İmar Bankası'nın zarar uğratılmasına ilişkin dava, bugün görüldü. Davada, sanıklara ek savunmalarını hazırlamaları için süre verildi.
Abone olİzinsiz hazine bonosu satışıyla ilgili iki ayrı davanın, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilen İmar Bankası'nın zarar uğratılmasına ilişkin davada, sanıklara ek savunmalarını hazırlamaları için süre verildi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Bahaettin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanık ile 6 tutuksuz sanık katılırken, 10 tutuksuz sanık ile aralarında Kemal Uzan'ın da bulunduğu 3 gıyabi tutuklu sanık ise gelmedi. Hakim, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı ile gönderdiği dava ve yeni açılan başka bir dava dosyasının, imar bankası ana davası ile birleştirilmesine karar verildiğini söyledi. Başkan ayrıca İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gönderilen sanıkları arasında Cem Uzan'ın da bulunduğu 'Çete' davası hakkında ise her iki dava arasında suç tarihleri ve suça konu olaylar ile amaçlarının farklı olması nedeniyle birleştirilmesi konusunda muvaffakat verilmediği tutanağa geçirdi. Duruşmada söz alan Bahaettin Uzan, yurtdışında bulunan bir off-shore şirketinin ortaklarından olduğu yolunda Bern Büyükelçiliği'nden gönderilen yazının gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Uzan, "Gönderilen yazıyı görmüştüm, ancak bu firmayı ben yeni duydum. Herhangi bir ortaklığım sözkonusu değildir" dedi. Avukat Erol Şahin de söz alarak, "O yazıda tercüme hatası olduğu Şişli'deki soruşturmada ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu. Mahkeme Başkanı, birleştirilen iki ayrı dava ile ilgili olarak sanıklardan savunma yapmalarını istedi. Sanıklar ise dava dosyasını inceledikten sonra savunma yapacaklarını söyleyerek, kendilerine bunun için ek süre verilmesini istediler. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan Yeşim Öztürk, mağdur olduğunu belirterek, "Bankada yetkisiz yetkili sıfatındaydım. Yapılanlardan haberim yoktu. Ben de mağdurum" dedi. Yeşim Öztürk, İstanbul 7. ağır ceza mahkemesinde açılan diğer bir dava ile ilgili olarak "Eşimin de çete suçuyla sanık olarak yargılandığı davanın iddianamesi o kadar boş ki, benim düğün kasetim bile iddianameye konu olmuş. Ben beş yıldızlı otelde düğün yapmadım. Havada dolarlar uçuşmadı. Mafya babaları gelmedi" şeklinde konuştu. Sanıklardan Bahaettin Uzan ise, prostat rahatsızlığının hayati tehlike boyutlarına ulaştığını belirterek, "Ameliyat olmam gerekiyor. Cezaevi koşullarnında bu mümkün değil. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, tutuklu sanıklardan Yeşim Öztürk ile Erol Hürbaş'ın, tutuklu kaldığı sürelerin ve benzer konumdaki sanıkların tutuksuz yargılanmalarının gözönünde bulundurularak tahliye taleplerinin kabul edilmesini istedi. Diğer sanıkların ise atılı suçların niteliği ile tutuklu kaldıkları süre gözönüne alınarak tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Duruşma sonunda, birleştirilen dosyalarda sanık olarak yer alan Selva Adanmış'ın ihzaren celbine, sanıklara birleştirilen dosyalarla ilgili olarak ek savunma için süre verilmesine karar verilirken, sanıkların tahliye talebi reddedildi