Depresyon yaşı 0-1 yaşa düştü. Araştırmalara göre, her 20 çocuktan biri depresyonda Depresyona giren bir çocuğun hayatına devam edebilmesi için tedavi olması şart
Abone olDepresyon yaşı 0-1 yaşa düştü. Araştırmalara göre, her 20 çocuktan biri depresyonda. Kişisel gelişimini tamamlayamamış ve kendini ifade etmekte zorlanan bu yaş grubunun depresyonda olup olmadığını anlamak ise neredeyse imkansız. Bebeğin çevreye ilgisinin azalması ve gelişmesindeki duraklama ya da oyun çağındaki bir çocuğun arkadaşlarından uzaklaşması depresyon belirtileri arasında sayılıyor. Yine bir psikolojik bozukluk olarak tanımlanan hiperaktiviteyi ise fazla hareketlilik, hırçınlık ve dikkat bozukluğu ele veriyor.
Ağlıyorsa dikkat
Depresyona giren bir çocuğun sevilmediğini ve kötü bir çocuk olduğunu düşüneceğini belirten Dr. Ayten Erdoğan, çocuktaki depresyon belirtilerini şöyle sıralıyor: 'Benlik saygısındaki düşme nedeniyle güvensiz ve çekingen olabilirler. Aşırı hareketlilik, hırçınlık, sık ağlama ve küçük depresyon belirtisi olabilir. Ayrıca ebeveynlerin depresif olup olmamaları da çocuk üzerinde son derece etkili. Ebevynlerin ikisinin de depresif olduğu durumlarda çocuğun depresyona girme ihtimali dört kat artıyor. Ekonomik sorunlar, aile içi şiddet, anne ve babanın kaybı, boşanma, stes, kayıp ve travma depresyonun tetikleyicileri.'
Depresyona giren bir çocuğun hayatına devam edebilmesi ya da geleceğinin bu durumdan etkilenmemesi için tedavi edilmesi gerekiyor. Ancak bu tedavide kullanılan ilaçların henüz yan etkileri bilinmiyor. Vücutta titreme, ağız kuruluğu, yorgunluk, halsizlik, başdönmesi, gözyaşında azalma, uykusuzluk hastalığı, kabus ve işitme halüsülasyonları kayıtsızlık, haz alamama, insiyatifte azalma, düşünme süreçlerinde yavaşlama, davranışlarda kontrol güçlüğü. Bunlar çocuklarda kullanılan psikiyatrik ilaçların büyükler üzerindeki tespit edilmiş yan etkilerinden sadece bazıları.
Sorumlu bakanlık
Kontrol görevinin Sağlık Bakanlığı'nda olduğunu dile getiren Dr. Ayten Erdoğan, 'Bakanlık ilaçların hangi durumlarda ve hangi yaşlarda güvenilir olarak kullanılacağına dair uyarılarda bulunuyor. Ancak bu aşamaya gelmesi için önce ilaçlara ait klinik kullanımın birikmesi ve çalışmalarla belirlenmesi gerekiyor. Çoğu ilaca ait klinik verilerin birikmesiyse 10-20 yıl alıyor. Bu zaman zarfında klinisyenlerin ilaç reçetelendirmesi konusunda herhangi bir kısıtlama yok'.
İLAÇLAR HER DERDE 'DEVA'
Hiperaktivite, dikkat bozukluğu, depresyon, gece işemeleri. okul fobisi, ayrılma ankisiyetesi, sosyal fobi yeme bozuklukları, otizm. yalan söyleme, aşırı hırçınlık, saldırganlık, kendine zarar verme, uykusuzluk, gece korkusu, uykuda yürüme, tikler, yalan söyleme, çalma gibi durumlarda çocuklara psikiyatrik ilaç kullanımını gerektiren durumlar olarak gösteriliyor. Neredeyse her durum çocuklara psikiyatrik ilaç kullanımı için bir saha yaratmış.
--------------------------------------------------------------------------------
TEDAVİ EDİLEN ÇOCUK İYİ GÖZLENMELİ
Türkiye'de 5 yaş ve üzeri çocuklarda son 10 yıldır psikiyatrik ilaçlar kullanılıyor. Son yıllardaysa tıp kongrelerinde 0-1yaş arası çocuklarda psikiyatrik ilaç kullanımına ilişkin vaka raporları tartışılıyor.
Depresyon tedavisinde kullanılan anti depresanlara bağlı 5 çocuk ve ergende ani ölüm vakaları tıp literatürüne girmiş, Bu nedenle ilaçların kullanımında kardiyolojik yan etkilerin çok iyi incelenmesi gerektiği de tıp dergilerinde yapılan sunumlara girmiş.
SSRI, fluoksetin ve sertalin içeren ilaçların L-triptofan içeren ilaçlarla birlikte kullanımı halinde hipotansiyon, koma ve ölümle sonuçlanabileceği de ifade ediliyor.
Antidepresanlar cesaret arttırıcı özellik taşıdığı için ilaç kullanımı dönemlerinde intihar gibi kendine zarar verici davranışlar artıyor. Bu nedenle ailenin söz konusu riskleri bilmesi ciddi bir önem taşıyor.
Haber: Sevinç AKYAZILI
Kaynak: