Japonya'da deprem ve tsunami sonrası nükleer santrallerde meydana gelen iki ayrı patlama sonrası risk her geçen gün artıyor.
Abone olJaponya'daki Fukuşima nükleer elektrik santralinde meydana gelen patlamadan sonra ortaya çıkan radyasyon seviyesinin 6'ya çıktığı bildirildi. Dünyanın korkulu rüyası haline gele Çernobil'de ise seviye 7'ydi.
Fransa'daki Nükleer Güvenlik İdaresi (ASN) Başkanı Andre-Claud Lacoste, Fukuşima 1 nükleer santralindeki iki numaralı reaktörün durumunun değerlendirilmesinden sonra, kazanın 1 ile 7 arasındaki Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği'ne göre 6 olduğunu belirtti.
Lacoste, Japonya'daki kazanın, 5 seviyesindeki "Three Mile Island" yoğunluğu düzeyine ulaştığını, 7 seviyesindeki Çernobil'e varmadığını söylemişti.
Ölçeğe göre Ukrayna'nın Çernobil nükleer santralinde meydana gelen patlamanın büyüklüğü 7 olarak kabul ediliyor.
TOKYA'DAN KAÇIŞ BAŞLADI
Deprem gibi artçı! |
8.9'luk depremin yıktığı Japonya'da akşam saatlerinde 6 büyüklüğünde artçı sarsıntı meydana geldi. |
Japonya'da meydana gelen şiddetli deprem ve tsunami felaketlerinin ardından nükleer reaktörlerdeki tehlikeler nedeniyle tedirginlik artıyor. Japon basınında düzenli olarak açıklama yapılmasına rağmen bilgi ve söylentilerin çok olduğu ülkede, başta birçok yabancı ülkenin vatandaşları olmak üzere, insanlar tedirginlik içinde Tokyo'dan ayrılmaya çalışıyor.
Depremin meydana geldiği gün Tokyo'daki havaalanlarında yoğunluk olması nedeniyle alınan güvenlik önlemleri ve kontrollü girişler dikkat çekiyor. İnsanlar, uçuşlarından çok daha önce havaalanına ulaşıp orada sabahlıyor. Polislerin pasaport kontrolü yaparak insanlara hangi ülkeye gittiklerini ve uçuş saatlerini sordukları Narita havaalanında, çoğu yabancı birçok kişinin serilen uyku tulumlarında ve köşe başlarında uyuduğu görülüyor.
Narita havaalanında gece ve sabah saatlerinde hiçbir görevli bulunmaması dikkati çekerken, başta sakin gibi görünen havaalanı, sabah sularında birden hareketlenerek ciddi bir yoğunluğa sahne oluyor.
Aileleri ve arkadaşlarıyla oluşturdukları gruplarda köşe başlarında yatan insanlar ile tek başına bulduğu kenarda uyuyanlardan bazıları, bir günden fazla süredir uçuşlarını beklediklerini kaydediyor.
ÜLKE DEPREME HAZIR, AMA NÜKLEER KRİZE DEĞİL
Japon televizyonlarında yapılan yorumlarda, "ülkenin depreme hazırlıklı olduğu, ancak nükleer krize hazır olmadığı" yönünde yorumlar yapılıyor.
Deprem ve tsunaminin vurduğu Sendai'de gündüz hayat kısmen normal olarak devam ederken, insanların akşamları stadyumların ve büyük istasyonların altındaki sığınaklarda yattığı kaydediliyor.
Yollarda sık sık askeri araçlar ve itfaiyelerin uzun konvoylar halinde hareket ettiği gözlenirken, hiçbir deprem izi bulunmayan şehir merkezinden birkaç kilometre sahile gidince felaketin inanılmaz boyutlarda olduğu görülüyor.
Ülkedeki ciddi enerji sorunu nedeniyle elektriğin idareli kullanıldığı ülkede, Sendai şehir merkezinde köşe başlarında oluşturulan mekanlarda vatandaşlar cep telefonunu şarj ediyor.
Güvenlik görevlilerinin nezaret ettiği bu yerlerde, cep telefonu dışında dizüstü bilgisayar ya da benzeri elektronik aletlerin şarj edilmesine müsaade edilmiyor.
Ülke genelinde ciddi bir bilincin hakim olduğu görülürken, yardım ekipleri ve yetkililerin iletişimini kolaylaştırmak ve şebekeleri kitlememek için, halk cep telefonlarını mümkün olduğu kadar kullanmamaya çalışıyor.
Genelde karasal hatların kullanıldığı ülkede, bu hatlarla iletişimin kriz döneminde ücretsiz olduğu ifade ediliyor.
Deprem konusunda dünyadaki en tecrübeli toplum olan Japonlar arasında panik havası gözlemlenmezken, tsunami alarmlarının ardından bile ciddi panik olmadı. Yoğun trafiğe ve trafik lambaları bulunmamasına rağmen araçlar, birbirine "yol vererek ve acele etmeyerek" trafiğin yavaş da olsa akmasına yardımcı oluyor.
Yardım ekiplerinin ve yetkililerin dışındakilere günde 15 litreden fazla yakıt verilmediği için, istasyonların önünde kilometrelerce araç kuyrukları dikkat çekiyor.