BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

İki kardeşten biri dağda diğeri Ergenekon'da

Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan sanığın kardeşi HPG basın irtibat merkezi sorumlusu...

Abone ol

Bugüne kadar kardeşlerden birinin dağda diğerinin askerde olduğunu duymuştuk. Ama böylesini hiç duymamıştık. Şimdi ise kardeşlerden biri dağda diğeri ise Ergenekon'da.

Ergenekon davasında 2. iddianamenin tutuksuz sanıkları arasında yer alan Hüseyin Nazlıkul'un abisi İsmail Nazlıkul, terör örgütünün silahlı kanadı HPG'nin basın irtibat merkezi sorumlusu olarak görev yapıyor.

Bu ilginç ayrıntıyı Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan köşesinde yazdı. Yazar Arslan, Kasım Engin kod adıyla örgütün sitesinde yazan Nazlıkul'un 'polis devletin faşist yüzüdür.' 'Bundan sonra resmi ya da sivil fark etmez tüm polislerin hedef olduğu talimatı'na dikkat çekiyor.

Yazar sözü Nazlıkul'un abisinin kimliğine getirerek tesadüf bile olsa Fırat'ın öte yakasındaki kirli ilişkilerin gerçeği değiştirmeyeceği görüşünde. Yazını işte bu sözlerle tamamlıyor:

PKK'ya muhalif kaynaklarca 'şüpheli' bir isim olarak tanımlanan Kasım Engin kod adlı İsmail Nazlıkul'un abisi ise Ergenekon sanığı.

Abi Hüseyin Nazlıkul 23 Eylül 2008'de Ergenekon operasyonu kapsamında Adil Serdar Saçan ve Tuncay Özkan ile birlikte gözaltına alındı. Daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Halen de 2. iddianamenin sanıkları arasında ve 'Ergenekon Terör Örgütü adına faaliyette bulunmaktan' yargılanıyor.

İki kardeşten birisinin dağda, birisinin askerde olduğu türü hikâyeleri görmüştük ama birinin PKK yöneticisi diğerinin Ergenekon'da sanık olduğuna şahit olmamıştık.

Tabii ki bu iki kardeşin başka dünyalara savrulmaları tamamen tesadüf de olabilir. Fakat bu durum bizim Ergenekon ve PKK gibi yapılanmalara şüpheli bakmamızı engellemez.

Bu konuda Aksiyon'da Haşim Söylemez'e konuşan Şükrü Gülmüş'ün çarpıcı iddiaları da var. Ayrıca Kandil'deki terör örgütü liderlerinden Murat Karayılan'ın kaleme aldığı kitapta da doğrudan olmasa bile 'derin çetelere göndermeler' var.

Daha önce de söyledik yine tekrar edelim.

Fırat'ın öte yakasında yaşanan kirli işler ortaya dökülmedikçe Türkiye'nin demokratikleşmesi, terör sorununu çözmesi mümkün değil.