BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,41
ALTIN 2.931,79
HABER /  DÜNYA

İklim kontrol edilebilir mi?

ABD istihbarat servisleri, iklimi kontrol etme olasılığıyla ilgileniyor.

Abone ol

İklimi kontrol etme konusundaki araştırma, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) tarafından ABD Ulusal Akademisi’ne sipariş edildi.

Bu bilgi, Amerikalıların saldırı iklim silahı geliştirmek niyetinde olduğu endişelerini uyandırdı.

Bilimciler, iki yıl içinde, insanın hava durumunu etkileme olanaklarını incelemeli. Tek başına bu çalışma oldukça zararsız görünüyor. Ancak CIA tarafından finanse edilmesi, aslında Amerikalıların bir iklim silah geliştirmek istediği tahminlere yol açtı. Bu tahminin ne kadar haklı olduğunu anlamak çok zor. Ancak bir sıra ülkenin çoktandır iklim silahı geliştirmek istediği bir gerçek. Politik ve Askeri Analiz Enstitüsü müdürü Aleksandr Şaravin bu konuda şunu söyledi:

“Önde gelen tüm ülkeler, 50 yıldan fazla bir süre önce iklim silahı geliştirme çabalarına girişti. Kimisi çok kimisi daha az bu yolda ilerleme kaydetti. İklimin etkilendiği olayları biliyoruz. Sorun, iklimi etkimenin mümkün olup olmadığı değil, böyle bir etkinin hangi sonuçlar doğuracağı. Bu alanda en zor olan sonuçları tahmin etmek. Bu nedenle, bu alanda yapılan her şeyi silah olarak bence adlandırılamaz. Bu nedenle Amerikan hükümetinin bu çalışmalara ayırdığı para miktarı da hiç de büyük değil. Yüz binlerce dolar söz konusu. Yeni silah geliştirmek için oldukça komik bir rakam.”

Bu arada ABD’nin askeri başarı için hava durumunu etkilediği olayları biliniyor. Vietnam Savaşı sırasında Amerikalılar, “Ispanak” (Popeye) operasyon düzenledi. Yağmur sezonunda uçaklardan gümüş iyodür püskürttüler. Sonuçta yağmur miktarı üçe katladı, yağmur süresi ise 1,5 kat uzadı. Partizanların silah ve mühimmat aldığı yollar bataklıklara dönüştü.
Gerçi bu tür operasyonların çok masraflı, etkilerinin ise kısa olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen Amerikalıların karşıtlarına karşı bir silah olarak iklimi kullanabileceği inancı yaşamaya devam ediyor. Geçen yılın eylül ayında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejat, düşman çabası sonucu ülkede kuraklık yaşandığını açıklamıştı. Merhum Venezüella lideri Hugo Chaves de 2010’da Çin ve Haiti’deki depremlerden ABD’yi sorumlu tutmuştu.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) İklim Programları Merkezi müdürü Aleksey Kokorin, vaktiyle Rusya’da yaşanan aşırı sıcaklıklardan Amerikan HAARP istasyonunun suçlandığını hatırlattı:

“Alaska’daki HAARP uzak bağlantı istasyonu mikrodalga fırınına benzetilebilir. 2010 yaz aylarında Moskova’da yaşanan aşırı sıcaklığın bu istasyondan kaynaklanabileceği söylentileri yayılmıştı. Prensipte böyle bir istasyon büyük mesafede bile bulutlarda delik açacak yetenekte. Ancak Moskova’daki sıcaklıklar sırasında böyle bir şey kaydedilmedi.”

HAARP istasyonu sıra dışı değil. Benzer istasyonlar, diğer ülkelerde de çalışıyor. Rusya’da da Nijniy Novgorod bölgesinde var. Fark şu ki, HAARP’ın aldığı bilgilerin çoğu gizli olarak sınıflandırılmış, projenin kendisi ise ABD deniz kuvvetleri ve donanmasının elinde. Büyük ihtimalle bu durum, HAARP istasyonunun şeytan imgesi kazanmasına hizmet etti. Ancak istasyon bir zaman önce kapatıldı. Çalışmaları için bütçede gereken para bulunamadı.