Nazlı Ilıcak, Emin Çölaşan'la istemese de polemiğe girmek zorunda kaldı. Ilıcak, daha önce yazılan ve terör olaylarını yakından ilgilendiren yazı için şu istekte bulundu.
Abone ol Nazlı Ilıcak, Emin Çölaşan'ın törerle ilgili bir yazısında geçen " Güneydoğu'daki güvenlik görevlileri, 'Yetkililere müracaat ettik; toprak yolların asfaltlanmasını istedik; mayın, toprak yolda belli olmuyor ve vatan evlâtları şehit ediliyor. Bütçede para yok gerekçesiyle başvurumuz geri çevrildi' şeklinde bana bir mesaj yolladılar" kısmını araştırdı. Çünkü Çölaşan, bu sözleri söyleyen kişiyi yani kaynağını saklıyordu. Fakat Ilıcak, konu çok hasas olduğu için "Çölaşan belgesini yayınlasın" demek zorunda kaldı.Yazı: Nazlı Ilıcak
Kaynak: www.tercumangazete.com
Çölaşan haber kaynağını açıklayamazmış.
Ondan haber kaynağını ele vermesini değil, bölgedeki güvenlik görevlilerinin başvurusunu gösteren resmi yazıyı yayınlamasını istiyoruz
Emin Çölaşan ile polemiğe tutuşmaktan haz etmem. Ama bu defa durum farklı. Çünkü önemli bir iddia ortaya attı. " Güneydoğu'daki güvenlik görevlileri, 'Yetkililere müracaat ettik; toprak yolların asfaltlanmasını istedik; mayın, toprak yolda belli olmuyor ve vatan evlâtları şehit ediliyor. Bütçede para yok gerekçesiyle başvurumuz geri çevrildi' şeklinde bana bir mesaj yolladılar" dedi.
Biz, Çölaşan'ın bu iddiasını ciddiye aldık ve böyle bir başvuru yapılıp yapılmadığını araştırdık. Hatta birkaç kere Başbakan'ın sözcüsü Akif Beki ile konuştuk, iyice tahkik etmesini rica ettik. Beki, böyle bir müracaatın olmadığını kesin bir dille ilettikten sonra, ben de Çölaşan'a aynı soruyu yönelttim: "Kim bu güvenlik görevlileri? Kimden, hangi tarihte, hangi yolların asfaltlanmasını talep etmişler?"
Emin Çölaşan, "Haber kaynağımı açıklayamam" diye yazıyor. (28.7.2005 Hürriyet) Çölaşan'dan kimse haber kaynağını açıklamasını istemiyor. Bazı güvenlikçiler, Çölaşan'a böyle bir talebin hükûmete iletildiğini söylemiş olabilirler. Bu güvenlikçilerin isimlerini vermeyebilir. Ama, pekâla talebin belgesini sütununda yayınlar.
Ama o ne yapıyor? Belge yerine makalesinin ortasına, mayın patlayan bir toprak yol fotoğrafını gömüyor. Bizim kendisinden talep ettiğimiz, "Şu tarihli, şu sayılı yazıyla, şu makama, Güneydoğu'da görevli falanca birim tarafından şöyle bir müracaat yapıldı. " İşte bunun vesikasını yayınlasın. Elde böyle bir vesika yoksa, iş dedikoduya girer.
Çölaşan, kısa yoldan kaçmak istercesine "Canım zaten böyle bir başvuru yoksa bile, hükûmet kendiliğinden toprak yolları asfaltlamalı" diye de yazıyor. Daha önceki açıklamalarda yer aldığı gibi, 2002'ye kadar yapılan asfaltlamanın, duble yol şeklindeneredeyse, 2006 sonu itibariyle 4 misline ulaşılıyor. Demek, bir yandan da toprak yollar asfaltlanıyor.
***
"Bizim kastettiğimiz duble yollar değil. Güneydoğu'daki bütün toprak yollar asfaltlanmalı" itirazını seslendiren meslektaşımıza soruyorum.
Acaba, mayın tehlikesi taşıyan toprak yolların uzunluğunu, tümünün asfaltlama masraflarını hesapladı mı? "Hükümet kendiliğinden bütün toprak yollara asfalt dökmeli" demek kolay da, bu değirmenin suyu nereden gelecek? Tayyip Erdoğan, terör üzerinden siyaset yapılmasına kızıyor. Tezvirat yapılmasına da kızıyorsa, bu hususta herkesi bilgilendirmeli.
Şimdi Çölaşan'ın yayınlayacağı belgeyi bekliyoruz. Toprak yol fotoğrafı her yerde bulunur. Bizim merakımız Güneydoğu'daki hangi güvenlik birimi, ne zaman hükûmete böyle bir talep iletmiş? İletmiş de, bu talep bütçede para yok gerekçesiyle karşılanmamış mı? Yunus Emre'den bir uyarı: "Derviş Yunus, bu sözü eğri büğrü söyleme .... Seni sigaya çeken bir Molla Kasım gelir