BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

İlker Başbuğ'a Devlet desteği

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasını ağır sözlerle eleştirdi.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet  Bahçeli, Başbuğ'un tutuklanmasının AK Parti'nin 'lekeli siciline" ekleneceğini sürdü ve zehir zemberek sözlerle tutuklamaya karşı çıktı:

"Bölücü terörle mücadelede eşsiz kahramanlıklar sergileyen TSK'nın en üst mevkilerinde bulunmuş komutanları terör ve örgüt kavramlarıyla ilişkilendirmek ve asıl fail gibi sunmak ayıp ve vebal olarak AKP'nin lekeli siciline eklenecektir.

TSK'nın ve mensuplarının terör örgütü kurmanın üssü olarak takdim edilmesi önü alınamayacak kriz ve kaoslara meydan verecektir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasını ''vahim'' olarak nitelendirerek, ''Artık iyice şirazesinden çıkan darbe soruşturma ve iddialarının nerede duracağı ve kimleri kapsamına alacağı belirsiz ve şaibeli bir duruma gelmiştir'' iddiasında bulundu.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Başbuğ'un tutuklanmasını Türkiye'nin karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi olduğunu savunarak, şu görüşleri savundu:

TÜRKİYE'NİN KARIŞTIĞI EN ÖNEMLİ SORUNDUR

''Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un internet andıcı isimli darbe plan ve hazırlığı kapsamında tutuklanması Türkiye'nin karşılaştığı en önemli sorunlarından birisi olmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin zirvesinde iki yıl görev yapan bir şahsiyetin, terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten dolayı böylesi bir yaptırıma maruz kalması çok vahim bir hadise olarak gündeme damgasını vurmuştur.

Elbette suçu kesinleşmeden hiç kimseye suçlu muamelesi yapılamayacağı yürürlükteki hukuk kaidelerinden birisi ve ön önemlilerindendir. Masumiyet karinesi esas alınarak tutukluluğun hak kayıplarına ortam hazırlamaması, peşin hükümler ve ön yargıların sürecin yönünü ve içeriğini tayin etmemesi esas olmalıdır.

Artık iyice şirazesinden çıkan darbe soruşturma ve iddialarının nerede duracağı ve kimleri kapsamına alacağı belirsiz ve şaibeli bir duruma gelmiştir.''

TÜRKİYE BU SÜREÇTEN ÇIKMALI

Türkiye bu sancılı, sisli ve puslu süreçten süratle çıkmalı ve gerçek anlamda bir normalleşmeye kavuşmalıdır. Bununla birlikte aziz milletimiz işleyen yargı süreçlerinin sonuçlanmasını ve adaletin ortaya çıkarılmasını acilen beklemektedir.

Herkes bundan böyle elini vicdanına koyup düşünmelidir: Terör ürettiği suçlamasına maruz kalan ve hükümeti devirme planlarının merkez üssü haline geldiğiyle itham edilen TSK'nın; milletimizin, son yurdumuzdaki güvenliğini, birliğini ve bekasını nasıl sağlayacağı iyi analiz edilmeli ve ahlaklı bir muhasebesi yapılmalıdır.

AKP Hükümeti, meseleyi kendi kin ve geleneksel öfkesi çerçevesinde görmekten uzaklaşmadığı sürece ihtilaflar ve ayrılıklar kemikleşecek, Türkiye büyük bir tuzağın içine çekilecektir. Öncelikle bu buhranlı sürece son verilmesi ve geciken adaletin adalet olmadığını herkesin, bilhassa AKP Hükümeti'nin anlaması büyük bir gereklilik ve aciliyet haline gelmiştir.

AKLISELİM TERCİH EDİLMESİ

Milliyetçi Hareket Partisi, kökleşen sıkıntı ve sorun yumağından çıkılması için aklıselimin tercih edilmesinde ve tarafsız bir bakışın hakim olmasında sonsuz yararlar görmektedir.

Unutulmamalıdır ki konumu ve görevi ne olursa olsun, hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli mensuplarını terör örgütü üyesi ya da yöneticisi gibi göstermeye hakkı ve haddi yoktur.

Etnik terörle başarılı, etkili ve kahramanca mücadele veren TSK'ya aziz milletimiz içtenlikle destek olmakta ve bağrına basmaktadır. Bilinmelidir ki Türk ordusunu terörle aynı kategoriye sokanlar bölücü emellere katkı verdiklerini ve hain hedeflerine hizmet ettiklerini asla unutmamalıdırlar. Şayet terörün kanlı ortakları, işbirlikçileri ve karanlık yüzleri görülmek isteniyorsa Kandil'e, İmralı'ya, siyasi bölücülere ve Irak'ın kuzeyine bakılması yerinde olacaktır"