Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ duruşmanın öğleden sonraki kısmında çileden çıktı. Bir ses kaydı dinletilince salonu terketti.
Abone olİNTERNETHABER- İnternet Andıcı Davası'nda kriz yaşandı. Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ bir ses kaydı dinlettirilince sinirlendi ve salonu terketti. Duruşmaya ara verildi.
SİNİRLENDİREN SES KAYDI
İlker Başbuğu, sabah yaptığı konuşmada mahkemede savunma yapmayacağını, soruları yanıtlamayacağını söylemişti. Öğleden sonraki duruşmada mahkeme başkanı sordu, Başbuğ yanıt vermedi.
Daha sonra bir ses kaydı dinlettirilmeye başlandı. İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz'in konuşmasına ait olan kayıt Başbuğ'u sinirlendirdi.
DURUŞMAYI TERKETTİ
Bu kayıt üzerine Başbuğ "bu davayı magazinselleştirmektir" diyerek tepki verdi. Bu söz üzerine duruşmayı izleyenlerden alkış geldi. Mahkeme başkanı "dışarı çıkarırım" uyarısı yapınca, Fatma Cengiz ile İbrahim Şahin'in kim olduğunu iyi biliyorsunuz diyen Başbuğ, "çıkaracaksanız dışarı çıkarın" dedi.
Hemen ardından da yerinden kalkan Başbuğ, infaz koruma memurları ile birlikte tutukluların alındığı bölümden dışarı çıkıp duruşma salonunu terketti. Bu şok gelişme üzerine mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
BAŞBUĞ KISA BİR SAVUNMA YAPTI:
YETERSİZLİĞİN KOMEDİSİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki küçük salonda görülen davanın bugünkü 58'inci duruşmasının sabahki bölümünde bir kaç cümlelik savunma yapan Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ şunları söyledi:
''Bu iddianameye hiç bir itibarım yoktur. Genelkurmay Başkanını böyle bir iddianame ile suçlamak yetersizliğin bir komedisidir. Demokrasiye olan bağlılığım ortadadır. Suçlama siyaseten devlete de yöneltilen ağır bir ithamdır. Bu suçlama gerçekte şahsım üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de yöneltilen ağır bir suçlamadır.
BANA TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ DİYENE ŞAŞARIM
Bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım. Bu suçlama hiçbir zaman, kişisel suçlama olarak kabul edilemez. Hayatımda hiçbir zaman hukuksuz davranmadım. İnternet Andıcı'nda herhangi bir suç unsuru görseydim, tereddütsüz soruşturma emri vereceğimizi bilmiyorlar mı? TSK personelinin masumiyet karinesi hiçe sayılarak medyaya haksız ithamlarla yıpratılmasına ve irtibatsızlaştırılmasına sessiz mi kalmalıydım.
SAVUNMA YAPMAYACAĞIM
Bu iddialar ve suçlamalar yersizdir. Bundan sonra savunma yapmayacağım ve hiçbir soruya cevap vermeyeceğim. Benim yargılanmam gereken Yüce Divan'dır. Türk Ordusu'nun üniformasını onur ve gururla taşıdığım 53 yıl boyunca vatanıma, milletime, devletime ve orduma sadakatla hizmet ettim. Tek endişem sağduyu sahibi pek çok işinin de dediği gibi güzel ülkemin ve güzel insanlarımın çeşitli nedenlerle bir bölünmeye ve kutuplaşmaya doğru sürüklenmekte olmasıdır. Bu konuşmayı bir savunma olarak değil yasal haklarıma dayanarak neden savunma yapmayacağımı açıklayan bir konuşma olarak kabul edin.''
5 DAKİKA SÜRDÜ
Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yargılama yerinin Yüce Divan olduğunu belirterek kendisini yargılamakta görevli mahkemenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi olmadığını söyledi. Başbuğ'un savunması yaklaşık 5 dakika sürdü.
DURUŞMAYA KİMLER KATILDI?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki küçük salonda görülen davanın bugünkü 58'inci duruşmasına, tutuklu sanıklar İlker Bağbuğ, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz ve İsmail Hakkı Pekin, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, albaylar Sedat Özüer ve Ziya İlker Göktaş, emekli albaylar Dursun Çiçek, Fuat Selvi, Hulusi Gülbahar ve Cemal Gökçeoğlu, sivil memur Mehmet Bülent Sarıkahya, eski Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım katıldı.
Mahkeme heyeti tarafından duruşmadan men edilmesine karar verilen avukat Serdar Öztürk ise duruşmaya katılmazken, YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'na atanan ve hakkında yakalama kararı bulunan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ile kırmızı bülten ile aranmalarına karar verilen Tümgeneral Mustafa Bakıcı ve Bedrettin Dalan ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada, ikinci "Ergenekon" davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Hasan Ataman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 tutuksuz sanık hazır bulundu.