BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İlker Başbuğ sınırları çizdi

Devir teslim töreninde konuşan Başbağ, Türkiye'nin komşu ülkelerle ilişikilerine dikkat çekti olmazsa olmazları açıkladı.

Abone ol

Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 31 Temmuz 2006'da atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevini, Orgeneral İlker Başbuğ'a devretti.

Görevi devralan Başbuğ canlı yayında açıklama yaptı. İşte konuşmasından satırbaşları;

LAİKLİK VURGUSU

Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk konuşmasında çok kapsamlı bir çerçeve çiziyor. Laikliğe çok keskin bir vurgu yaptı ve "Toplumun bir kesiminde laiklikle ilgili bir endişe vardır ve bu endişe ciddiye alınmalıdır. Bugün toplumsal hayatımızda dini değerlere ağırlık verilmekte ve bu endişeyi körüklemektedir. "

- Türkiye Cumhuriyet demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesinin temel direğidir.

- Laikliğin ne anlama geldiğini ifade ederken çokça yapılan bir hata da laikliğin ne anlama geldiği düşüncesine bir arada bakılmamasıdır.

ULUS DEVLETİ HEDEFİ ALANLAR VAR

- Ulus devlet tartışmaya açılabilecek bir yapı değildir. Bu yapıyı zayıflatmaya çalışmak ve tartışmak Türkiye’nin ulusu ile bütünlüğünü istememek demektir.

- Devlet içinde entelektüel tartışmaların yapılabilir olması, devleti ayakta tutan unsurların tartışmaya açılması anlamına gelmez.

- Yaşamakta olduğumu küreselleşme çağında, küreselleşmeye karşı çıkaran ülkeleri küreselleşmenin dışında tutmak gerçekçi bir yaklaşım değildir.

- Önemli olan ulusal kültüre zarar vermeden küreselleşmenin içinde yer almaktadır. ABD bunu çok iyi yerine getiriyor.

- Küreselleşme çağında bireyin ve özgürlüklerin daha çok öne çıkışı doğaldır. Ancak devlet birey kavramları var olabilmek için birbirlerine ihtiyaç duyarlar.
- Bu hassas dengenin korunması demokrasiler için özel bir önem taşır. Bu dengeyi sağlamak ve korumak ise siyaset adamlarına düşen önemli bir görevdir.

- Bu durumda medyaya da sorumluluk düşmektedir. Medya’nın sağladığı olanaklarla adete insanların zihinleri gerçek anlamda bir mücadele alanıdır. İnsanların zihinleri yeni savaş alanlarıdır.

- Medyanın ve ilgili bütün kurumların titizlikle davranması çok önemlidir.

- Cumhuriyet ve Ulus devletin temel ilkesi erdemdir. Bu erdem siyasal erdemdir. Bu ise yasalara saygı ve bireyin topluluğa bağlı olmasıdır. Topluluğa bağlılık işin özünü oluşturmaktadır.

- Atatürk’te her toplumun ortak bir vicdana sahip olmasının önemine her zaman dikkat çekmiştir.

AB’YE UYARI

Türkiye’yi tam üyeliğe kabul etmeyen bir AB’nin Ortadoğu ve Kafkaslardaki etkisi bitecektir. Önemli olan Türkiye’nin nerede olduğu kadar ne olduğudur. Nedense hep ikincisi öne çıkarılıyor. Türkiye bölgedeki en güçlü laik ve demokratik ülkedir.

ATATÜRK MUCİZESİ

- Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ve arkadaşları, ulusu oluşturan bütün unsurların varlığını olabilecek alt kimlikleri hiçbir zaman inkar etmemişlerdir. Kendi istekleriyle birleşen ve bir üst kimlik altında yaşamayı kabul edenlere Türk milleti ismini vermişlerdir.

- Bu görevin sorumluluğunu ağırlığını onurunu TSK’da fiilen 46 yıl hizmet etmiş ve bu süreçte çok şey görmüş ve yaşamış bir asker olarak çok iyi bilmekteyim.

- Yumuşak gücün ve sert gücün toplamından oluşan akıllı güç kavramının ve gerçeğinin ta kendisidir.

- Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi şartlar, bazı Avrupa ülkelerinin coğrafyalarıyla aynı değildir. Keşke öyle olsaydı.

- Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu ve gelişimi bir devrimdir ve Atatürk’ün gerçekleştirdiği bir mucizedir.

- TSK Mustafa Kemal’in çizdiği kuruluş çerçevesinin kollanmasında her zaman taraftır.

- Aslında Atatürk devletinin ana hedefi ulus devletin yaratılmasıdır. Ulus devlet yapımızın temelinde vatandaşlık düşüncesi vardır.

- Yaşanmakta olan küreselleşme çağında ulus devlet yapısının sorgulandığı bir gerçektir.

DURUM DEĞİŞMEYECEKTİR

- Türkiye tarihin bütün dönemlerinde kriz bölgelerinin tam ortasında yer almıştır durum değişmeyecektir.

- Bu coğrafya üzerinde yaşanan tarihe bakarsanız, ancak güçlü devletlerin varlıklarını sürdürdüklerini görebilirsiniz. Bu tespit bize tarih ilerisini göremeyenler için acımasızdır sözünü hatırlatmaktadır.

- Bugün, Irak, Afganistan, İsrail Filistin İran Kafkaslar ve Balkanlar’daki gelişmelerin kriz bölgeleri olarak öne çıktığını söyleyebiliriz.

BİR ÜLKENİN COĞRAFYASI O ÜLKENİN KADERİDİR

-Napolyo’nun söylediği “Bir ülkenin coğrafyası o ülkenin kaderidir” Berlin duvarını yıkılışı ve 11 Eylül olayı uluslar arası ilişkileri güvenlik kavramlarını temelden sarsmıştır.

- Artık küresel anlamda barış ve güvenlik ya her yerde yada hiçbir yerdedir.

- Görmemek anlamamak çözüm için çaba içinde olmamak hiçbir ülkeye ve anlayışı tehlikeden uzak tutmaya yetmez. Türkiye işte bu gerçekler çerçevesinde, simetrikten asimetriğe doğru uzanan geniş bir tehdit yelpazesiyle karşı karşıyadır.

- Bizim ortak bilincimiz ve ortak vicdanımız ise genel anlamda ülkenin ulusal menfaatlerinin korunmasıdır. Ulusal menfaatlerimiz ise Cumhuriyet2in temel niteliklerine sıkı sıkı bağlı kalarak devletin varlığının bekasını korunması, bunun yanında ulusun refah seviyesinin artırılmasıdır.

- Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bölücü terör hareketinin temelinde etnik milliyetçilik vardır.

- Bu görüş ulus devlet yapısını hedef almaktadır. Bu açık şekilde herkes tarafından anlaşılmalıdır.

- Her konuyu tartışabilme özgürlüğü devletlerin varlığını riske sokacak konuları içermez.

- Alt kimlikler üst kimliklere dönüştürülmeye çalışılırsa, korkarız ki ülke kutuplaşmaya ve ayrışmaya sürüklenebilir. Bu Türk toplumuna yapılabilecek en büyük kötülüktür.

- Üniter devlet yapısı ülke ulus egemenlik unsurları yasama yürütme yargı erleri bakımından teklik özelliği gösterir.

OPERASYONLAR SÜRECEK

Irak’ta bugüne kadar oluşan gelişmeler. Türkiye’nin güvenliğini önemli oranda etkilemektedir ve etkileyecektir. O nedenle Irak’la ilgili sorunlar devletin kurumları arasında görüş birliği gereklidir. Birinci siyasi hedef Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasıdır. Toprak bütünlüğü korunmazsa en çok zarar görecek ülke Türkiye’dir. Kuzeyindeki oluşum ise diğer bir gerçektir. Bu oluşumun Irak’ın toprak bütünlüğünün aleyhine olmamalıdır. Kerkük’e özel bir statü verilmelidir. Bölücü örgütün bu bölgeden beslenmesi diğer bir sorundur. Irak yönetiminin bu bölücülere karşı etkin bir yaptırım yapmasını bekliyoruz. Irak’ın Kuzey’indeki bölücü unsurlara karşı Aralık 2007’den beri yapılan operasyonlar sürecektir.

ABD İLE İLİŞKİLER MÜKEMMEL SEVİYEDE

Bu operasyonlardaki ABD ile işbirliği mükemmel bir seviyedir. Bu iki ülke arasındaki ilişkiler köklüdür ve sağlamdır. Bu iki ülke arasındaki ilişkiler her zamankinden daha fazladır. İlişkiler belirli bir soruna bağlanamayacak kadar geniş ve kapsamlıdır.

ZARAR VERECEK DÜZENLEMELERDEN KAÇINILMALIDIR

- Üniter devlet bölgecilik ve ırkçılık yapılmamasının garantisidir. Üniter devlet yapsına zarar verecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır.

- Kimse devletin sosyal ekonomik siyasi temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandırma, nüfus sağlama amacıyla, dini ve din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edilemez ilkesine herkesin sıkı sıkıya bağlı kalması, dinin veya dini duyguların dince kutsal sayılan şeylerin istismar edilmemesidir.

- Askerlik mesleği moral değerlere önem veren mesleklerin başında gelmektedir. Elbette bireysel moral değerler açısında dinde bir unsudur.

- Atatürk “Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracağız. Bu Türk halkının bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline dönüştürülmesi demektir.

- Toplumun bir kesimi, yeni bir kültürel kimliğin dini düşüncelere büyük bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve endişe duymaktadır.