BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

İlerleme raporunu değerlendirdi

’İlerleme Raporu’nu değerlendiren Avrupa Birliği ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Din özgürlüğü ve eğitimle ilgili olarak azınlıklara yönelik...

Abone ol

’İlerleme Raporu’nu değerlendiren Avrupa Birliği ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Din özgürlüğü ve eğitimle ilgili olarak azınlıklara yönelik uygulamalardaki ilerlemeler olumlu karşılanmıştır” dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporu’nu değerlendirdi. Bağış, Kurban Bayramı dolayısıyla raporun yayım tarihinin değiştirilmesini talep ettiklerini belirterek, diğer aday ülkelerin ve Komisyonun çalışma takviminden dolayı mümkün olmadığını kaydetti. Bağış, İlerleme Raporu’nun değerlendirilmemesinin Kurban Bayramı’nda açıklanmış olmasından kaynaklandığını söyledi.

ÇÖZÜM SÜRECİ VE DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ
Hükümetlerinin azınlık hakları konusunda da Cumhuriyet tarihinin en cesur ve özgürlükçü iktidarı olduğuna işaret eden Bağış, “Bu yönde attığımız adımlar İlerleme Raporunda altı çizilen önemli hususlardan biridir. Her zaman vurguladığımız üzere Türkiye bu reformları AB için değil kendi vatandaşının iyiliği ve esenliği için yapmıştır, yapmaya devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.
Bağış, düşünce, vicdan ve din özgürlüğünde yarattıkları geniş alanların Türk halkının özgürce nefes almasına izin verdiğini belirterek, “Devletin farklı inanç gruplarıyla artan diyaloğu AB tarafından da kabul edilmiştir. Bu kapsamda din dersleri daha kuşatıcı, toplumun tüm kesimlerinin taleplerine cevap verebilecek bir düzeye taşınmıştır. Din özgürlüğü ve eğitimle ilgili olarak azınlıklara yönelik uygulamalardaki ilerlemeler olumlu karşılanmıştır” dedi.
Raporda, hükümetin mülkiyet haklarının ve mülklerinin geri iadesi alanında da yapıcı bir yaklaşım sergilendiğinin altı çizildiğine işaret eden Bağış, “Cumhuriyet tarihimiz boyunca mülkiyet hakları konusunda en büyük hassasiyeti hükümetimiz göstermiştir. Hakların iadesi konusunda ciddi bir çalışma sergiledik. Şu anda kadar bu kapsamda 250’den fazla iade yaptık. Toplam tutarı yaklaşık 2.5 milyar liralık mülkü hak sahiplerine teslim ettik. En son Demokratikleşme Paketi kapsamında Mor Gabriel Manastırı arazisinin manastır vakfına iadesine ilişkin kararla, Süryani vatandaşlarımıza önemli bir hakkını teslim ediyoruz. Bu yıl yayımlanan İlerleme Raporunda Türkiye’nin farklı anlarda gerçekleştirdiği önemli reformların altının çizilmesini memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerine yer verildi.

MÜZAKEREDEKİ TIKANIKLIĞIN SORUMLUSU BAZI ÜYE ÜLKELERİN TAVIRLARI
Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’nin müzakere sürecinde yaşanan tıkanıklığın, bazı üye devletlerin süreçteki belirsiz siyasi tavırlarından kaynaklandığını kabul ettiğini aktaran Bağış, “Raporda ayrıca Türkiye-AB ilişkilerinin potansiyelini tam anlamıyla kullanmanın en iyi yolunun aktif ve güvenilir bir katılım müzakeresi çerçevesinde mümkün olduğu belirtilerek, müzakerelere ivme kazandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu çerçevede bizim için en öneli husus artık Komisyonun da 23. ve 24. Fasılların biran önce müzakerelere açılması gerektiğinin altını çizmesidir. Yargı Reformu Stratejisi ve Yolsuzlukla Mücadele Stratejisinin kabul edilmesi ile Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun kurulması gibi bu fasıllar açısından çok kilit adımları atmamıza rağmen, 2006 yılında tarama süreci tamamlanan bu fasılların açılış kriterlerinin hala tarafımıza iletilmemesi şüphesiz kabul edilemez bir durumdur. Nitekim Avrupa Komisyonu yetkilileri de bu haksızlığa daha fazla sessiz kalamayarak, açılış kriterlerinin bir an önce Türkiye’ye iletilmesi konusunda çağrı yapmaktadır. Komisyon’un üye ülkelere çağrıda bulunması önemli bir gelişmedir” şeklinde konuştuğu belirtildi.

"KIBRIS’TA ÇÖZÜMDEN KAÇAN TARAF OLMAYACAĞIZ"
Kıbrıs meselesinde Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonu çerçevesinde adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüm bulma yolunda tüm desteklerini sürdürdüklerini kaydeden Bağış, “Türkiye asla masadan kalkan, çözümden kaçan taraf olmamıştır, olmayacaktır. Hükümetimizin her türlü muhalefete rağmen attığı cesur adımları, karşı taraftan da bekliyor, barışın bu sefer de ekonomik kriz nedeniyle iç kamuoyunda pazarlık konusu yapılmamasını ümit ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

"VİZESİZ AVRUPA HAKKIMIZIN SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Bağış, şunları kaydetti: “İlerleme Raporunda Geri Kabul Anlaşmasının imzalanmasının önemi vurgulanmakta ancak Komisyonun hazırladığı yol haritasının ülkemiz açısından taşıdığı hassasiyetlere değinilmemektedir. Biz bu konuda adım atmak istiyoruz. Ancak, vize diyalogunu savunan birçok üye ülkenin Avrupa Birliği Adalet Divanında geçtiğimiz günlerde karara bağlanan Demirkan Davasında vizesiz seyahate karşı müdahil olduğunu üzülerek izledik. Türk vatandaşlarının AB’ye vizesiz girişi Türk halkının hakkıdır. Biz haklılığımızın farkındayız ve 50 yıl önce imzaladığımız Ankara Anlaşması’nın neden, niçin, ne istikamette imzalandığını biliyoruz. Bu Anlaşmadan doğan haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız.”

"İLK KEZ BİR FASLIN AÇILMASI İLERLEME RAPORU’YLA İLİŞKİLENDİRİLDİ"
Avrupa Komisyonu raporunun 1998 yılından bu yana Türkiye için hazırlanan 16. İlerleme Raporu olduğunu hatırlatan Bağış, “Rapor, geçmiş yıllarda yayımlanan raporlardan farklı bir özelliğe sahiptir. 25 Haziran 2013 tarihinde toplanan Genel İşler Konseyi, 22. Fasıl Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu faslının açılması konusunda mutabık kalmış, ancak Hükümetlerarası Konferansın tarihinin İlerleme Raporundan sonra belirleneceğini ifade etmiştir. Bir faslın müzakerelere açılmasının İlerleme Raporuyla ilişkilendirilmesi sadece Türkiye’nin katılım süreci açısından değil, Avrupa Birliği’nin Genişleme Politikası açısından da bir ilktir” ifadelerine yer verildi.

"TÜRKİYE, AB STANDARTLARINA EN YAKIN OLDUĞU NOKTADA"
Bağış şunları kaydetti: “Bugün Türkiye’nin demokratikleşme, insan hakları ve ekonomik gelişmişlik bakımından ulaştığı nokta hiç tartışmasız Avrupa Birliği standartlarına en yakın olduğu noktadır. Bu tespitin genel olarak 2013 yılı İlerleme Raporu’nun lafzına ve ruhuna yansıtılmış olması da memnuniyet vericidir. Hükümetimizin farklı alanlarda yürüttüğü kapsamlı reform çalışmaları İlerleme Raporuna olumlu yansımış, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi’nden övgüyle bahsedilmiştir.”

"REFORM KARARLILIĞININ TESCİL BELGESİ"
Avrupa Birliği’nin 2013 Türkiye İlerleme Raporu’nun, Türkiye’nin reform kararlılığının tescil belgesi olarak nitelendirilmesinin doğru olacağını ifade eden Bağış, “2013 Türkiye İlerleme Raporu’nda Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformların AB tarafından tasdik ve takdir edilmesi hususunda da bir ’ilerleme’ belgesi olduğu anlaşılmaktadır. İlerleme Raporunda da belirtildiği üzere, Hükümetimiz demokratikleşme sürecine ve reformlara bağlıdır. 11 yıldır aralıksız süren reform ve değişim perspektifimiz bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edecektir. Türkiye, değişiyor, gelişiyor, kabuk değiştiriyor. Yargı alanında gerçekleştirilen köklü reformlar bu değişimin en önemli itici gücünü oluşturuyor. İlerleme Raporunda da 3. Ve 4. Yargı Reformu Paketlerinin olumlu etkisine vurgu yapılmaktadır” diye konuştu.

"TÜRKİYE YÜK OLMAYACAK, YÜKÜ PAYLAŞACAK"
Raporun Ekonomik Kriterlere ilişkin bölümünde Türkiye’nin Kopenhag kriterleri çerçevesinde işleyen bir piyasa ekonomisi olduğunun altı çizildiğini ve Türkiye’nin Gümrük Birliği sayesinde AB’nin rekabet gücünün değerli bir bileşeni olduğu vurgulandığını hatırlatan Bağış, “Küresel krize rağmen son 11 yıldır ekonomimizin sergilediği başarı İlerleme Raporuna da yansımıştır. Bu çerçevede özellikle istihdamda yaşanan ciddi artışa dikkat çekilmiştir. Raporun nispeten daha az tartışılan fakat Türkiye’nin AB sürecinin en önemli boyutlarından biri olan Üyelik Yükümlülüklerini Üstlenebilme Yeteneği bölümü de AB’ye uyum sürecindeki kararlı duruşumuzu yansıtmaktadır. Son İlerleme Raporundan bu yana fasıllar itibarıyla 33 müzakere faslının 32’sinde ilerleme kaydedilmiş olduğunun AB tarafından bir kez daha teyit edilmesi önemle not edilmelidir. Bu bağlamda, reform mutfağı olarak gördüğümüz Bakanlığımızın toplumsal yaşamı ilgilendiren her konuda ne kadar etkili çalıştığının da teyit edildiği düşünülmektedir” ifadelerini yer verildi.
(İHA)