Serdengeçti, ekonomideki iyileşmenin sürmesi için sıkı para poltitikası ve maliye politikasının devam etmesi gerektiğini belirtti. Serdengeçti'ye göre IMF'siz olmaz.
Abone olMerkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, ekonomideki iyileşmenin sürmesi için sıkı para ve maliye politikasına devam edilmesi gerektiğini belirterek, bu yönde ileriye yönelik programın bir an önce açıklanması gerektiğini kaydetti. Serdengeçti, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) 16. Yüksek İstişare Konseyi'nde yaptığı konuşmada, uygulanan para ve kamu maliyesi politikasıyla enflasyonda ve faizlerde hızlı bir düşüş sağlandığını anlattı. Buna karşın zaman zaman uygulanan politika konusunda bazı unsurları anlatmakta güçlük çektiklerini ifade eden Serdengeçti, faiz dışı fazla ve cari açık konularında yanlış değerlendirmeler yapıldığını savundu. Serdengeçti, programda yüksek faiz dışı fazla hedeflenmesinin eleştirildiğini ve bunun büyümenin önünde engelmiş gibi gösterilmesini ''Keynesçi bir yaklaşım'' olarak değerlendirdiklerini belirterek, şöyle konuştu: ''Dikkat edelim, bu ülkede kamu borçları hala sorundur. Biz büyümede sıkı maliye politikasıyla bu sonucu aldığımıza göre; bunu değiştirmek için hiçbir neden yoktur. Yüksek faiz dışı fazla ve sıkı maliye politikaları istikrar konusundaki kararlılığın göstergesidir.'' -''KIRILGANLIK SÜRÜYOR''- Enflasyonda, sıkı para politikası sonucu 2001'den bu yana yakalanan istikrarlı düşüşe rağmen, güven ortamındaki kırılganlığın sürdüğüne dikkati çeken Serdengeçti, bu nedenle sıkı para ve kamu maliyesi politikasından asla taviz verilmemesi gerektiğini vurguladı. Serdengeçti, aksi takdirde geriye dönüş yaşanabileceği uyarısında bulunarak, şunları kaydetti: ''En ufak bir rehavete kapılırsak, en ufak bir (her şey oldu-bitti, artık arkamıza yaslanabiliriz) dersek herşeyi berbat edebiliriz. Çok dikkat etmemiz gerekiyor. Enflasyon her ne kadar yüzde 9 seviyesindeyse de; (bu ülkede henüz fiyat istikrarı sağlandı) demek mümkün değildir. (Fiyat istikrarı sağlandı) diyebilmek için belli bir süre tek haneli enflasyonu sürdürmek gerekiyor. Oysa biz daha çok yeni oraya geçtik.'' Mevcut programın Şubat 2005'te sona ereceğine işaret eden Serdengeçti, ''İleriye yönelik programı bir an önce ortaya koymamız gerekiyor. Çünkü, ileriye yönelik olarak da güven vermemiz gerekiyor topluma. Bu çok önemli'' dedi. Serdengeçti, programın açıklanmasıyla birlikte belirsizliklerin ortadan kalkacağını ifade ederek, bunun da hala yüksek seviyede bulunan reel faizlerin düşmesini sağlayacağını belirti. -''GÜVENİN DEVAMI İÇİN IMF'YE İHTİYAÇ VAR''- Programın bir an önce açıklanmasının, sahiplenilmesi açısından da önem taşıdığını belirten Serdengeçti, aksi takdirde mevcut programda olduğu gibi gerçekte ulusal olan bir programın, IMF programı olarak algılanabildiğini ifade etti. Serdengeçti, buna karşın programın IMF ile birlikte sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Serdengeçti, şöyle konuştu: ''Son 2-3 yılda hükümetin ve Merkez Bankası'nın kredibilitesi artmıştır. Çünkü ne dediysek yaptık. Ancak, 2-3 yıllık başarıyla birden bire 30 yıllık başarısızlığın unutulması mümkün değildir. Bu yüzden bana göre, bizim bir kez daha güvenirlilik boyutuna yardımcı olacağı düşünülen IMF ile devam etmemiz gerekir.'' -''CARİ AÇIK ENDİŞELERİ YERSİZ''- Cari açık rakamlarından dolayı bazı kesimlerin ''kriz geliyor'' yorumları yaptığını hatırlatan Serdengeçti, cari açıktan dolayı kriz beklentisinin yersiz olduğunu ifade etti. Serdengeçti, Türkiye'de dalgalı kur rejiminin bulunduğunu belirterek, cari açığın gerçekten tehlikeli seviyeye gelmesi halinde herkesin Merkez Bankası'ndan döviz alıyor olması gerektiğini, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Ekonomide şu an en dikkat edilmesi gereken unsurlardan birinin iç talep artışı olduğunu dile getiren Serdengeçti, ''İç talep artışı, beklenen arzu edilen bir durumdur. Ama, mutlaka kontrollü olması gerekir. 2001 öncesinde olduğu gibi kontrolsüz artışların arkasını getirmek mümkün değil. Arkasından bir kriz gelir. O yüzden biz iç talep artışına çok dikkat ediyoruz'' diye konuştu. Serdengeçti, ekonomide yaşanan büyümenin istihdama yansımadığını, bunun da daha çok verimlilik artışından kaynaklandığını söyledi. Ancak ekonomideki büyümenin istikrarlı şekilde sürdürülmesi halinde, verimlilik artışının artık yetersiz kalacağını savunan Serdengeçti, büyümenin önümüzdeki yıldan itibaren istihdam olanaklarını artıracağını belirtti.