Kurucusu Julian Assange'ın İstanbul'da katıldığı toplantıda dakikalarca ayakta alkışlandığı Wikileaks, gündemi sarsmaya devam ediyor
Abone olSon olarak internete düşen belgelerden birinde ABD Büyükelçiliği'nin Şubat 2010'da, ABD Hükümeti'ne İlhan Cihaner olayıyla ilgili gönderdiği belge, bilgi ve değerlendirmeler yer aldı.
Dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey telgrafının sonunda olayı "Organizasyon ister gerçek ister hayali olsun AKP'nin Ergenekon örgütü üzerine sabitlenmesi iki ucu keskin bir siyasi kılıca döndü ve AKP'nin çıkarlarına zarar verebilir. Kamuoyunda basına yansıyan sonsuz Ergenekon komplo dalgalarıyla devamlı genişleyen gözaltı ve tutuklamalara ilişkin derin kuşkuculuğun yarattığı, giderek artan bir yorgunluk hissi alıyoruz. Savcı Cihaner'in gözaltına alınması bu kuşkuculuğu artıracak ve dini tarikatlara karşı yasal hareket ya da dava açma süreçlerinin yüksek bir bedel gerektirdiği gibi bir algılamayı da destekleyecek" diye özetledi.
"DİNİ TARİKATLARLA UĞRAŞMANIN BEDELİ AĞIR"
"Telgraf, Savcı'nın Tutuklanması, AKP ve Yargı Arasındaki Çatışmayı Daha Şiddetli Ateşledi" başlığını taşıdı. Telgrafın sonundaki bölümde Cihaner olayı, ardından yargının karışması ve AKP hakkında kapatma davası girişimleri ABD Ankara Büyükelçiliği tarafından şöyle değerlendirildi:
"Katı laikler tarafından mahkemede yeni bir kapatma davası açılması, AKP'nin kendisini yeniden demokratik olmayan, elit-harici Türklerin emelleriyle çok da ilgilenmeyen 'derin devletin' kurbanı olarak resmetmesine olanak tanıyacağı için pek akıllıca olmazdı. AKP'nin muhalifleri kendilerini birçok diğer cephede savunma halinde buldukları için en azından bu hala olasılık dahilinde kalmayı sürdürüyor. Yargı, geniş ölçüde AKP'nin acımasız ilerlemesi karşısında son tabya olarak görülüyor. O aynı zamanda, bağlantılarımnıza göre AKP için Türk ordusundan çok daha ürkütücü bir rakip, çünkü yargı tüm Türk kanunları geniş ölçüde farklılık gösterse ve siyasi müdahale konusu olsa da- 'kanun' bakışını öne sürebiliyor. ?Organizasyon ister gerçek ister hayali olsun- AKP'nin Ergenekon örgütü üzerine sabitlenmesi iki ucu keskin bir siyasi kılıca döndü ve AKP'nin çıkarlarına zarar verebilir. Kamuoyunda basına sızan sonsuz Ergenekon komplo dalgalarıyla, devamlı genişleyen gözaltı ve tutuklamalara ilişkin derin kuşkuculuğun yarattığı, giderek artan bir yorgunluk hissi seziyoruz. Savcı Cihaner'in gözaltına alınması bu kuşkuculuğu artıracak ve dini tarikatlara karşı yasal hareket ya da dava açma süreçlerinin yüksek bir maliyet gerektirdiği gibi bir algılamayı da destekleyecek. Jeffrey."
"SAVCININ TARİKAT PARAMETRESİNE TAKILMIŞ GİBİ GÖRÜNÜYOR"
Telgrafın ilk bölümlerindeyse iktidardaki AKP ile Türkiye'nin laik yargısı arasında uzun süredir kaynayan iktidar mücadelesinin, Erzincan'da dini bir grubun faaliyetlerini araştıran bir il savcısının tutuklanmasından sonra hızlandığı belirtildi ve şöyle devam edildi:
"HSYK Erzincan Savcısı'nı savunmak için harekete geçti ancak Savcı'nın dosyası İstanbul'daki ana Ergenekon savcısına transfer edilmişti. Kendisi gözaltında tutuldu. Adalet Bakanı HSYK'nın müdahalesini kınadı. 22 Şubat'ta yüksek rütbeli askerlerin tutuklanması biraz gölgelese de olayın alevi, tam dört gün boyunca televizyon haber programlarını ve gazete birinci sayfalarını kapladı ve AKP tarafına karşı laiklerin karşı karşıya kaldığı riskleri önemli ölçüde artırdı. Büyükelçilik bağlantıları bizi Türkiye'de, dini tarikatlara karşı hukuki faaliyet ya da herhangi bir dava açma konusunda cesaret kırıcı bir korku modunun yaygınlaştığı uyarısında bulundular. Erzincan savcısının da bu parametrelere takılmış olduğu görülüyor."
Bu arada daha önce AKP hakkında bir kapatma davası açan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın Erzincan gelişmelerini ve Irak'ın kuzeyinden dönen Kürtleri karşılayacak özel mahkeme atanmasını irdelediğinin ortaya çıktığı anımsatılan telgrafta şöyle denildi:
"AKP'ye karşı yeni bir kapatma davası partinin katı laik eleştiricileri aleyhine hemen hemen kesinlikle geri teper ancak olasılık dahilinde. Yeni bir davanın açılması halinde AKP şimdiden erken seçim öngörüyor ve seçimde önemli seçim yükselme umuyor."
ARINÇ'IN SÖZLERİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da Cihaner'in araştırmalarıyla ilgili değil ortak başka suçtan tutuklandığı açıklamalarına yer verilen telgrafta olay ABD Hükümetine şöyle anlatıldı:
"Bir çok bağlantımız Cihaner ile ilgili 'Ergenekon' soruşturmasının, Savcı'nın 2007'de başlayan, İsmailağa dini birliğinin faaliyetleri konusundaki kendi soruşturmasına bir karşılık olduğu tahmininde bulundu. Cihaner 2008'in ortalarında, zamanın Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in kendisine kişisel olarak telefon ettiğini ve soruşturmaya ara vermesi konusunda ısrar ettiği iddiasında bulundu. Çiçek bunu inkar etti. Mart 2009'da Şanal (Osman) İsmailağa davasının ateşli silahları ilgilendiren şiddet suçlarını soruşturan özel savcı olarak kendisine transfer edilmesini talep etti. Şanal, Cihaner'in İsmailağa tarikatını Ergenekon suç örgütü yapılanması altında soruşturduğunu iddia etti."