BBC'nin ekonomi muhabiri Andrew Walker, IMF'nin küresel ekonomi üzerine son değerlendirmelerini yazıyor. IMF'ye göre Çin ve Japonya Asya ekonomisinin iki farklı şeridi.
Abone olUluslararası Para Fonu IMF, bir süredir küresel ekonominin ısısını ölçüyor.
Bir kez daha ortaya çıkan, iki farklı resim.
Gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi güzel bir biçimde ısınıyor, ancak bazı yerlerde kaynama riski var. Geşişmiş ekonomilerin iyileşmeleri ise çok daha az ikna edici.
Asya'daki durum bu bölünmenin bir yansıması.
Çin atak yaparken, Japonya'yı bekleyen büyümenin mütevazi olacağı bir yıl.
Mali kriz ve devamındaki küresel resesyondan beri geçerli olan resim bu aslında.
Krizin merkezindeki ülkelerde, özellikle de ikinci safha olarak adlandırılabilecek euro bölgesindeki borç krizinden etkilenenlerde, iyileşme yavaş ilerliyor.
Gelişmekte olan ülkeler ise tam hız büyümeye çok daha çabuk geri döndüler.
Küresel dengesizlikler
Hatta IMF'nin değerlendirmesi bu duruma temkinli yaklaşıyor.
Bazı ülkelerin fazla ısınma riskiyle karşı karşıya olduğu düşünülüyor.
Küresel ekonomik dengesizliklerle ilgili süregelen kaygılar da var: Çin'in yeterince ithalat, ABD'nin ise ihracat yapmıyor olması gibi.
Bu endişenin devamında ise tabi ki kur esnekliğinin frenleniyor oluşu var.
Kur sorunun çözümü, diğer iki soruna da yardımcı olacaktır.
Eğer Çin gibi ticaret fazlası olan ülkeler, para birimlerinin değer kazanmasına izin verirse, zaman içerisinde daha az ihracat ve daha fazla ithalat yapar hale gelebilirler.
Böylece, ithal ürünler de ucuzlar ve enflasyon sorunu azalır.
Japonya'da yeni belirsizlikler
Japonya, bu resme çok uymayan bir ülke.
Finansal krizin çeperinde yer alan ülke, uluslararası ticaretin toparlanmasıyla erken bir iyileşme yaşamıştı.
Ancak ekonomi tekrar küçüldü.
Deprem ve tsunami felaketleri ise belirsizliği artırıyor.
IMF'nin ülke için yaptığı makroekonomik tahminler de oldukça mütevazi.
Japonya için bu sene biraz daha yavaş büyüme, 2011 için ise hafif hızlanmış bir büyüme öngörülüyor.
Ancak Japonya'nın kamu maliyesi uzun süredir ciddi sorunlarla karşı karşıya.
Ülkenin kredi notu geçen yıl düşürülmüştü.
IMF, bunun "gerçekleştirilebilir bir mali uyum planının önemini vurguladığını" söylüyor.
Borç sorunu
Japonya yıllardır böyle bir plana ihtiyaç duyuyor.
Doğal felaketler ise bir yandan bu ihtiyacı artırırken, bir yandan da uygulanmasını zorlaştırıyor.
Ülkenin yeniden inşasının büyük bir bölümünü hükümet finanse edecek gibi görünüyor.
Resmi tahminlere göre, zarar yıllık milli gelirin yüzde 3 ila 5'ine denk geliyor.
IMF, mevcut durumda hükümetin bütçe açığını yüzde 10 olarak tahmin ediyor.
Toplam kamu borcunun ise şu andaki yüzde 220'lik düzeyi de aşması bekleniyor.
Dolayısıyla, IMF'ye göre zararın boyutları netleştiğinde ve yeniden inşa çalışmaları başladığında, Japonya "aynı anda orta dönemde kamu borcunun oranını düşüren ve yeniden inşanın gerektirdiği harcamala ihtiyacını karşılayan gerçekleştirilebilir bir mali stratejiye ihtiyaç duyacak."
Bunu yapmak ise hiç kolay olmayacak.