BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İmam Hatip sorununa neşter atıldı

Gazeteci Ruşen Çakır ve araştırma ekibinin hazırladığı "İmam Hatip Liseleri Efsaneler ve Gerçekler" raporu, İstanbul'da açıklandı. Çakır'a göre çözüm için 3 olgu gerekli.

Abone ol

''Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Demokratikleşme Programı'' kapsamında gazeteci Ruşen Çakır ve araştırma ekibinin hazırladığı ''İmam Hatip Liseleri (İHL) Efsaneler ve Gerçekler'' raporu, İstanbul'da açıklandı. Conrad Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan TESEV Başkanı Can Paker, ''İHL konusundaki efsaneleri kırıp gerçekleri ortaya çıkarmak için bu çalışmayı başlattıklarını'' kaydederek, ''Bu rapor, İHL sorununun sadece eğitim meselesi olmadığını, altında sosyolojik olgu yattığını da gösterdi'' dedi. Gazeteci Çakır da, ocak ayında başlayan çalışmanın 4 ay sürdüğünü, raporu hazırlayan ekibin gazetecilerden oluştuğunu ve akademik bir hakem tarafından da incelendiğini söyledi. İHL'lerin, Türk toplumunda çeşitli kesimlerce ''din eğitiminde Türk Modeli'', ''eğitim sisteminin kara deliği'', ''eğitim sistemi içinde acil çözülmesi gereken sorun'' olarak değerlendirildiğini dile getiren Çakır, İHL mezunlarına ÖSS sınavında uygulanan katsayının toplumun geniş kesimlerince ''adaletsizlik'' olarak yorumlandığını ifade etti. Çakır, şu görüşleri dile getirdi: ''İHL'lerin herkes için sorun oluşturduğu kabul edilmeli. İHL sorunu, Türk eğitim sisteminin temel sorunlarından yalnızca biri olarak görülmeli, eğitim sistemimizin yeniden yapılandırılması bağlamında ele alınmalı. İHL sorunu, mümkün olduğu kadar politik tartışma ve çekişmelerin malzemesi olmaktan çıkarılmalı. '28 Şubat sürecinin rövanşını alma' veya 'AK Parti hükümetini köşeye sıkıştırma' gibi yaklaşımlardan uzak durulmalı.'' ''SİYASİ MİSYON YÜKLEMEYELİM'' İHL sorununa ilişkin atılacak her adımda toplumsal uzlaşma zemini aramanın önemine dikkati çeken Çakır, ''İHL sorununu, Türkiye'nin sorunu olarak ele alıp çözebiliriz. Bu soruna siyasi misyon yüklemeyelim. Böyle bir sorunun varlığı kabul edilip toplumsal mutabakatla çıkacak sonuç, en hayırlı sonuç olacak'' diye konuştu. ''Başta Diyanet İşleri Başkanlığı ve başörtüsü olmak üzere din-devlet-toplum ilişkisinin diğer alanlarının da masaya yatırılarak tartışılması gerektiğinin görüldüğünü'' söyleyen Çakır, bu rapordan sonra Diyanet İşleri Başkanlığı'na ilişkin bir araştırmaya başladıklarını, onun ardından da başörtüsü konusunu ele alacaklarını anlattı. ''SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN 3 OLGU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI'' Çakır, ''İHL sorununun özünü katsayı düzenlemesinin oluşturmadığını, İHL sorunu çözülürse katsayı sorununun da otomatik olarak biteceğini'' kaydederek, ''bu konuda bir gecikme ihtimaline karşın, önümüzdeki yılın ÖSS sınavına kadar ara bir formülle geçici çözüm üretilmesi gerektiğini'' ifade etti. Ruşen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: ''İHL sorununun çözümü için 3 olgunun göz önünde bulundurulması gerekiyor: Toplumun din öğretimi talebinin karşılanması, din görevlilerinin eğitilmesi ve Türkiye'nin asla vazgeçemeyeceği laiklik ilkesi. Türkiye bu sorunu kolaylıkla çözebilir.'' Bu arada, raporun, Milli Eğitim Bakanlığı, AK Parti ve CHP grup başkanvekillerine de sunulduğu bildirildi.