IMF ile ilişkilerde gerginlik olmadı

Devlet Bakanı Ali Babacan, İMF, ile ilişkilerde hiçbir zaman gerginlik olmadığını söyledi.

CNN Türk'te yayımlanan "Kafe Siyaset" programına katılan Bakan Babacan, IMF ile yürütülen görüşmelere değinerek, 4. Gözden Geçirme sırasında ciddi anlaşmazlıklar yaşandığını, çok zor dönemler geçirildiğini, fakat Türkiye için doğru olduğuna inandıkları şeyleri niyet mektubuna yazdıklarını ve sonunda bir mutabakat sağladıklarını anlattı. "IMF ile 5. ve 6. Gözden Geçirmenin birleştirilmesi söz konusu değil" diyen Babacan "ancak 6. Gözden Geçirmenin tarihinin değişmesi" konusunda IMF ile görüşmeler yaptıklarını bildirdi. Babacan, şunları söyledi: "Hem 5. Gözden Geçirmeyle ilgili görüşmeleri sonuca bağlamak, hem de 6. Gözden Geçirmeyi yeni bir takvime bağlamak amacıyla 9 Temmuz tarihinde Rıza Moghadam başkanlığında bir heyet gelecek. Bu görüşmelerde hem 6. Gözden Geçirmenin ön çalışmaları yapılacak, hem de 5. Gözden Geçirmeye son nokta konulacak. Mayıs ve Haziran ayındaki yasal düzenlemelerin temposunu da göz önünde bulundurarak 6. Gözden Geçirmeye daha makul bir takvim belirleyeceğiz." "Bir ay öncesine kadar 5. Gözden Geçirmeyle ilgili olarak ciddi bir gerginliğin olduğu gazetelere yansıyordu. Özellikle yasal düzenlemelerin yapılmamış olması nedeniyle IMF'nin tedirgin ve tepkili olduğu ifade ediliyordu. IMF ile ilişkilerde bir yumuşama mı var?" şeklindeki soru üzerine ise Babacan, IMF ile ilişkilerde hiçbir zaman bir gerginliğin olmadığını söyledi. Yasal düzenlemelerde biraz gecikme olmasının bir endişe yaratmaması gerektiğini vurgulayan Babacan, bu tür endişeleri ve 'bundan sonra bu program uygulanacak mı, uygulanmayacak mı' düşüncelerini yersiz bulduğunu ifade etti. IMF'den kredi kullanmak zorunda kalmanın ve bir stand by anlaşması yapmanın normal bir durum olmadığını anlatan Devlet Bakanı Ali Babacan, şunları kaydetti: "Normal olanı Türkiye'nin normal yollardan piyasalardan makul koşullardan borçlanıyor olması... Yani gidip IMF'den kredi kullanıyor olmak anormal bir durum, ciddi bir işaret. Temennimiz şu ki 2004 yılından sonra, bu program tamamlandıktan sonra bir daha bir kredi ilişkisine girmek zorunda kalmayalım. Bir daha bir stand by şeklinde olsun, başka şekilde olsun bir kredi kullanma mecburiyeti olmasın. Türkiye normal yollardan borçlanır hale gelsin. Ama IMF ile ilişkiler kopacak mı... Böyle bir şey de yok."