Son 10 yılda üçe katlanan ilaç tüketimi, israfın ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
Abone olİlaca erişimin kolaylaşmasının ardından ‘bir gün lazım olur’ düşüncesi evleri ecza deposuna çevirdi. Gelinen noktanın vahametini, doktorlar “Vatandaş ilaç yazmayan hekimi iyi görmüyor. Yeterli zaman ayrılamayan hastalara daha çok ilaç yazma yoluna gidiliyor.” sözleriyle özetliyor.
Zaman Gazetesinde yer alan habere göre, Sigortalı vatandaşların tümüne 2005 yılından itibaren serbest eczanelerden faydalanma hakkı tanınması ilaca erişimi kolaylaştırdı. Ancak ‘bilinçsizlik’, ‘kolay reçete yazımı’ ve ‘bir gün lazım olur’ düşüncesi evlerde ilaç stoklarının oluşmasına yol açtı.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), geçen yıl toplam 1.003 haneyle tek tek görüşerek evlerdeki ilaçları masaya yatırdı. Toplam 190 milyon kutu ilacın stokta tutulduğu tespit edildi. İlaçların 10 milyonu henüz açılmamış. Her evde ortalama 11 kutu, nüfusun yüzde 5’inin evinde ise ortalama 30’un üzerinde ilaç bulunuyor. Üçte birinin ise ancak 1-2 adedi kullanılmış.
Yüzde 8’inin son kullanma tarihi geçerken vatandaş depoladığı 67 milyon kutu ilacı ihtiyaç halinde kullanmayı düşünüyor. 28 milyon kutu ilacı ise hiç kullanmayı düşünmüyor. Evlerde depolananlar arasında ağrı kesici, antibiyotik, mide ve soğuk algınlığı ilaçları başı çekiyor. Doç. Dr. Zeki Bayraktar, tabloyu, “Vatandaş ilaç yazmayan doktoru iyi görmüyor. Her durumda ilaç talep ediyor.” sözleriyle özetliyor. Prof. Dr. Ahmet Aydın ise, yoğunluk sebebiyle hekimlerin yeterli zaman ayıramadıkları hastalara daha çok ilaç yazma yoluna gittiklerini aktarıyor.