İletişim, sinirleri bozuyor

İletişimin yaygınlaşmasıyla dünyalılar birbirlerinin kaderini paylaştı, ve insanların pisikolojileri bozuldu.

Özellikle Türkiye'de sinir ilaçları kullanımının artmasındaki nedenlerin başında stres, ekonomik kriz, savaş ve savaş endişesi ve bunların yanı sıra insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bu olayların iletişim kanallarıyla bütün insanlara duyurulmasının geldiği kaydedildi. Herkes acıyı paylaşıyor ama... Samsun 6. Bölge Eczacılar Odası Başkanı Gönül Berker'in yaptığı araştırmaya göre, son bir yılda Türkiye'de 20 milyon kutu sinir ilacı kullanıldığı, sinir ilaçlarından antidepresif, antipsikotik ve trankilizan ilaçların tüketiminin son yıllarda öğrenilirken, Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Lütfü Ural, bu artışı halkın bilinçlenip doktorlara başvurmasına ve iletişimden dolayı bütün insanların bir bir acılarını paylaşır hale gelmesine bağladı. Gönül Berker'in araştırmasına göre, 2002 yılında bir önceki yıla oranla, sinir ilaçları kullanımının kutu bazında yüzde 9.1, bu ilaçlara ödenen paranın dolar bazında yüzde 35.4 arttığı, Türkiye'de son yıllarda yaşanan sosyoekonomik bir takım olumsuzlukların, kişilerin ruh sağlığını olumsuz etkilediği, antidepresif ilaçların tüketiminin artmasının bunu kanıtladığı kaydedildi. Sinir ilaçlarını seviyoruz Araştırması hakkında bilgi veren Berker, "Geçen yılın mart ayından bu yılın aynı dönemine kadar Türkiye'de 20 milyon kutu sinir ilacı tüketildi. En pahalı sinir ilaçlarının kullanıldığı ülkemizde bir yılda bu ilaçlara ödenen para ise 396 trilyon lira. Psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçların endikasyonlarına göre gruplandırılmasında, antidepresif ilaçlar arasında bir yılda 880 bin kutu kullanılan Cipram isimli ilaç ilk sırada geliyor. Yalnızca bu ilaca ödenen para ise 41 trilyon lira. Söz konusu ilaçlar hafif depresyonlar için değil, ciddi psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor. İnsanlarımız, ekonomik kriz ve savaş gibi ruh sağlığını etkileyen bir çok sorun karşısında, sanılanın üzerinde etkilendi. İlgili ilaçlar ithal. Avrupa ülkelerinden daha pahalı olarak Türkiye'de piyasaya sürülüyor. İlaç firmalarının satışları artırmak için yaptıkları çalışmalar da rakamları yükseltiyor" dedi. Artır doktora gidilmiyor Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzman Psikiyatr Dr. Lütfü Ural ise, Türkiye'de antidepresan ilaçların tüketiminin artmasının nedenini öncelikle insanların bilinçlenmesine bağladı. Lütfü Ural, "Sinir ilaçlarındaki kullanımın artmasının sebebi, insanların psikolojik problemlerinin tedavisi için artık doktora gidiyor olmasıdır. Artık insanlarımız, yaşadıkları psikolojik problemleri alacakları yardımla aşacaklarının bilincindeler. Bunun için önceden, 'Yanlış anlaşılır' diye psikolojik sorunları için doktora başvurmayan kişiler, artık bilinçli bir şekilde yardım almak istiyor. Bu da antidepresan ilaçların kullanımının artmasına neden oluyor" diye konuştu. İletişim yaygınlaşıyor İnsanların sinirlerinin bozulmasına etki eden en önemli faktörün iletişimin yaygınlaşması olduğuna da dikkat çeken Ural, iletişimin insanların psikolojileri üzerinde olumsuz etkiler yaptığını vurguladı. Ural, "Stres, ekonomik kriz, savaş ve savaş endişesinin yanı sıra insanların ruh sağlığını olumsuz etkileyen bir diğer olay da iletişimin yaygınlaşmasıdır. İletişimin yaygılaşması insanlara bütün gelişmeleri fark ettiriyor. Bizden çok uzakta yaşanan bir olumsuzluk bizi de etkiliyor. Artık, bütün dünya birbirinin kaderini paylaşır oldu. Bütün insanlar birbirlerinin acılarını paylaşıyor. Bir insan tanıdıklarının acısını paylaştığında karşılıklı teselli oluyor. Ancak, bilinmeyen, birebir iletişim kurulamayan bütün insanların acılarını paylaşmak ve çözüm üretememek haliyle insanın psikolojisini bozuyor" diyerek, vatandaşları moral bozucu haberlerden uzak kalmaya davet etti.