Bugün Rusya'dan alınan doğalgazın 100 dolardan fazla olduğu konuşulurken Ekrem Pakdemirli 18 yıl öncesi fiyatla şok etti.
Abone olRusya’dan alınan doğalgazın fiyatının 100 dolardan (bin metreküp için) fazla olduğu konuşulurken, Türkiye’nin 18 yıl önce doğalgazı 42 dolardan aldığı ortaya çıktı. Rusya ile ilk doğalgaz anlaşmasını imzalayan dönemin Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, ANAP’lı eski başbakan yardımcılarından Ekrem Pakdemirli, 1985’te yapılan ilk anlaşmanın süresinin 25 yıl olduğunu açıkladı. Pakdemirli, “Biz o zaman bu anlaşmayı İtalya Torino’daki 6 No’lu kükürtlü fueloil’in yüzde 12 düşüğü fiyata göre yaptık. O günkü fiyatlara göre bu rakam 42 dolara geliyordu. 1994’te Rusya’nın itirazı ile bu anlaşma rafa kaldırılarak, doğalgaz pahalıya alınmaya başlandı.” dedi. Pakdemirli, bugün ise fiyatın 60 dolar olması gerektiğini savundu. Rusya ile 1985’te yapılan 25 yıllık anlaşmanın halen yürürlükte olduğunu belirten Pakdemirli, anlaşmada, söz konusu fiyatların sadece doğalgazdaki kaloriye göre değişebileceği hükmünün bulunduğunu ifade etti. Pakdemirli, bunun da fiyatlara ancak yüzde 10 artı veya eksi şeklinde yansıyabileceğini vurguladı. İlk anlaşmada pazarlıkların tamamını kendisinin yaptığını kaydeden Pakdemirli, Rusya’nın Türkiye’ye fueloil’e endeskli fiyatlar dışında alternatifleri de sunduğunu, ancak kabul etmediklerini söyledi. Pakdemirli, o dönemde bazı elektrik santrallarında fueloil kullanıldığı için fueloilden daha cazip şartlar sunulmadıkça doğalgaz almalarının bir anlamı olmayacağını Rus yetkililere bildirdiklerini anlattı. Pakdemirli, alınacak gazın dönüşüm satrallarının yanı sıra Ankara’nın hava kirliliğini önlemek için, gübre sanayiinde hammadde ve yakıt olarak kullanılması amacını taşıdıklarını da bildirdi. Söz konusu anlaşmayı, 1985 ortalarında yaptıklarını hatırlatan Pakdemirli, karşılarında muhatap olarak ise o zamanın Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) Başbakan 1. Yardımcısı’nın olduğunu hatırlattı. Anlaşmanın 20 yıl olarak yapıldığını, ilave olarak bir 5 yılın da öngörüldüğünü dile getiren Pakdemirli, bu anlaşmanın halen yürürlükte olması gerektiğini belirterek, “Anlaşmada benim imzam vardır. Bu anlaşma yürürlüktedir.” dedi. Yaptıkları anlaşmanın o dönemde Resmi Gazete’de yayımlandığını kaydeden Pakdemirli, Rusya’nın isteği üzerine fiyat kısmının yayımlanmadığını, söz konusu fiyatların bir kapalı zarfta Türkiye’ye teslim edildiğini ve Rusya’nın bu fiyatların bir ticari sır olarak kalmasını istediğini aktardı. Pakdemirli, Torino’da bugünün fiyatları ile söz konusu 6 numaralı kükürtlü fueloile göre doğalgazın fiyatının 60 dolar civarında olması gerektiğini vurguladı. Şu anda Türkiye’nin doğalgazı ilk yapılan anlaşmaya göre en az yüzde 100’den daha pahalı aldığına dikkat çekti. Pakdemirli, Türkiye’nin pahalı gaz kullanmak zorunda kalmasının bugünkü bir olay olmadığına ve bunun 1994 yılına kadar dayandığını tespit ettiğine işaret etti. 1994 yılında dönemin hükümetinin doğalgaz konusunda Rusya ile ikinci bir anlaşmaya gittiğini anlatan Pakdemirli, olayı şöyle özetledi: “1994 yılında ikinci bir anlaşma için görüşmeler başlayınca Rusya (Bizimle değil Turusgaz’la görüşün) dedi. Muhatap olarak Turusgaz’ı gösterdiler. Gerekçe ise ‘Siz anlaşmayı SSBC ile yaptınız. Anlaşmanın altında bu devletin damgası var. Bu devlet ortadan kalktığına göre anlaşma sona ermiştir. Bundan sonra bizimle değil Turusgaz’la görüşün’ cevabı gelmiş. Bizim dönemde Turusgaz yoktu. Turusgaz daha sonra ortaya çıktı. Sonra dönemin hükümeti ikinci bir anlaşma için masaya oturdu. Bu sayede Türkiye daha önceden aldığı doğalgazdan pahalı alım yapmaya başladı. Bu anlaşmada daha önce fueloile dayanan ölçü değişti. Rusya’nın istediği pahalı sisteme geçildi. Ben daha sonra bunları öğrendim.” Pakdemirli, 1985’te SSBC ile yapılan ve halen devam ettiğini vurguladığı anlaşmanın tahkimde Rusya’nın önüne konulmasını istedi. Rusya’nın SSBC’nin içinden çıkan bir devlet olduğunu, SSBC’nin mirasına konduğunu ve bu mirası kullandığını belirten Pakdemirli, “Rusya SSBC’nin devamı olduğunu kabul ediyor mu? Önce bunu söyletmemiz gerekiyor. Bunun için SSBC’nin borçlarını ve eski yükümlülüklerini yerine getirmiş mi? Bakılması lazım. Eğer bunu yapmışsa, benim altına imza attığım anlaşmanın geçerliliği konusunda hiçbir şüphe kalmaz. Bu anlaşma 2005 ve 2010 yılına kadar devam ediyor. Yok, eğer SSBC’nin mirasını kabul etmiyorum diyorsa o zaman başka yolları denemek lazım. Tüm bunlar uluslararası tahkimde kullanılabilir.” diye konuştu. ZAMAN