Ege Ordu Komutanı Nusret Taşdeler’le ilgili Andıç İddianamesi’nde şok bir belge yer aldı.
Abone olİnternet Andıcı iddianamesinde Ege Ordu Komutanı Nusret Taşdeler'in Genelkurmay Harekat Başkanlığı yaptığı dönemde hazırladığı iddia edilen ve ihbar mektubuyla daha önce gündeme gelen 'türban andıcı' da yer aldı.
Eylül 2007 tarihli "BilgiDestek Planı" konulu 5 sayfalık belgenin "Genelkurmay Başkanı emriyle Hrk. Bşk.Korgeneral Nusret Taşdeler" adına imzaya açıldığı vurgulandı. AbdullahGül'ün Cumhurbaşkanı olmasının ardından başörtüsüne karşı takınılacak tavrın anlatıldığı belgede, "Türbana gösterilecek tepki, alt kademeler için de bir emsal teşkil edecektir. Gösterilen tepkinin uzun vadede uygulamaimkanı olan tutarlı bir politika olması önemlidir. Gösterilecek tepkinin, her ne olursa olsun, kendimanevra sahamızı daraltmayacak ve müteakip girişimlerde elimizi bağlamayacak düzeyde kalması önem arz etmektedir" ifadeleri yer aldı.
GENELKURMAY'DAN BELGE CEVABI
Söz konusu belgeyi Genelkurmay'a soran savcılık, Genelkurmay Askeri Savcılığı'ndan "söz konusu belgeye kayıtlarda rastlanılmadığı, Askeri Savcılık tarafından düzenlenen iddianamede belgenin tamamen sahte olarak düzenlendiği kanaatine varıldığı" şeklinde cevap geldiğini belirtti. İddianamede belgenin "Genelkurmay Başkanlığı'na ait olmadığı anlaşılan ve örgütsel amaçlar doğrultusunda illegal faaliyetlere yönelik hazırlandığı değerlendirilirken, "Belge içeriği incelendiğinde, Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesi ile ilgili birtakım eleştirilerin yer aldığı belgede, türban konusu ile ilgili bazı eylemsel faaliyetlerden yararlanılarak kaos oluşturulmasının amaçlandığı gözlemlenmiştir" denildi. Skandal talimatının uygulandığına ilişkin iddianamede şu iki çarpıcı örnek verildi:
NEJAT UYGUR'A ZİYARET
"19 Eylül 2007 tarihinde Abdullah Gül'ün KKTC ziyareti dönüşünde, EseneboğaHavalimanı'nda yapılan karşılama töreninde, Cumhurbaşkanı ve eşinin karşılamaya gelenlerle tokalaşmaya başladıkları esnada, dönemin Ankara GarnizonKomutanı A.G'nin protokolden ayrıldığı, HayrünnisaGül'ün başörtülü olması sebebiyle böyle bir davranışın gerçekleştiği yönünde birçok haberin yayınlandığı görülmüştür. Bu hadiseden sonra da yine A.G'nin Cumhurbaşkanı'nı karşılamaveya uğurlama törenlerinde aynı davranışı sergilediği yönünde açık kaynak bilgilerine ulaşılmıştır. Benzer şekilde 23Kasım 2007 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın TSK Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören sanatçı NejatUygur'u ziyaret etmek istediği ancak başörtülü olması sebebiyle bu ziyareti gerçekleştirmesinin engellendiği, hadiseninNejatUygur'un eşiNejlaUygur tarafından da doğrulandığına dair çok sayıda açık kaynak bilgisine ulaşılmıştır. Cumhurbaşkanı ve Başbakan eşlerinin yaşadıkları benzer hadiselerin tesadüf eseri olmadıkları, Taşdeler adına imzaya açılmış Eylül 2007 tarihli söz konusu belge içerisindeki talimatla paralellik arz ettikleri kanaatine varılmıştır."
Yorumları kendimiz ekledik
İddianamedeki çarpıcı bir itiraf da Dursun Çiçek'in kontrolündeki 'irtica.org' isimli sitenin içeriğini düzenleyen Meryem Kurşun'dan geldi. Planlı ve programlı bir şekilde bu siteleri 'neden işlettiklerinin' kendilerine anlatılmadığını belirten Kurşun, "Günlük olarak siteler güncellenirdi. Sitenin yayın politikası laiklik ve Atatürkçülük odaklıydı. İletişim Daire Başkanlığı'ndan günlük olarak basın özetleri getirilirdi. Bazen bunları Dursun Albay getirip verirdi" dedi. Kurşun, "Dursun Albay Cumhuriyet Gazetesi'nde çok malzeme olduğunu söylerdi. Sitelerde okuyuculardan gelmiş gibi görünüp kendi eklediğimiz yayınlar da olurdu. Bu yayınları ya ben yazardım ya da şube müdürü verirdi. Başarılı personele hem itibar edilir hem de ödüllendirilirdi" diye konuştu.
Komutanlar birbirini suçladı
İddianamede önemli bir ayrıntı da yer aldı. Komutanların birçok olayda birbirlerini suçladıkları görüldü. İddianamenin 1 numaralı sanığı Hasan Iğsız, muhatap olarak Genelkurmay Başkanlığı'nı hedef gösterirken, Korgeneral Mehmet Eröz de İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın ortaya çıkmasının ardından yaşanan evrak imha işlemiyle ilgili olarak kesinlikle böyle bir emir vermediğini söyledi. Eröz, sanıklardan Tuğgeneral Mustafa Bakıcı'nın böyle bir emir vermiş olabileceğini vermişse de niçin böyle bir emir verdiğini bilemediğini belirtti.