BIST 9.972
DOLAR 35,34
EURO 36,64
ALTIN 3.010,62
HABER /  GÜNCEL

IMF Kredisinin diyeti Irak'a asker

İddiaya göre İMKB asker göndermenin kesin olduğunu düşünerek yatırımlarını buna göre yapıyor.

Abone ol

İktisatçılar, temmuz ayında liberallerin ünlü dergisi The Economist’te yayımlanan bir raporu örnek göstererek, Türkiye’ye finansal kriz şantajında bulunulduğuna dikkat çektiler. Adının açıklanmasını istemeyen bir borsacı da “Bütün İMKB asker göndermenin kesin olduğunu düşünerek yatırımlarını buna göre yapıyor” dedi. Ülkeler hakkında her ay ekonomik raporlar yayımlayan The Economist’e bağlı Economist Intelligence Unit (EIU), geçtiğimiz ay Türkiye ekonomisi için bir felâket senaryosu hazırlamıştı. EIU’nun temmuz ayı Türkiye raporundaki öngörüler şöyleydi: “2004 başlarında yüzde 60’lık bir olasılıkla bir finansal kriz patlak verecektir. Devalüasyon 2004 ortalaması olarak doları 3.1 milyon liraya çıkaracak; yıl sonu enflasyonu yüzde 90’a ulaşacak, milli gelir ise yüzde 6 oranında düşecektir.” Felaket senaryosu EIU, 2004 için çizdiği bu ‘’felaket senaryosu’’nun gerekçesini ise, Türkiye’nin 2004 ve 2005’te sadece IMF’ye 20 milyar dolarlık geri ödeme yükümlülüğü altında bulunmasına bağlıyordu. Ve bu geri ödemenin olsa olsa birer yıl ertelenebilmesi dışında yeni IMF kaynağının artık söz konusu olmayacağını vurguluyordu. Raporun en dikkat çeken kısmı ise ABD yönetimiyle bozulan ilişkiler yüzünden güç koşullar patlak verdiğinde Amerika’dan da kaynak gelmeyeceğinin özellikle altının çizilmesiydi. Senaryoda ayrıca şu noktalar dile getiriliyordu: * Cari işlem açığının tahminen 6.5 milyar dolara ulaşacağı yılın hemen ertesinde, yani 2004’ün başlarında dış borç anapara ve faiz ödemeleri tıkanabilecektir. IMF programındaki yüzde 6.5 oranındaki faiz dışı fazla hedefine bu yıl ulaşılamayacaktır; bu oran 2003 sonunda yüzde 4’ü bulacaktır. * Yerel seçimler yılı olan 2004’te hükümetin bütçe disiplini gevşeyecektir. 2002’deki yüksek büyüme hızına katkı yapan stok birikimlerinin önümüzdeki aylarda tersine dönmesi ve 2003’te büyümenin yüzde 3.5’e düşmesi beklenmelidir. * Merkez Bankası’nın genişleyici para politikasına yönelmesi de söz konusu değildir. Yüksek reel faizler, düşen büyüme ve faiz dışı fazlayı sınırlayan siyasi koşullarda ‘’borcun yeniden yapılandırılması (yani konsolidasyon) veya bir borç indirme operasyonu yapılmaksızın’’ borç stokunun döndürülmesi imkânsızdır. * Konsolidasyon zaten finansal bir kriz demektir. ‘’Borç indirimi’’ni sağlayabilecek IMF ve ABD’nin olumsuz tavırları bu seçeneği de imkânsız kılmaktadır. İç ve dış borçların sürdürülebilmesine ilişkin beklentilerin çökmesi sonunda 2004 başlarında finansal kriz patlak verebilecektir. Finansal tekellerinin etkili dergisinin senaryosunun, bir şantaj niteliği taşıdığı, geçtiğimiz günlerde IMF ile Türkiye arasındaki yeni anlaşmada ortaya çıkmış oldu. IMF, tıpkı derginin bahsettiği gibi borçların bir kısmını bir yıl süreyle erteledi. Türkiye de ABD ile ilişkileri düzeltmek için asker göndermeye ilişkin tezkereyi Meclis’e getirmeyi kabul etti. Kaynak : Evrensel