2007 ile 1954 seçimlerinin benzer olduğu ifade edilmişti. Ama bu kadarı şaşırttı!
Abone olHükümette olan bir partinin seçimlerde oyunu artırarak iktidarını sürdürmesi açısından, 2007 ile 1954 seçimlerinin benzer olduğu ifade edildi.
TARİH 11 Şubat 1954. Demokrat Parti Meclis Grubu, seçimlerin 2 Mayıs’ta yapılması kararı aldı. Seçimlerin üç güçlü partisi vardı:
DP, CHP ve zamanla MHP adını alacak olan Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP). Ama iktidar için iki parti kıyasıya yarışacaktı: DP ve CHP.
CHP seçim öncesinde, CMP ile ittifak yapmak istedi. Süren görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlandı. Ancak bu yakınlaşma, her iki partinin miting meydanlarında birbirleri aleyhine hiç konuşmamalarına sebep oldu.
DP, seçime vitrinini yenileyerek girdi: CHP’nin önde gelen isimleri Cavit Oral, Lütfi Kırdar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, Kore’ye giden Türk Birlikleri Komutanı Tahsin Yazıcı, Orgeneral İsmail Hakkı Tunaboylu gibi üst düzey subaylar aday yapıldı.
İNŞACI VE İMARCI DP
DP’nin seçim kozu, vitrininden çok, "altın yıllar" dediği dört yıllık icraatıydı. DP, seçim stratejisini ekonomik başarısı üzerine kurdu. Ülkeyi şantiye haline getirmekle övünüyordu. Limanlar inşa etmiş, çimento ve şeker fabrikalarının temellerini atmış, otomatik telefon santralları kurmuş, karayolları yapmıştı.
Kuşkusuz bu iyileştirmelerde, 1950-1953 yılları arasındaki dünya ekonomisinin canlanmasının büyük payı vardı; "konjonktür himmetiydi" bu ivme.
İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayan ülkelerin hammadde ve tarımsal ürünlere ihtiyacı, Türkiye’nin ihracatına olumlu etki yapmıştı. Özellikle tarım sektörü patlamıştı. Traktör ve yeni sulama kanallarıyla tarımsal üretim üç kat artmış; tarımın gayri safi milli hasıla içindeki payı yükselmişti.
Köylünün yüzü gülüyordu; bu nedenle buğday, tütün ve özellikle pamuk fiyatları patlama yapmıştı. Kişi başına düşen milli gelir artmıştı.
DP’nin seçimlerdeki en büyük kozu, ekonomik canlanmaydı.
CHP: LAİKLİK TEHLİKEDE
CHP’nin seçim propagandasının iki ayağı vardı: Ekonomi ve laiklik.
CHP’ye göre, DP halkı kandırıyordu; ekonomi reel olarak büyümüyor şişiyordu; geçici iyileştirmelerin nedeni alınan borçlardı ve bu hesapsız büyüme zamanla iktisadi krize yol açacaktı.
"Liberalizm bize göre değildir" diyordu CHP’nin önde gelen ismi Şemsettin Günaltay.
"DP VATANI SATIYOR"
DP ve CHP arasında miting meydanlarında en büyük kapışma yabancı sermaye konusunda oldu. O seçim günlerinde Türkiye’ye başta Amerikalılar olmak üzere yabancılar sık geliyordu:
ABD’nin ünlü Dışişleri Bakanı, soğuk savaşın mimarlarından Foster Dulles, Türkiye’de kurulacak üsler için onay almıştı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış Ekonomik İlişkiler Komisyonu Başkanı Clarence Randall, Türkiye’den çıkmıyordu sanki. Sürekli demeç veriyordu: "Sermaye ürkektir, bu nedenle önündeki tüm engellerin, kısıtlamaların kaldırılması gerekir."
DP hükümeti, 18 Ocak’ta "yabancı sermaye yasası" çıkardı.
CHP’ye göre ise "DP’liler memleketi satıyordu".
Yabancı Sermaye ve Petrol Yasası, Türkiye’yi yarı sömürge bir ülke haline getirmek için çıkarılmıştı. Ülke zenginlikleri yabancılara peşkeş çekiliyordu.
CHP Lideri İsmet İnönü, seçim meydanlarında, "Amasya’nın elma bahçelerini sattırmayacağız" diyor ve şöyle devam ediyordu:
"Tarihte yabancılar kapitülasyon korumacılığıyla Türkiye’yi istismar ettiler. Yabancı sermaye özel kanunlarla korunacaksa biz elimizdeki milli sermayeyi yabancı olmaya zorlarız. Yüzyıllarca denenmiş sakıncalı usullerin, bugün marifet gibi yeniden getirilmesini kabul edemeyiz."
SEÇİM SONUÇLARI
Bu havayla gidilen seçimlerin sonucunu kimse kestiremiyordu.
2 Mayıs akşamı sandıklar açıldı.
Seçime katılım yüzde 83.6 oldu.
DP yüzde 58.4 ile 305 milletvekili; CHP yüzde 35.1 ile 31 milletvekili; CMP yüzde 4.9 ile 5 milletvekili ve yüzde 1.6 ile bağımsızlar 2 milletvekili çıkarmıştı. DP oylarını artırmıştı.
İSMET PAŞA İSTİFA EDECEK MİYDİ?
Seçimin mağlubu kuşkusuz CHP idi ve gözler genel başkan İsmet İnönü’deydi; istifa edecek miydi?
1954 seçimlerinden sonra İsmet İnönü evine kapandı. İstifa edeceği konuşulmaya başlandı. Bazı CHP’lilere göre, "Millet CHP’ye değil, genel başkan İsmet İnönü’ye karşıydı". Kimi partili ise CHP’nin kendini feshedip yeni bir isimle kurulmasını istiyordu! Gözler, kulaklar İsmet Paşa’nın açıklamasına çevrildi.
İsmet Paşa seçimlerden üç gün sonra basının karşısına çıktı:
CHP ve genel başkanlıktan ayrılmayacaktı. İstifa haberleri kasıtlı olarak çıkarılmıştı. Halka inanıyordu. Gerçeklerin görülmesi için zamana ihtiyaç vardı. Ve inanıyordu ki, halk zamanla her şeyi görecekti.
Hürriyet