan, teşvikte şu anda 49 İldeki yeni/eski tesislere verilecek teşvikin detaylarını, şartlarını tartıştıklarını söyledi. Babacan, ''Bu teşvikler hangi şartlara bağlı olarak verilirse ona göre farklı tablolar, farklı bütçeye etkileri çıkıyor. Tasarı kısa sürede son halini alır, kararlar kesinleştikten sonra bunların bütçeye etkisi ve bu bütçeye etkisini telafi edecek adımlar nedir? Bunların da kararı verilir'' dedi. IMF'NİN TEŞVİK YASASINA TEPKİSİ IMF'nin Teşvik Yasa Tasarısı'na tepkisine ilişkin bir soru üzerine ise Babacan, ''IMF'nin tepkisi... Oradaki tepkisi şöyle, belki yapısal olarak itirazları var'' diye konuştu. Stand-By düzenlemesi yapılacağının açıklandığını, bütçenin geçtiğini hatırlatan Babacan, IMF'in endişesinin bunlar geçtikten sonra gündeme gelen Teşvik Yasası'nın bütçeye etkisi olduğunu belirtti. Babacan, bunun ek bir maliyeti olduğunu ve IMF'nin bunun nasıl karşılanacağından endişelendiklerini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Buna beraber karar verilecek ki 2005 bütçesinde herhangi bir sapma olmayacağına konusunda garanti verilmiş olsun. Konu bundan ibaret. Yoksa işlerin gidişini tıkayacak, ilişkileri çok zedeleyecek bir konu değil. Sadece bütçe bittikten sonra bütçeye etki edecek bir şey gündeme geldiğinde karşılığı da beraber olmalı ki bütçeden bir sapma olmaması lazım. Bu konuda görüş belirtiyorlar (IMF) biz de hak veriyoruz zaten.'' ''BANKALAR YASASI TASLAĞI BİR HAFTADA TAMAMLANABİLİR'' BDDK ve IMF arasında bir sıkıntı olup olmadığının sorulması üzerine de Babacan, şu yanıtı verdi: ''Yasa tasarısı taslağı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmış durumda. Bir hafta gibi kısa bir sürede tamamlanacağını tahmin ediyorum. Sonradan gündeme gelen bir iki küçük konu var. Zaten Bankacılık Yasası Tasarısı Taslağı'nın TBMM'ye sevk edilmesi yeterli oluyor.'' Niyet mektubunun imzalanmasının şartlarından olan 3 yapısal reforma ilişkin bir soru üzerine Babacan, bu konuların geçmişten bugüne kadar tartışılan temel konular olduğunu söyledi. ''(IMF'NİN ZORUYLA REFORM YAPILIYOR) GİBİ BİR ŞEY YOK'' Devlet Bakanı Babacan, yeni yapısal reformlar karşındaki tavırlara ilişkin olarak ise şunları söyledi: ''Mevcut durumu koruma, değiştirmeme eğilimleri çok kuvvetli. Kimisi oturduğu sandalyenin, koltuğun açısının 15 derece değişmesinden çok tedirgin oluyor. (Ben ne olacağım) diye. Kişilerin bireysel tavrı ve kurumların bireysel tavrı ön planda olabiliyor. İşte dün gazetelerde boy boy ilanlar vardı.'' Yapısal reformlar konusunda atılacak adımları atacaklarını IMF ile anlaştık açıklaması yapmadan önce açıkladıklarını hatırlatan Babacan, ''IMF'nin zoruyla bunlar (yapısal reformlar) çıkıyor gibi böyle bir şey yok'' dedi. Babacan, yapısal reformlarla ilgili çalışmaların Nisan ayının ilk yarısında bitirileceğini belirterek, Nisan ayının ilk yarısında IMF ile Niyet Mektubu'nun imzalamış olacaklarını bildirdi. Ali Babacan, müzakere heyetinin organizasyon yapısının son derece önemli olduğunu belirterek, bu konuda bir zaman sorunu olmadığını söyledi. CARİ AÇIK Cari açığa ilişkin bir soru üzerine Babacan, ''Ben bu yıl ki cari açığın geçen yılki cari açığı geçecek bir rakam olacağını tahmin etmiyorum'' yanıtını verdi. Piyasadaki faizdeki düşüşün yeterli olmadığını düşüş trendinin devam etmesini beklediklerini ifade eden Babacan, borçlanma vadesinin geçen yıl 14 ay olduğunu hatırlatarak, bu yıl vadenin bunun üzerinde olacağını kaydetti Babacan, 3 yıllık program çerçevesinde 15 milyar dolarlık bir doğrudan yabancı sermaye girişi hedeflediklerini söyledi. Babacan, ''Ne zaman Türkiye'de işler iyi gitse, olumsuzluk yaymaya çalışanlar var. Bilimsel temellere dayanan uyarıları dikkate alıyoruz. Vatandaşlarımızı yorumları izlerken dikkate olmalarını bekliyorum. Çünkü ekonomideki iyileşmede moral çok önemli. Şu anda Türkiye ekonomisi tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar iyi. Hangi tarihe hangi veriye bakarsanız bakın'' dedi. KUR VE YTL'NİN DEĞERLENMESİ Kur ve YTL'nin değerlenmesine ilişkin bir soru üzerine de Babacan, ''Kurdan şikayet edenlere sorduğunuz zaman, 100 kişiye sorun 100 ayrı cevap alacaksınızdır. Doğrusu nedir sorusunu cevabı bir denklemle formülle verilemez. AB sürecine giren tüm ülkelerde ya da gelişmekte olan ülkelerde paralarının değer kazandığını görüyoruz. Bunu Güney Kore, Japonya yaşadı, AB'ye giren son 10 ülkeden çoğu yaşadı'' diye konuştu. Yabancı paraların değeri konusunda garanti vermediklerini açıkladıklarını hatırlan Babacan, buna karşılık YTL'nin değerini koruyacakları ve enflasyon karşısında erimesine izin vermeyeceklerini söylediklerini kaydetti. YTL'nin aşırı değerlendiği yönündeki başka bir soru üzerine Babacan, YTL'nin son 2-3 yılda eski bulunduğu duruma göre değer kazanmış durumda olduğunun doğru olduğunu ancak, aşırı değerli demeyi doğru bulmadığını bildirdi. Babacan, ''Bu doğru bir kur mu? sorusuna cevap aramak bence doğru değil. Piyasa kendi dengelerini mutlaka bulacaktır'' diye konuştu. Kurda aşırı bir oynaklı olması halinde Merkez Bankası'nın gerekli müdahalelerde bulunduğunu hatırlatan Babacan, ''Merkez Bankası günlük alım yapıyor alacağı rakamın 8-9-10 milyar dolar olacağını ilan etti. bu rakamı ilan etmesi çok önemli burada temel amaç rezervlerin güçlendirilmesidir'' dedi. Bir başka soru üzerine, ''(YTL'ye yatırım yapın) diye bir değerlendirme hiç bir zaman yapmam. Ben YTL'yi enflasyon karşısında sadece ezdirmeyeceğimizi ifade ediyorum'' diyen babacan, Merkez Bankası'nın 1 puanlık faiz indiriminin piyasa tarafından beklendiğini de kaydetti. KREDİ KARTLARI Babacan, kredi kartları konusundaki bir soru üzerine ise kredi kartları konusunun Türkiye'de olgunlaşma dönemini yaşandığını belirterek, ''Hangi bankanın ne kadar faiz uyguladığı açıklanıyor. Burada önemli olan, vatandaşlarımız banka kredi borçlarının vadesini bir sonraki aya bırakmamalarıdır. Borçlarını sürekli devretmesinler, bu iyi değil. Çünkü en pahlı faizi ödüyorlar, yazıktır'' diye konuştu.