Yılın ilk çeyreğinde otomotiv sektörünün toplam üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8, otomobil üretimi ise yüzde 16 oranında geriledi.
Abone olOtomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, 2012 yılı ocak-mart döneminde toplam pazar, 2011 yılı aynı dönemine göre yüzde 26 oranında azalarak 144 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Aynı dönemde otomobil pazarındaki düşüş yüzde 21 düzeyinde gerçekleşti ve pazar 98 bin adede geriledi.
OSD'nin raporuna göre, 2011 yılı ikinci yarısında olduğu gibi 2012 yılı ilk 3 aylık dönemde de, kredi hacmini daraltmaya yönelik olarak Merkez Bankası'nın aldığı kararların ve Türk Lirası'ndaki değer kaybının özellikle otomobil satışları artış hızını olumsuz etkilemeye devam etti.
Bu yıl ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre hafif ticari araç pazarındaki düşüş yüzde 35'i bulurken, pazar 38 bin adet düzeyine geriledi. Aynı dönemde kamyon pazarı yüzde 32 gerilemeyle 7 bin 17 adet düzeyine, otobüs pazarı ise yüzde 35 oranında azalarak 322 adede indi.
2012 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 29 oranında daraldı ve 8 bin 52 adet düzeyinde gerçekleşti.
İlk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yerli otomobil satışları yüzde 17, ithal otomobil satışları ise yüzde 22 oranında azaldı, Mart ayına bakıldığın ise toplam satışlar yüzde 17 azalarak 68 bin 831 adede, otomobil satışları da yüzde 13 azalarak 47 bin 270 adede düştü.
Traktör üretimi arttı
Yılın döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 8, otomobil üretimi ise yüzde 16 oranında azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 281 bin adede, otomobil üretimi ise 142 bin adede geriledi.
Ocak-mart döneminde üretim minibüste yüzde 46, otobüste yüzde 5, kamyonette ve midibüste yüzde 2 oranında arttı, küçük kamyonda yüzde 19, büyük kamyonda yüzde 2 oranında azaldı.
Bu dönemde, traktör üretimi ise yüzde 36 oranında artarak 13 bin adet oldu.
Mart ayında ise toplam üretim yüzde 10 azalarak 102 bin 324 adede, otomobil üretimi ise yüzde 19 azalarak 50 bin 861 adede geriledi.
İlk çeyrekte ihracat da geriledi
2012 yılı ocak-mart döneminde bir önceki yıla göre, toplam otomotiv sanayi ihracatı yüzde 6, otomobil ihracatı ise yüzde 10 oranında azaldı. Bu dönemde toplam ihracat 200 bin adet, otomobil ihracatı ise 113 bin adet düzeyinde gerçekleşti.
Bu dönemde, ticari araç ihracatı ise yüzde 1 düşüşle ile 88 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Traktör ihracatı ise yüzde 192 artış gösterdi ve 3 bin 609 adet düzeyine yükseldi.
Mart ayı ihracatına bakıldığında ise toplam ihracat yüzde 3 gerilemeyle 75 bin 720 adede, otomobil ihracatı ise yüzde 10 düşüşle 41 bin 903 adede indi.
Otomotiv sektörünün 45 Ar-Ge merkezi...
OSD'nin değerlendirmesine göre, otomotiv sanayi, son 10 yılda hızla artan Ar-Ge çalışmalarıyla yatırımda tüm sektörler arasında ilk sıraya yerleşti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre Mart 2012 itibariyle, 14 ayrı sektörden yapılan toplam 149 adet başvuru arasından, 117 işletmeye Ar-Ge Merkezi Belgesi verildi. 14 sektör içinde otomotiv sanayi toplam 45 Ar-Ge Merkezi ile ilk sırada yer alıyor.
13'ü ana sanayi şirketlerinde 32'si ise tedarikçi şirketlerde olmak üzere faaliyet gösteren 45 merkezde 4 bin 300 Ar-Ge personeli çalışıyor.
OSD Başkanı Kudret, Önen, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasıladan Ar-Ge'ye ayrılan payın 2013'e kadar yüzde 2'ye çıkarılmasının önemli bir stratejik hedef olduğunu belirterek, "Bu hedefin bilinci ve sorumluluğuyla hareket eden otomotiv sanayi sektörü, Ar-Ge yatırımlarındaki liderliği ile uluslararası alanda rekabette var olduğunu ve sektör olarak geleceğe hazır olduğunu kanıtlamış oluyor" dedi.
Önen, teknolojik bilginin ticarileştirilmesi ve rekabet öncesi işbirliklerinin uluslararası düzeyde geliştirilmesinin önemine değinerek, "Ar-Ge'ye ve yeniliğe yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılması uluslararası alanda Türk otomotiv sektörüne rekabetçi avantajı sağlayacaktır. Mevzuat kapsamında sağlanan teşvikler ve Ar-Ge alanında gerçekleşen yatırımlar ile önemli bir bilgi birikimi ve özellikle Ar-Ge alanında nitelikli iş gücü istihdamının artırılması da desteklenerek gelişimi sağlanmalı" görüşünü aktardı.
"İç pazar daralması ve AB krizi üretimi olumsuz etkiledi"
Kudret Önen, Türkiye'nin 2023 yılına kadar dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedeflediğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Bu hedef, faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde küresel rakipler ile boy ölçüşecek teknolojik seviyeye ulaşmamızı gerektirir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü'nün çabalarıyla 5746 Sayılı Kanun başarı ile uygulanıyor. Bu kanunla Ar-Ge Merkezi Belgesi kapsamında sağlanan teşvik ve muafiyetler, ülkemizde Ar-Ge yatırımlarının payının artırılmasında büyük katkısı bulunan işletmeler için de büyük önem taşımakta. Sektörümüzün tedarikçi şirketlerinin gelecek yıllarda bu alanda daha fazla girişimde bulanacaklarına eminim."
İlk çeyrek sonuçlarını da değerlendiren Önen, "Sektörümüz son yıllarda yaptığı önemli atılımlarla küresel bir mükemmeliyet merkezi haline gelmiştir. Oluşturduğu ve ürettiği ürünlerin yüzde 70'den fazlasını, başta AB pazarı olmak üzere küresel pazarlara ihraç eder düzeye ulaştı. 2011'de yüzde 9 büyüyen sektörümüzün bu yıl ilk üç ayda önemli bir gerileme içinde bulunduğu görülmektedir. Özellikle iç pazarda talep daralması ve AB pazarında devam eden kriz ihracatımızı ve üretimimizi büyük oranda olumsuz etkilemiştir" dedi.