BIST 9.550
DOLAR 34,53
EURO 36,18
ALTIN 3.000,21
HABER /  GÜNCEL

İmarbank yıllarca hayal satmış

Maliye Bakanlığı, İmar Bankası'na elindeki Hazine Bonosu'nun miktarını sorunca ilginç bir cevapla karşılaştı.

Abone ol

Vatan Gazetesi'nde yer alan bir habere göre bugüne kadar İmar Bankası'ndan Hazine bonosu alan ve repo yapanların hukuki durumu, sigorta kapsamına girip girmedikleri tartışıldı. Hâlâ da tartışılmaya devam ediyor. İmar Bankası'ndaki sorun eldeki bir bonoya karşılık çok sayıda kişiye satış yapıldığı şeklinde algılanıyor, açığa yapılan bu satışlardaki sorumluluğun kimde olduğu bulunmaya çalışılıyordu. Hazine bonosu alanlar, repo yapanlar "Biz İmar Bankası'na değil, devlete güvendik. Devletin kağıdını satın aldık" diyerek taahhütlerin Hazine tarafından yerine getirilmesini istiyorlardı. Oysa İmar Bankası'nda çok farklı bir soygun şeklinin hayata geçtiği ve yıllarca devletin ilgili kurumlarının üç maymunu oynadığı ve bu tuhaflığı sezemediği ortaya çıktı. Repo izni bile yok İmar Bankası ile Sermaye Piyasası Kurumu 1992 yılından sonra sürekli karşı karşıya geldi. SPK'nın çıkardığı hiçbir mevzuata uygun işlem yapmayan İmar Bankası'nın önce hisse senedi alım satım yetki belgesi iptal edildi. 1996 yılına kadar yatırım danışmanlığı yetki belgesi, halka arz yetki belgesi de kaldırıldı. 1996 yılına gelindiğinde bankaların da aracı kurum statüsüne geçmesi gerekiyordu. Bankalar SPK'ya başvurarak aracı kurum statüsünde çalışmak üzere yetki belgelerini yenilediler. İmar Bankası bu tarihte hiçbir başvuruda bulunmadı. O tarihten sonra hiçbir sermaye piyasası enstrümanı üzerinde işlem yapma yetkisi kalmadı. Reklam bile yaptılar Yani özet şu ki İmar Bankası'nın bono ve tahvil alım satım yetkisi yoktu. Peki hiçbir yetki belgesi olmayan bir banka nasıl yıllarca halka Hazine bonosu sattı, repo yaptı. Çok değil daha Mayıs ayında Star Gazetesi'nde yer alan İmar Bankası ilanında aynen şu ifade yer alıyordu: "Yüksek faizli TL Hazine bonolarının alım satımı için Türkiye İmar Bankası'nın bütün şubeleri hizmetinizdedir." Bu ilanın altında da çeşitli vadelere göre basit ve bileşik faizler veriliyor, tasarruf sahiplerinden uygun vadeden birisini seçmesi isteniyordu. Slogan da "Çok kazandıran güçlü banka" idi. Durumu biliyorlardı İmar Bankası yıllarca halktan Hazine bonosu ve repo için para topladı. Oysa yetki belgeleri olmadığı için kasasında 1 liralık bile Hazine bonosu olamazdı. Daha doğru bir ifadeyle olabilirdi, ancak bunu üçüncü şahıslara ve kurumlara satamazdı. Oysa gazetelere ve televizyonlara verilen ilanlarda görüldüğü üzere İmar Bankası yetkisi olmadığı halde yıllarca bono müşterisini bankaya çekmeye çalıştı. Sonuçta büyük bir açık oluştu ve şimdi binlerce insan aldıklarını zannettikleri Hazine bonolarının peşine düştü. İmar Bankası yönetimi aslında hukuki durumu çok iyi biliyordu. 2002 yılının 11'inci ayında Maliye Bakanlığı'nın bir denetlemesinde bu gerçek resmi kayıtlara da geçti. Maliye Bakanlığı İmar Bankası'ndan da elinde bulundurduğu devlet tahvili ve bonoların miktarını ve vadesini sordu. Bankadan alınan cevap aynen şöyleydi: Bankamızda hiçbir şekilde tahvil ve bono bulunmamaktadır.

ATM