26'ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, hükümetin Suriye'ye girme konusunda askeri harekat başlatma ihtimaline ilişkin 'Suriye'ye girersiniz ama çıkamazsınız' diye uyarıda bulundu.
Abone olIŞİD'in Suriye sınırındaki hareketliliği ve Kobani'de yeniden başlattığı kıyımın ardından, hükümetin askere 'Suriye topraklarına girme' emri verip vermeyeceğine ilişkin tartışmalar gündeme damgasını vurdu.
Askeri makamların, Suriye, İran, Rusya ve ABD ile mutabakat sağlanmadan Suriye topraklarına girilmesinin ve yeni hükümetin kurulmasının öncesinde Suriye'de askeri operasyona sıcak bakmdığı yönündeki haberlere, 26'ıncı Genel kurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan çarpıcı bir yorum geldi. Başbuğ, sınır ötesi harekat ihtimaline ilişkin "Askere 'Suriye'ye gir' dersiniz girer. Ama girerseniz bir daha nasıl çıkacaksınız" diye konuştu.
"ATACAĞINIZ HER ADIM ÜLKEMİZİ ZOR DURUMA DÜŞÜRÜR"
Sözcü'ye konuşan Başbuğ, sözkonusu askeri operasyonun siyasi ve uluslararası boyutunun olduğunun altını çizerek, "Askerin girebilmesi için diplomatik alt yapı önceden kurulmalı. Bu yapılmadan atacağınız her adım ülkemizi zor duruma düşürür. İki adım sonrasını düşünmemiz lazım." dedi.
"SON DERECE VAHİM"
"Suriye ile aramızda 911 kilometrelik sınır hattı var. Ancak Suriye sınırında şimdi PYD, IŞİD, Özgür Suriye Ordusu, El Nursa gibi gruplar var. Böyle bir durum ülke güvenliği açısından sonra derece vahim bir durumdur. Bir dönem, Irak'ta yaşadığımız süreci, şimdi Suriye'de yaşama sürecine giriyoruz. Üstelik Suriye, Irak sınırımıza göre daha karmaşık bir yapıya sahip. Ülkemizin, daha fazla gecikmeden artık Suriye Devleti'yle normalleşme sürecine girmesi şart. Bu böyle gitmez. Eğer, Suriye topraklarında bir güvenli bölge oluşturulmak isteniyorsa, bunun için önceden mutlaka Suriye ile temas kurmamız gerekir.
"İLİŞKİLERİN YARINKİ SAFHALARI ÖNEMLİ"
Şimdiye kadar olanlar olmuş. Bari bundan sonraki ilişkilerimizi düzgün götürelim. İlişkilerin artık yarınki safhaları çok önemli. Ülkemizde 2 milyona yakın Suriyeli geldi. Bunlar çok zor durumda. Daha yeterince farkında değiliz ama bunlar ilerde çok ciddi güvenlik sorunu olacak. Üstelik Suriye'den çok sayıda insanın ülkemize geleceği beklentisi de var. Suriye Devleti'yle ilişkilerimizi normalleştirmemizin önemi her geçen gün daha da artıyor.
"BU İŞ IRAK'A BENZEMEZ"
Suriye ile olan durumla, Irak'la olan çok farklı. Asker, Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan PKK terörüne karşı Irak Devletine 'teröristleri ya siz etkisiz hale getirin, ya biz gireceğiz' diyorduk. Onlar etkili olamadığı için 'sıcak takip' yapıyor, hatta Irak'ın kuzeyinde aylarca kalıyorduk. Çünkü oradan gelen teröristler askerlerimizi şehit ediyor, vatandaşlarımızı öldürüyordu. Uluslararası camia bizim girişlerimizi haklı buluyordu.
"DİREKTİF VERİLİRSE ASKERİN HAYIR DEMESİİ..."
Bazıları, "Hükümetin emrine rağmen asker Suriye'ye girmiyor" iddialarını gündeme getiriyor. Direktif verilirse, askerin 'hayır' demesi söz konusu bile olamaz. Eğer bir komutan 'Ben yapamam" derse görevden ayrılır ya da görevden alınır. Bir ülkenin güvenliğinden Bakanlar Kurulu sorumludur. Askere, emir verildikten sonra bunun yerine getirilmemesi demokratik bir ülkede olmaz."